Delidir, Ne Yapsa Yeridir!
Bu sezon, Avrupa’daki en ilgi çekici takımlardan biri, Athletic Bilbao. Bask ekibinin başarısında, Arjantinli Marcelo “Loco” Bielsa’nın payı büyük...
Yazı BENER ONAR
Athletic Bilbao (Atletico değil!)'nun, Manchester United'ı elemesi üzerine, güzel ülkemde, yine aynı geyikler başladı: "Ya, adamlar nereden buluyor böyle teknik adamları?" Bask ekibinin Arjantinli teknik direktörü Marcelo Bielsa'yı tanımamak ayıp, hâliyle öğrenmemek de! Meselenin "teknik adam tercihi" bölümüne geçmeden, Bielsa ve Bilbao birlikteliğine bir bakalım.
"Loco (Deli)" lakaplı Marcelo Bielsa, siyaset, hukuk ekseninde ilerleyen familyasından futbola kayan tek isim. Bazen saatlerce süren basın toplantılarının nedeni, bu entelektüel miras biraz da. "Ülkenin en çok izlenen kanalının spikerinden en az satan yerel gazetesinin muhabirine herkesi bilgilendirmek, görevim." sözleriyle sosyalist bir bakış açısı sergiliyor (Kimilerine göre, futbol hakkında o kadar çok konuşmayı seviyormuş ki bazen muhabirlere zorla soru sorduruyormuş!), kimi zaman, Bielsa.
Athletic Bilbao, gemicilik işleriyle uğraşan bir İngiliz'in kurduğu bir ekip olduğundan mı bilinmez, San Mames'de her zaman; güçlü-pivot tipli santraforlar (Urzaiz ustayı saygıyla analım.), fiziğiyle-direnciyle ön plana çıkan orta sahalar ve "kasap" stoperler izlemişizdir. "Aslanlar"da bu sezon en büyük değişim, oyun stili oldu ve bunu başaran adam, Bielsa'ydı. "Loco", takıntılı biçimde pasa dayalı oyuna önem verince; Bilbao, daha eğlenceli olduğu kesin bir futbol kimliğine büründü. Pas ve güzel oyun denince akla gelen Barcelona'nın teknik direktörü Pep Guardiola bile "La Liga'nın en iyisi Bielsa. O burada olduğu için şanslıyız." açıklaması yaptı (Mourinho, o günkü gazeteyi sinirden yemiş!).
Marcelo Bielsa'nın; defansı, orta sahayı ve forveti ayrı ayrı çalıştıran bir antrenman tekniği var. Sahaya ilk o çıkıyor, son olarak o terk ediyor. İspanyolların Cantera dediği alt yapıya, işinin temeli olarak bakıyor. İspanya Kral Kupası'nda Barcelona'yla finale çıkacak Bilbao'nun hâlâ sadece Basklılardan oluşan bir ekip olması, bu başarının önemini biraz daha artırıyor.
Eski futbolcudan başkan olursa!
1999 yılında kısa süren Espanyol macerası dışında, Avrupa'da şans bulamayan Marcelo Bielsa'yı Bilbao'ya getirmeye ikna eden kişi, Bask ekibinin başkanı Josu Urrutia. Başkan, 15 yıl formasını giydiği Bilbao'da, geçen seneki seçimlere adaylığı koyduğunda; birlikte çalışacağı teknik direktörü de açıklamıştı. O dönem Şili, Copa America'da başarılı bir performans sergileyince; Bielsa, Bilbao'dan finansal açıdan daha güçlü ekiplerden teklif almış ama Urrutia'ya verdiği sözü tutmuş. Bielsa'yı bir dâhi olarak niteleyen Urrutia, zaman zaman Arjantinli'yle antrenman tesislerinde sohbet ediyor. Bielsa'nın, Bilbao'yla çok yakında sözleşme uzatması bekleniyor. "Ya keşke bizde de futbolcular yönetici, başkan olsa." şeklindeki, altı boş görüşün seslerini duyar gibiyim! Biz de başkan olup Bielsa gibi işlenebilecek madenleri bulacak bir futbolcu olduğuna inanmıyorum. Yani bırakın uluslararası futbolu, yerelde bile kim ne yapar, ne eder bilen çok az. Bilenler de, Urrutia gibi bir şansı bulamaz. Beklemeye devam!