Pistlerde erkeklerin korkulu rüyası! Simin Bıçakçıoğlu
Yaşı, 24. Koç üniversitesinde İngiliz dili ve karşılaştırmalı edebiyat üzerine eğitim görmüş olsa da onun gözü hep "adrenalin"de oldu. Tutkusunu da, geçtiğimiz yıl "Türkiye Ralli Kadın Pilotlar" ve "Sınıf 5"te kazandığı birinciliklerle kanıtladı. Erkek egemen bir dünyanın içinde savaşan hepi topu üç genç kadından biri o. Simin Bıçakçıoğlu, pistlerde erkeklerin korkulu rüyası olmaya devam ediyor. Hatta, siz bu röportajı okurken o, muhtemelen yepyeni bir şampiyonluğun tadını çıkarıyor olacak, bizden söylemesi.
04 Aralık 2013
Erkek egemen ralli dünyasında, başarı grafiğini hızla yükselten kadınların başında geliyorsun. Hız tutkusunun yanı sıra ralli merakın nasıl gelişti?
Koç Üniversitesi İngiliz Dili ve Karşılaştırmalı Edebiyat bölümü mezunuyum aslında ama hiçbir zaman eğitim aldığım meslek üzerine bir işte çalışmak istemedim. Hep farklı planlarım vardı. Bu arada ralli dünyasına girmem şöyle gelişti; ben kendimi bildim bileli annemler ne zaman şehir dışında olsa, evin otomobilini kaçırma operasyonuna girerdim. Bir süre sonra babam bunu fark etti. Bana çok kızsa da sonrasında bu kadar çok seviyorsam işin eğitimini almamı tavsiye etti. Aslında her şey o zaman başladı. Kilit nokta her zaman aile oluyor. Hakan Dinç'ten ileri sürüş teknikleri eğitimi aldım.
Autocross ve ralli aşkından bahseder misin?
İzmir, İzmit ve İstanbul'dan öteye çıkamadığım için tırmanma ve autocross yarışlarına katılmaya karar verdim. O da çok kısa bir süre sürdü. Hırslı ve mücadeleci bir yanım olduğu için, ben her zaman daha fazlasını istedim. Bu işin "Top" noktası ralli olduğu için bu kez rallide yarışmaya karar verdim. Çünkü ralli hem kendinizle hem doğayla hem de rakiplerinizle mücadele etmeniz demektir. Türkiye'deki eğitimler de yetmeyince İtalya'da Vittorio Caneva Rally Scholl ve ardından Norveç'te John Haugland Winter Rally Scholl'da eğitim aldım. Bugüne kadar birçok ödüllerin ve birinciliklerin de var… Evet. Kendi garajımız olarak kullandığımız Neo Motorspor adına yarışıyorum. Adil Küçüksarı da takım patronumuz. Onunla beraber genç ve dinamik bir takım kurduk. Geçtiğimiz yıl, oldukça agresif bir otomobil olan Super 1600 Fiat Punto ile yarıştım ve dünyada bu araçla yarışan başka bir kadın pilot yok. Geçen yıl, hem Türkiye Ralli Bayan Pilotlar ve hem de Sınıf 5'te birinci oldum.
Bu sporu yapmak sana ve kişiliğine neler katıyor?
Ralli çok uzun soluklu bir yarış olduğu için gerçekten sabır isteyen, strateji gerektiren, yardımlaşmayı ve co-pilotunuzla uyum içinde olmanızı gerektiren bir spor. Simin'e ne öğretti diye yanıtlayacak olursam ben gerçekten çok sabırsız biriydim zaten sekiz aylık dünyaya gelmişim. Ralli bana gerçekten sabretmeyi, kendimde birçok kötü ve eksik gördüğüm yanlarımı törpülemeyi öğretti. İnsan ilişkilerinde, çok fazla sevmediğim bir huy da olsa politik olmayı öğretti. Dahası muhatap olduğum herkese saygı duymayı öğrendim. Ralli bugüne kadar yaptığım sporlardan çok farklı.
Başka ne sporlar yaptın?
Okçuluk, binicilik ve voleybol gibi birçok spor dalıyla da ilgilendim hatta milli takım antrenörleriyle çalıştım ama olmadı çok fazla ilgimi çekemedi bu sporlar.
Erkek egemen bir sporun içinde bu başarıları elde etmen erkeklerin senden çekinmesine neden oluyor mu?
Erkeklerin domine ettiği bir sporun içinde bir kadın olarak yer aldığım için çok gurur duyuyorum ama ne yazık ki, bazı noktalarda çekindikleri oluyor evet. Özellikle de bu yıl dört çeker bir araçla yarışmam bir parça sinirlerini bozuyor.
Kabul görmen kolay oldu mu peki?
Her ortamda ve her meslekte kadınları küçümsedikleri için biz kadınlar olarak bir şeylere imza attıkça ve başarı kazandıkça kabul gördüğümüz bir gerçek.
Bu işin bir yaş sınırı var mı?
Kişisel hayatınızla ilgili bir şey bu. Önümde daha beş ya da 15 yıl var diyemem. Bugün halen 50-60 yaşında yarışanlar var. Ben daha 24 yaşındayım en azından bir 30 yaşına kadar başarılı olabileceğime inanıyorum ve yarışmak istiyorum.
Bu, maddi gücü yüksek olanların yapabileceği bir spor mu?
Yani bir otomobil kiralayabilir ya da satın alabilirsiniz. Ki, biz ilk başta kiralamalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü kişiler sporla uyum sağlayamayabilir, sevmeyebilirler. Ralliye başlamadan önce alınması gerekenler şeyler var. Tulum, kask, eldiven ve içlik gibi birçok ekipmanlar alınmalı ve bunlar en az 5 bin TL tutuyor. En basit model aracı kiralasanız bunun fi yatı da en az 1.500 TL. Daha sonra lastiğidir, bakımıdır, servis ve benzin masrafl arı da var. Dolayısıyla sonuçta bir hayli yüksek bir meblağ çıkıyor. Bu noktada biz, amatörler için çok daha kısa yarışların yapıldığı ve masrafı az olan ödendiği bir "cup" oluşturduk.
Kadın pilotların sayısında artış var mı?
Eskiden çok daha fazla kadın pilot vardı. Son yıllarda hem rekabetin hem çok insanların çok tatmin olmadığı bir ortam var. Keşke daha fazla olsa sayımız ama şu anda camiada üç kişiyiz. Aslında kadın pilotların olması, hem kendi aramızda birbirimize bakarak birbirimize destek olarak kendimizi geliştirmemizi hem de erkeklerle aramızda daha tatlı bir rekabet ortamı olmasını sağlıyor.
Bu sporu yapmak için kişinin kendine çok iyi bakması gerekir mi? Sen neler yapıyorsun?
Otomobil içinde rahat hareket edebilmek için tabii ki zayıf olmak bir avantaj. Özellikle yarış haftasında ağırlıklı olarak et ve makarna yerim. Uyku düzenime çok dikkat ederim. Yarışlardan önce kendini nasıl motive ediyorsun? Motivasyon çok önemli, evet. Yarış haftasında telefonlarımı çok açmam, insanların dertlerinden ve dedikodularından uzak, kendi kendime geçiririm o dönemi. Yarış alanında da aynı şey geçerli. Çevremdeki insanlarla yarışla ilgili çok konuşmadan kendi işime bakarım.
Batıl inançların var mıdır?
Hiç çıkarmadığım bir nazar boncuklu kolyem var. Yarışmadan önce mutlaka dua ederim. Bir de rahmetli dedem ve dayımla mutlaka konuşur onlar için dua ederim. Bugüne kadar beni hiç yanıltmadılar; hissi olarak her zaman benim yanımda oldular. Zaten o gücü alamazsam yarış için hazır hissedemem kendimi.
Efsane ya da idolün olarak gördüğün isimler var mı?
Otomobil sporlarında bugüne kadar birçok erkeği alt etmiş olan Michele Mouton'u çok beğenirim. Ama efendiliğiyle, duruşuyla ve mütevazı kişiliğiyle Yağız Avcı'yı örnek örnek bir isim.
Birazdan bir yarışa katılacağını düşün... Seni zorlayacak isimleri saymanı istesem?
Berna Aksoy! Aksoy dışında beni çok zorlayacak isimlerin başında Yağız Avcı geliyor, bir de takım kaptanımız Adil Küçüksarı.
Özel ilişkilerinde baskın bir karakter misindir?
Baskın bir karakterim var, dominantımdır. İstediğim bir şey oldu mu illa ki yaptırırım ve sözümü dinletirim. Çok şükür bugüne kadar yaptıramadığım bir şey olmadı. Ama olmayacak ya da ütopik şeyler istemediğim için bu tabii.
Yaptığın spor özel ilişkinde sana güç veriyor mu?
Beraber olduğum kişi de bu sporu yaptığı için ve aynı şekilde onun da baskın bir karakteri olduğu için (Adil Küçüksarı), tabii ki çarpıştığımız birçok nokta oluyor. Ama üstesinden gelmeye çalışıyoruz.
Otomobile atladınız. Erkek arkadaşınla kafanıza göre bir rota çizeceksiniz. Nereye gidersiniz?
Sevdiğim insan da bu işi yaptığı ve çok sevdiği için kapalı bir alanda yarışırız diye düşünüyorum. Seyahat etmeyi de çok seviyoruz; yurt içi olsun yurt dışı olsun, otomobile atlayıp çok sık gezeriz de zaten.
Günün birinde "Senin için endişeleniyorum, artık yeter. Bu sporu bırakmanı istiyorum." derse…
Bu spor, hiç aklımda olmayan bir şeydi. Hiç aklımda yokken ailemin yönlendirmesiyle pilot oldum ve zamanla bu bir tutkuya dönüştü. Dolayısıyla bu spor için birçok fedakârlıkta bulundum. Şimdi erkek arkadaşım da bu işi yaptığı için, şu ana kadar böyle bir şey söyleyebileceği hiç aklıma gelmedi ama söyleyebilir de. Ciddi anlamda şu anda bir an düşündüm de bunu söyleyebileceğini tahmin ediyorum. "Yeter, yapma artık korkuyorum." diyebilir. Çünkü her ne kadar, çok büyük güvenlik önlemlerimiz olsa da motor sporlarının riskli bir yanı olduğu da bir gerçek. Gün gelir de böyle bir istekle gelirse, mantık çerçevesinde düşünür ve o ana kadar yapmak istediklerimi yapmış olduğumu hissedersem neden olmasın, bırakabilirim tabii ki.