Yeni Beatles Filminin Oyuncuları Beatles’a Benzemiyor

Onlar sadece oyuncu ve oyunculuk yapacaklar.

04 Nisan 2025

Yazı Tom Nicholson

Çeviri Zeynep Dallı

Fotoğraf John Russo, Getty Images

John, Paul, George ve Ringo: karşınızda Harris, Paul, Joseph ve Barry. Sam Mendes'in uzun zamandır konuşulan Beatles biyografi filmlerinin kadrosu nihayet açıklandı. Ve tüm tepkilere baskın gelen tek bir yorum var: Bu adamlar Beatles'a hiç benzemiyor.

Evet evet, ne demek istediğinizi anlıyorum elbette. Paul Mescal'ın 1969 model o gür McCartney sakalını tutturması zor olacak, kabul. Ama yanıldığınız bir nokta var.

Bu tercihin arkasında aslında oldukça net bir mantık gizli. Artık kimsenin sinemaya gitmediği bir dönemde, birden dört farklı ama iç içe geçmiş film vizyona sokacaksanız seyircinin "Harris Dickinson mıydı o? Evet evet, onu tanıyorum!" demesi şart. Paul Mescal basın turlarında sürekli karşımıza çıkmalı, Barry Keoghan BBC Radio 1'da "Unpopular Opinion" köşesinde kendine yer bulmalı. Yani sadece George Harrison'a benzeyen bir adamla olmaz bu iş. O görünürlüğü, o yıldız ışıltısını da satmanız lazım. Açıkçası, beni tek endişelendiren şey hepsinin fazla "fit" olması. Oysa Hamburg yıllarındaki Beatles üyeleri, haplarla ayakta duran, spor salonu yüzü görmemiş adamlardı. Ama neyse, daha vakit var.

Bu cast seçiminin asıl işe yarayan kısmıysa şu: Sadece birkaç Liverpoollu müzisyen aramıyorsunuz. Bütün dünyanın peşinde çıldıracağı dört adamı bulmaya çalışıyorsunuz. Gerçek Beatles'a pek benzemiyor olabilirler ama her birinin kendi "vibe'ı" tam isabet.

Mescal, McCartney'nin o sıcak ve herkese hitap eden çekiciliğini taşıyabilir, şort ve bira kutusuyla özetlenen efsanevi o bubbly everyman enerjisi. Yine Dickinson'ın "Babygirl" performansını hatırlayın. Dickinson, Lennon'ın hafif tehlikeli, alttan alta kurnaz karakterini taşıyor. Quinn'in hayalperest havasında George'un iğneleyici mizahını hayal edebilirsiniz. Ve Ringo gibi Keoghan da klasik kalıplara uymayan ama kabul etmek zorunda kaldığımız derecede etkileyici bir çekiciliğe sahip (ki Sabrina Carpenter'la çıktığını hatırlatalım).

Daha önce Beatles'ın hikâyesini anlatan TV filmlerini izlediyseniz (ki bu konuda kendimi uzman sayarım) Beatles'a benzeyen insanları oynatmanın asla yeterli olmadığını bilirsiniz. Joaquin Phoenix'in "Walk the Line"da Johnny Cash'e hiç benzememesi hiçbirimizin umurunda değildi. Önemli olan, omuzlarında dünyanın yükünü taşıyan bir asi gibi görünmesiydi.

Timothée Chalamet'nin Bob Dylan'a az çok benzemesi ve "A Complete Unknown"da ceketini giyip o mırıldanan gizemi yakalaması, rock biyografilerinde nadir rastlanan bir tesadüftü. Taron Egerton fiziksel benzerlik sıfır olsa bile, "Rocketman"de Elton John'un öfkeli ama kırılgan ruhunu yansıttı. Rami Malek'in o devasa takma dişleriyle Freddie Mercury'ye biraz bile olsa benzemesi, "Bohemian Rhapsody"nin kötü bir film olmasına engel olamadı.

Scouse aksanları olmaması bile çok önemli değil. Mescal, "All of Us Strangers"ta gayet iyi bir Leeds aksanı yapmıştı. Umarız Keoghan da "Saltburn"deki hafif sallanan Prescot aksanını düzeltmiştir. Sonuçta, oyuncu bunlar. Oyunculuk yapacaklar. Sorun yok. Araştırmalarını yapacaklar. Ne kadar derine inersen o kadar yükseğe uçarsın.