Tadında Kur Yapma Rehberi

Yazı TOLGA ÜYKEN

TARİH, birbirinden vakur çapkınlarla doludur. Öyle ki "Çapkın" diye tanımlanan tarihî figürlerin çoğu, kadınların peşinden koşmamış, kendilerinin peşinden koşan kadınlar arasında tercih yapmıştır. Ütopik gibi görünen bu durum, aslında, günümüz erkekleri için normal bir duruma dönüşebilir. Ancak, kadınlara kur yaparken; seksist (cinsiyet ayrımcı) bir tavır takınmamalı, avcı edasıyla onlara yaklaşmamalısınız. Bu satırlarda, kadınlara nasıl yaklaşmanız gerektiğiyle ilgili dokuz temel kuralı okuyacaksınız. Eğer bu kuralları hatmeder ve işin içine yeteneğinizi ve hayal gücünüzü katarsanız; kazanan siz olursunuz.

Kadınlarla konuşurken, "dişi" veya "hatun" kelimelerinden mümkün olduğunca kaçının.

Hatta kadınlarla ilgili düşünürken veya kendi aramızda konuşurken bile bu kelimelerin geçtiğini bilmek, onları deli ediyor. "Dişi"; ötekileştiren, menfi ve kaba bir kelimedir. Bununla birlikte, kadınların biyolojik olarak durumunu ve aslında ilk aşamada sizi ilgilendirmeyecek kadar özel olan işlevini tanımlamak için kullanılan bir kavramdır. "Hanım", "Kadın", "Prenses" gibi unvanların kullanılması, karşı cins tarafından yeğlenir. Tabii ki bunları da bir şefkat ve iltifat süzgecinden geçirerek sunarsanız; kazanan siz olursunuz.

Sokakta tanımadığınız bir kadına iltifat etmenin; hatta laf atmanın da bir yolu yordamı vardır.

"Laf atmak" diye tabir edebileceğimiz eylem, birçok kişi tarafından kaba bir davranış olarak nitelendirilebilir. Bu eylemi öylesine profesyonelce yapmalısınız ki, karşınızdaki kadın; sizin, nerede nasıl davranacağını bilen, adabımuaşeret konusunda bilgili biri olduğunuzu düşünsün. Hatta sırf kendi güzelliğinden dolayı, ağzınızdan "o" kelimelerin çıktığını zannetsin. Kadınlara laf atarken, vücutlarının herhangi bir bölümüne özel olarak iltifat etmeyin; bu, onların diğer bölümlerini beğenmediğinizi düşünmelerine yol açar. Onu, bir bütün olarak çok güzel bulduğunuzu dile getirecek bir ifade tercih edin. Eğer iletişim kurmaya çalıştığınız kadın sözünüze rağmen durmuyorsa; onu durdurmak için, çaba sarf etmeyin. Ve elbette, ona dokunmayın! Bu, ciddi bir tacizdir.

Kadınlarla iletişim kurmak için, İnternet'teki sosyal mecralarda kullanmak için geliştirilen saçma sapan teorilerden faydalanmayın.

Erkekler olarak, kendimizi, taktik ve strateji oluşturmak açısından kadınlardan daha başarılı bulsak da; kadınları zapt edilecek birer kale olarak görüp, özellikle sanal mecralar üzerinden savaş yürütürcesine hareket etmek, pek mantıklı değil. Bunun yerine, aynı türe mensup farklı bir cins olduklarını düşünerek; onların anlama ve hareket etme dinamiklerini çözmeye çalışmak, işimize daha çok yarayacak. "Negging" adı verilen sataşarak dikkatini çekme taktiği, ilkokulda hoşlandığınız kızın saçını çekmeniz kadar ilkel bir yöntem olarak algılanıyor, kadınların çoğu tarafından.

"Kapı açmak" gibi klişe nezaket kuralları, kadınlar nazarında hâlâ etkilidir.

Toplu taşıma araçlarında yer vermek de modası geçmemiş centilmenlik kuralları dâhilindedir, bu mantıkla. Aynı şekilde, baş başa yenilen bir yemekte hesabı üstlenen erkek, kadınların hâlâ itibar ettiği biridir; ancak, eğer bir şekilde hesabı paylaşmak konusunda çok ısrar ediyorsa, bu tercihlerine saygı duyduğunuzu göstermeniz de etkili olabilir. Ataerkil toplumun meşrulaştırdığı bazı erkeksi tavırlardan kaçınsanız, iyi olur. Özgür iradenizle, yaptığınız hareketin kabalığını test edebilirsiniz. Unutmayın; kriterleri belirleyecek olan, sizden başkası değil.

Seksapellerine zekice vurgu yapın.

Kadınlar, seksi olduklarının düşünülmesini ister; ancak hiçbiri, iş ortamında veya arkadaş ortamında, ucuz ifadelerle bunun dillendirilmesini istemez. Böylesine bir yaklaşım, çok rahatsız edici ve can sıkıcı olabilir. Aynı şekilde, kadınlar, başka kadınların da arzuladıkları dikkat çekici adamlarla birlikte olmak ister. Ancak, etrafına yaydığınız "çapkın enerjisi" haddinden fazla güçlü olursa; ilişki için hedeflenen adam olmaktan uzaklaşırsınız.

Sevgilinizin veya hoşlandığınız kadının yanında diğer kadınları aşağılayarak, onun gözüne girebileceğinizi düşünmekten vazgeçin.

Çünkü her ne kadar kapalı kapılar ardında birbirlerinden nefret etseler de, hiç beklemediğiniz bir anda, bir erkeğe karşı birleşebilirler. Birbirlerini seviyor gibi görünmek, onların en iyi becerdiği iştir. Dolayısıyla, bir kadınla ilgili kötü ifadeler kullanmadan önce, karşınızdaki kadının fikrini tartın.

Kadınları asla "bir paket" olarak incelemeyin.

Güzellik, zekâ, sevimlilik, seksilik, sıcaklık; kısacası her şeye sahip bir kadını tanımlamak için, "Bir bütün olarak muhteşem bir paket" gibi ahmakça tanımlar yapmayın. Bu tür tanımlar, kadınlarda şüphe uyandırır. Şöyle ki, bir kadına bütün bu özelliklere sahip olduğunu söylerseniz; onda, kafanızda bütün bunların varlığını kontrol eden bir liste varmış gibi bir izlenim yaratırsınız. Bu da, kadınlar nazarında, bir sınava tabi tutuldukları izlenimi uyandırır. Karşı cinsi bu kadar didik didik analiz eden sapkın ve takıntılı bir adam olduğunuzu düşünmelerini istemiyorsanız; "Sende bu var; bu var, bu da var, şu konuda da iyisin." gibi liste mantığında bir iltifat planı yapmayın. Üstelik bu tavır, kendinizi çok beğendiğiniz intibası yaratabilir. Kibir, bazen işe yarar; ancak bunun, kadınları tercih etmenizde etkili olduğu anlaşılırsa, işiniz zorlaşır.

Feminizmden korkmayın.

Tam tersine, feminizmin üstüne gidin. Bu konuda ne düşündüğünü sorun. Feminizmle ilgili ne gibi düşünceleriniz olduğunu ona anlatın. Bu konuyla ilgilendiğinizi, samimi bir şekilde gösterin. Erkeklerin kaçtığı bir konuda konuşma cesareti göstermeniz, sizi çekici kılacaktır. Ancak, feminizmden nefret ediyorsanız bile, asla yelkenleri suya indirip de bu fikrinizden taviz vermeyin.

Kendinizden fazla bahsetmeyin.

Kadınların el üstünde tutulmak istediklerini hepimiz biliyoruz. Ancak bazen egomuz öyle ağır basıyor ki, kendimizi kaptırıp, karşı tarafı konuşturmayacak kadar çok gevezelik yapabiliyoruz. Kadınlar, konuşkan erkekleri sever; yanlış anlaşılmasın. Ama karizmanızla ve gizemli duruşunuzla karşınızdakini etkileyebilirseniz; ondan, "Gözlerinle çok şey anlatıyorsun." ile başlayan klişe sözler duyabilirsiniz. En nihayetinde, bırakınız konuşsunlar, bırakınız yapsınlar!

Efendi adamın sıkıcılığı, yıllanmış çapkının yılışıklığı arasında kendinize uygun bir yer bulabilirseniz; sizi kimse durduramaz. Gerçi kadınların ne istediği yüzyıllardır çözülemese de, bizim ne istediğimiz gayet ortada!