Londra’da Kapılarını Açan En Yeni 12 Restoran
08 Nisan 2024
1 / 12
Arlington (St James's)
Yazı Miranda Collinge, Nick Pope, Alex Bilmes ve Charlie Teasdale
Çeviri Ece Büyükçolpan
Şundan hiç şüpheniz olmasın: Londra denince akla gelen sütlü çay ve bisküvi tabakları klişesi artık tarih oldu. Araştırmalarımız bizlere gösteriyor ki (New York kusura bakmasın), Londra uluslararası gastronomi çeşitliliğine ev sahipliği yaptığı gibi, isim yapmış rakiplerine kıyasla kaliteli mutfakların da bayrağını taşıyor.
İşte tam da bu yüzden, eğer ki Londra'nın öne çıkan birbirinden kaliteli restoranlarının lezzetlerini tatmak istiyorsanız sizin için listesini çıkardığımız adresleri ziyaret etmek bile yetmeyecektir. Çünkü ne mutlu ki iyi yemek yiyebilme gustosunun kol gezdiği bu şehirde "Yok ben yorulmam," derseniz, hâlâ kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği için pek çok mekânın kapıları açık.
1980'ler ve 1990'ların Londra'sının vazgeçilmez adresi Le Caprice'in en şaşalı dönemini hatırlayanlar, restoranın yeni ismi Arlington'ın kapılarından içeri adımlarını attıklarında restoranın kurucusu, hatta Londra'nın bir numaralı restoran işletmecisi Jeremy King'i andıran Proust'vari bir coşku yaşayabilirler. Le Caprice'e hiç gitmemiş olanlarsa burayı oldukça şık ve kaliteli bulacak. İçeride sizi karşılayan; renk şeması, rattan sandalyeler, barın arkasına yerleştirilen uzun ayna ve David Bailey'nin harika Londra fotoğraflarıyla süslenmiş duvarlar olacak. Yemeklerse tam olması gerektiği gibi: Vang bang tavuk, çıtır ördek ile servis edilen su teresi salatası, somonlu balık köftesi ve çoban böreği. Yani anlayacağınız St. James'in bu köşesinde her şey yolunda.
Adres: Arlington, 20 Arlington St, St. James's, London SW1A 1RG, arlington.london
2 / 12
Dear Jackie (Soho)
2023'ün sonunda Soho'nun Braodwick Caddesi'ne garip bir şeyler oldu. Onları görmüş olabilirsiniz; hani silindir şapkalı ve kuyruklu, ellerinde sihirli değnekler olan ve toplarla hokkabazlık yapan iki dev pembe fil, Broadwick Oteli'nin girişine asılmıştı. Tuhaf değil mi? Bizce de öyle ama inanır mısınız, bu gudubetler sokağın doğru tonunu belirlemeye yardımcı oldular. Teknoloji girişimcisi Noel Hayden'ın elini attığı ilk otel olan 57 odalı bu otele bir göz attığımızda, sahibinin 1970'lerde evi olarak adlandırdığı "Bornemouth" otelinden ilham alan gösterişli maksimalizm ile disko pop tarzlarının füzyonundan doğduğunu göreceksiniz. Tasarımın arkasındaki isim Annabel's, The Rosewood Hotel'de de imzası bulunan İsveçli tasarımcı Martin Brudnizki. Eğlence sizi alt katta, kırmızı ipek duvarları, lüks kabinleri, geleneksel Sicilya desenleri ve güven veren kısa menüsüyle loş ışıklı şık İtalyan restoranı Dear Jackie'de karşılayacak. Eski Aquavit'ten tanınan şef Harry Faddy'nin elinin değdiği lezzetlerden öne çıkanlar, kızartılmış sarı yüzgeçli ton balığı ve kızarmış tavşan tortellini. Flüt barda kokteylinizi yudumlayıp Soho sokaklarına doğru bakarken uzaklara dalacaksınız. Dev filler artık size zarar veremez.
Adres: Broadwick Soho, 20 Broadwick St, London W1F 9NE, broadwicksoho.com/dearjackie
3 / 12
Yi Qi (Chinatown)
Yi Qi'nin halihazırda filizlenen itibarının bir kanıtı: Esquire, Çin Mahallesi'nin bu gizli noktasını geçtiğimiz perşembe günü saat 18.00'de ziyaret ettiğinde mekân dolup taşıyordu. Her ne kadar mekânın turkuaz tentesi sunumunu "pan-Asya" olarak tanımlıyor olsa da (ki bu size bunun Batı'ya özgü pad Thai/satay tavuğu çeşidinin bir araya gelmesi anlamına geldiğini düşündürebilir) menü aslında Çin'in kıyı bölgelerine ve Güneydoğu Asya ülkelerine gönderme yapan "Nanyang" mutfağını sunuyor. Yi Qi'nin yönetici şefi Stanley Lum Wah Cheok'un ustalığını kanıtladığı önemli bir mutfak alanı. Menüde Çin kordiseps çiçekli tavuk çorbası ve "çocukluğun turp kekleri", Endonezya gado-gado salatası, Malezya "gece pazarı" karides börekleri ve Singapur istiridye omleti var… Üstelik bunlar sadece başlangıç. Her şeyden biraz olsun tatmak isteyeceğiniz için öncelikle aç gittiğinizden emin olun, sonrasında da midenizde tatlı mısırlı tıraşlanmış buz ve Wagyu mus gibi muhteşem tatlıları yiyebilmek için yer ayırın.
Adres: Yi Qi, 14 Lisle Street, London WC2H 7BE, yiqipanasia.co.uk
4 / 12
Saltine (Highbury)
Highbury Barn'ın henüz gösterişli bir restorana ev sahipliği yapmamış olması, en azından Highbury'den gelenler için biraz şaşırtıcı. Elbette, Kuzey Londra'nın en büyüleyici mahallelerinden birinin kalbinde yer alan bu sofistike ana cadde, orijinal La Fromagerie'ye ve güçlü Türk restoranı İznik'e ev sahipliği yapıyor; ancak şimdi, ekim ayı itibarıyla Saltine'in gelişiyle birlikte, bölgenin sahnesinde artık yeni bir restoranın olduğu ilan edilebilir. Aynı zamanda Fink'in popüler kafelerini de işleten Mat Appleton ve Jess Blackstone'un buluşu olan Saltine, bu ikilinin fine dining konusunda hünerlerini sergilediklerini gösteriyor bize. Bunu yaparken geçmiş referansları arasında St John Marylebone ve Spring'in de yer aldığı Şef Phil Wood tarafından fazlasıyla destekleniyorlar. Üstelik lezzetli olduğu kadar bu konuda mütevazı olmayan bir menü de hazırlamışlar; Gubeen'i ve soğanlı tartını, Stracciatella ve hamsi sızdıran gökkuşağı pazısını, doyurucu tavşan ve mercimeğini ve Saltine'in imzasını taşıyan şekerlemeli elmalı kekini denedik. Eve yuvarlanarak gitmek zorunda kalabilirdik hem de hiç pişmanlık duymadan. Neyse ki öyle olmadı.
Adres: Saltine, 11 Highbury Park, London N5 1QJ, saltine.co.uk
5 / 12
Kima (Marylebone)
Yunan mutfağı denince akla gelen Marylebone'un kardeş restoranı Kima'yı ziyaret ettik. Öncellikle balığınızı seçmelisiniz; bizim Kima'ya gittiğimiz gün buzun üzerinde levrek, kalkan ve çipura vardı. Balığınızı seçtikten sonra arkanıza yaslanın ve gerisini Şef Nikos Roussos'un yönetimindeki mutfağa bırakın. Mükemmel çipura filetolarımız giovetsi yatağında görünmeden önce tarama ve gevrek ekmeklerin tadını çıkardık. İnce deniz yosunu tabakalarıyla iç içe geçmiş kahve kreması damlalarından oluşan küboid şeklindeki "nori millefeuille" tatlısının bile bir dokusu ve oldukça hoş bir balık derisi aroması vardı. Ancak Kima'nın asıl güzelliği, hoş konsepti değil, yemek pişirmenin şıklığını ve özenini mekânın içinde ortaya koyabilmesi. Kima'daki harika lezzetleri tattıktan sonra oradan misafirperverliğin hissettirdiği sıcaklıkla büyülenerek ayrılacak, âdeta şımartılacaksınız.
Adres: Kima, 57 Paddington Street, W1U 4JA, kimarestaurant.com
6 / 12
HUMO (Mayfair)
Adam Driver'ı andıran karizmatik Şef Miller Prada'nın yönetimindeki ileri görüşlü restoran HUMO'nun açıldıktan bir yıl sonra bu yılki Michelin yıldızını kazanması, orada yemek yeme zevkini yaşayanlar için kesinlikle bir sürpriz olmadı. Yemekler yalnızca göz kamaştırıcı değil; Japon pişirme tekniklerinin güçlü Güney Amerika lezzetleri ve malzemeleriyle yenilikçi bir birleşimi. Ayrıca yemekleri tadarken gerçekten çığır açan, yeni bir şeyler denediğinize dair bir şeyler hissediyorsunuz. Menü dört bölümden oluşuyor: "Harlı", "Dumanlı", "Alevli" ve "Közlü". Çam kozalaklarından oluşan bir yatak üzerinde servis edilen serinletici el havlularını yanılıp meze zannetmeyin. Angelos Bafas'ın hazırladığı kokteyller ve Julia Reynals'ın şarap sunumları da olağanüstü.
Adres: HUMO, 12 St George St, London W1S 2FB, humolondon.com
7 / 12
Mystic Burek (Sydenham)
Mystic Burek'in kurucusu Spasia Dinkovski'nin pazarlama konusunda bir usta olduğuna dair şüphemiz yok (göz alıcı Instagram sayfasına ve ekibinin sakız pembesi üniformalarından bahsediyoruz). Ne var ki, Güney Londra'daki küçük restoranında yaptığı yemekler olmasaydı tüm bu göz kamaştırıcılıklar anlamsız olurdu. Forest Hill/Sydenham çevresi sakinleri için mutluluk verici olan Mystic Burek, her türlü eğlenceli kombinasyonla (beyaz peynir, kuzu eti, yumurta, ıspanak, kabak) çok çeşitli ve birbirinden lezzetli Makedon börekleri yapıyor. Ayrıca böreğin yanında servis edilen dip sos ve tatlı çeşitleri de göz dolduruyor. Dinkovski'nin daha büyük bir mekân açmaya yönelik planları olduğunu ve Doma adını vereceği yemek kitabının nisan ayında çıkacağı duyuruldu. Rezervasyon yaptırarak börekleri önceden sipariş verebileceğiniz gibi öylece gelip de sevimli masalardan birine oturabilirsiniz. Julia Roberts'ın 1988 tarihli "Mystic Pizza"daki tişörtünden alıntı yapmak gerekirse, Dinkovski'nin eseri olan Mystic Burek âdeta "cennetten bir dilim".
Adres: Mystic Burek, 227 Dartmouth Road, London SE26 4QY, mysticburek.com
8 / 12
Tiella (Islington)
İtiraf etmeliyiz ki, biz bu konuda şanslı olanlardanız. Islington'daki Compton Arms barındaki küçük bir mutfakta trattoria tarzında faaliyet gösteren İtalyan Tiella'yı ziyaret ettiğimiz gece şef Dara Klein, Bologna'daki Big Shop'tan henüz dönmüştü. Bavulunda bir şişe şurup formunda tatlı, 34 yıllık balzamik sirke taşıyordu ki, şimdi onu akşam rengârenk kış domatesleriyle süsleyip servis ettiği ve zeytinyağıyla süslediği ettiği ricotta tabağının üzerinde gezdiriyordu. Basit ama son derece lezzetliydi. Menünün düzenli olarak değiştiği ve şişenin daha sonra muhtemelen bir yerlerdeki geri dönüşüm merkezinde yolculuğuna devam edeceği göz önünde bulundurulursa öneri listesinde yer alan bu mekânın sizin gözünüzde pek bir numarası olmayabilir. Ancak bu Klein'ın mekânına olan tutkusunun bir göstergesi: Samimi ve otantik bir mahalle trattoria'sı. Tagliatelle alle vongole'yi, pazar sugosunu veya panzanella'yı kolaylıkla tercih edebilir ve iyi vakit geçireceğinizden emin olabilirsiniz. Compton Arms mutfağı; Finsbury Park'ta The Plimsoll'u (Londra'nın en iyi burger'larını yapan kişi olarak da bilinir) açan Four Legs olarak bilinen şef ikilisi Ed McIlroy ve Jamie Allan için bir fırlatma rampası görevi gördü. Hâlâ fırsatınız varken bir masa ayırtın.
Adres: Compton Arms, 4 Compton Ave, London N1 2XD, comptonarms.co.uk
9 / 12
Daroco (Soho)
Ortalama pizza restoranlarının biraz üzerinde, iş sonrası rahat bir atmosfer sağlayacak bir restoran istiyorsanız yakın zamanda Soho Meydanı'nın hemen dışında açılan Daroco tam size göre olabilir. Paris merkezli küçük "modern zaman trattoria'ları" grubunun Londra'daki ilk şubesi, bizlere enerji ve biraz heyecan veriyor. Menü, arancini, bresaola, vitello tonnato'nun yanı sıra çeşitli makarna ve pizzalara (veya pizze) yöneliyor. Bundan daha fazlası da var, tıpkı dört dörtlük ve kaliteli bir İtalyan restoranından beklenileceği gibi. Karbonhidratlara doyarsanız alt katta iş çıkışı partiyi devam ettirebileceğiniz Wacky Wombat adında bir kokteyl barı da mevcut.
Adres: Daroco, Manette Street, London W1D 4AL, daroco.com
10 / 12
Kinkally (Fitzrovia)
Dumpling, iyi yemek yemeyle ilgilenenlerin ortak dilidir: Onları ortaya çıkaran kültürle ilgili her şeyi ele veren, küçük et ve sebze demetleriyle doldurulmuş küçük hamur keseleri... Fitzrovia'nın yeni restoranı Kinkally'deki dumpling'ler, iyi bir dumpling'den bekleyebileceğiniz her şeyi sunuyor. Keyif veriyor, şaşırtıyor ve rahatlatıyor. Üstelik rezervasyona gerek yok, geç saatlere kadar açık.
Adres: Kinkally, 43 Charlotte St., London W1T 1RS, kinkally.co.uk
11 / 12
Forza Wine at the National Theatre (Southbank)
Çok uzun bir süredir tiyatroya gidenler, en iyi ihtimalle tesis bünyesindeki yiyecek satıcılarından alınan bayat bir sandviçe veya buzdolabında beklemiş bir salataya razı oldular. National'da Forza Wine'ın bir şubesinin biraz daha resmi tavırda Lasdun'la beraber ortaya çıkması ise ilham verici oldu. Thames Nehri manzaralı üst asma kattaki konumuyla Forza Wine, Batı Yakası'nda midenizi kucaklayacak sofistike ve enerji verici bir restoran deneyimi sunuyor: sadece asansöre binin ve yerinize geçin. Forza'nın temel lezzetlerinin yanı sıra beyaz fasulye gibi mevsime özel küçük tabaklara da şans verebilirsiniz. Kokteylleri de dikkate değer.
Adres: Forza Wine, National Theatre, Upper Ground, London SE1 9PX, nationaltheatre.org.uk
12 / 12
Bébé Bob (Soho)
Soho'nun sadık Bob Ricard'ının kardeş restoranı Bébé Bob, Londra'da yeni açılan restoranlar arasında en dikkat çekenler arasındaki yerini alıyor. Menüsünün pek karmaşık olduğu söylenemez: Şampanya, havyar, tavuk ve patates kızartması. Klişe bir şekilde tepki vermemiz gerekirse, bunları kim sevmez! Havyar üç versiyonda servis ediliyor: Siberean, Oscietra ve Amurski, blinis ve crème fraîche ile. Başlangıçlar sade ve mükemmel: Karides kokteyli, füme somon. Daha sonraki tercihlerinizse size kalmış, tıpkı menüde yazdığı gibi, "Müşterinin istediği herhangi bir ana yemek olur, yeter ki tavuk olsun." Tavuğunuz için Vendee veya Landes arasında bir seçim yapın; tamamlayıcısını seçin (patates kızartması veya yer mantarlı karnabahar peyniri, kış yaprağı salatası) ve son olarak bir şişe Burgonya alın. Son olarak ballı kek almadan çıkmayın.
Mekân, Bob Bob Ricard'ın vizyonundan beklediğiniz gibi göz kamaştırıyor, ancak eğlenceye de büyük önem veriliyor.
Adres: Bébé Bob, 37 Golden Square, London W1F 9LB, bebebob.com