Zamansız Cool

Rolex Oyster Perpetual için hayranlarıyla lüks marka arasındaki bir ömürlük aşkın başlangıcı diyebiliriz. Bir saate neyin dahil edilip, neyin edilmemesi gerektiğini ortaya koyan zamansız ve ölçülü dizaynın somut örneği. Oyster Perpetual 5.900 dolardan başlayan fiyatıyla Rolex için oldukça iyi bir giriş seviyesi olsa da küçük boyutundan dolayı birçok saat meraklısı Submariner ve Sea-Dweller gibi daha büyük, daha pahalı ve daha dikkat çekici saatlere yöneliyor. Oysa Oyster Perpetual'ın, hepsinin büyükbabası olduğunu bilmiyorlar.

"Oyster" ismi Rolex'in 1926 yılında ürettiği ilk su geçirmez saatten geliyor, "Perpetual" ise markanın 1931'de sunduğu ilk otomatik mekanizmadan. Bu çığır açan yenilikler, bir saatin suyu ve tozu dışarıda tutabileceği anlamına geliyordu, tabii kolunuza takılı olduğu müddetçe. Kısaca, bu bir model tanıtımından çok bir performans vaadi. Ayrıca iyi incelerseniz; Oyster Perpetual 50'li yılların başından beri üretilen birçok Rolex'in öncüsü olduğundan, Datejust, Yacht-Master ve evet, Subsmariner ve Sea-Dweller'ın kadranlarında "Oyster Perpetual" yazdığını göreceksiniz. Kökleri unutmamak gerek, değil mi? Bu seçkin konumundan dolayı Oyster Perpetual uzun süre küçük saat sınıfında kaldı. 2015 yılındaki ekstra büyük saat trendi Rolex'te sadece hafif bir sarsıntı yarattı; o dönem tanıtılan 39mm versiyon, dizaynı ile adeta geleneksel saatçiliğin yumuşak karnına dokundu. Bu sonbahar ise Rolex bir adım daha ileri giderek 39'u seriden çıkardı ve yerine yeni 41mm kasasını tanıttı. Tam anlamıyla nefes kesici sadeliğe sahip bir tasarım...

Belki size bir saatin çapını 39mm'den 41mm'ye çevirmek büyük bir olaymış gibi gelmeyebilir ancak İsviçre saatçiliğinde inanın bu sarsıcı bir olay. Geçtiğimiz birkaç yıl içinde birçok saat ustası 40mm altı saatler denerken, Rolex'in ters tarafa yönelmiş olması dikkat çekici bir hareket. Belki geleneksel inanış biraz değişiyordur, ne dersiniz?