Lennon Gallagher yaklaşan Oasis Konserlerini Anlatıyor: “Ailece Heyecanlıyız”

Oasis’in vokali Liam Gallagher’ın model oğlu ile moda, ayakkabı tutkusu ve Gallagher klanının bir parçası olarak büyümesi hakkında konuştuk.

10 Haziran 2025

Yazı Johnny Davis
Çeviri Zeynep Merve Kaya

Kapak Fotoğrafı Tod's


Lennon Gallagher bir süredir ev bakıyor.

Moda okuyan ve modellik yapan sevgilisi Isobel Richmond ile Londra'da hayallerindeki evi arıyorlar. Bu, 25 yaşındaki Gallagher için büyük ve ciddi bir adım.

Oasis'in efsanevi vokali Liam Gallagher ile oyuncu Patsy Kensit'in oğlu olan Lennon Gallagher, ergenlik çağından bu yana basının ve halkın gözü önünde büyüyor. Fakat öfkeli babasının aksine, Lennon daha sakin bir profil çizmeyi tercih ediyor. Sosyal medyaya fazla uğramıyor, nadiren röportaj veriyor.

Yine de görülmesi gereken yerlerde olmaktan da kaçmıyor.

Gallagher, moda dünyasının en iyi markalarıyla çalışıyor. Geçenlerde, lüks İtalyan moda evi Tod's'un bir kampanyasının başrolü olarak karşımıza çıktı; biz de bu vesileyle kendisiyle görüşme şansı yakaladık.

Çarpıcı yüz hatları ve çabasız rahatlığı ile Gallagher, Tod's'un son zamanlardaki gençleşen estetiğine büyük uyum sağlıyor.

"İtalya Günlükleri" başlıklı kampanya, Toskana kırsalındaki tarihi Villa Talamo'da çekildi. Tod's'un ikonik Gommino model ayakkabılarının başrolde olduğu kampanya, İtalyan yaşam tarzını ve İtalyan zanaatini yüceltiyor.

Oliver Hadlee Pearch tarafından fotoğraflanan kampanyada yer alan diğer isimler, meşhur soyisimlere sahip yeni nesil ünlü yüzlerden oluşuyor: Ella Bleu Travolta, Stella Banderas, Roberto Rossellini ve Leo Gassmann.

Gallagher, moda dışında bir de müzikle ilgileniyor: 2020'lerin başında Londra'da dört genç tarafından kurulan deneysel post-punk grubu Automotion, yayınladığı samimi şarkılarla sıkı bir hayran kitlesi edinmeye başladı bile.

Elbette ki müzik bu ailenin ruhuna işlemiş durumda. Lennon'ın üvey kardeşi Gene'in de Villanelle adında bir müzik grubu var.

Çiftimiz Gallagher ve Isobel Richmond da bir etkinlikte tanışmışlar ve 2022'de ilk kez birlikte görüntülenmişler. O tarihten bu yana moda ve parti camiasının vazgeçilmez parçası olan ikili, "Londra'nın en ilgi çekici 'It' çiftlerinden biri" olarak anılıyor.


Yağmurlu bir sabahta Gallagher'ın Londra'daki ajansı Models 1'da buluşuyoruz; kibar, sessiz sakin bir genç var karşımda ama sesi, şaşırtıcı derecede güçlü.

Taşıdığı soyisim aksini düşündürtse de güçlü sesi Lennon'ın en sert yönü olabilir.

Birlikte oturuyoruz ve Moda, alışveriş ve ünlü anne-babasından neler öğrendiği hakkında konuşmaya dalıyoruz.

Fotoğraf Dave Benett

Lennon ve kız arkadaşı, moda öğrencisi ve model Isabel Richmond.

Modellik yapmaya nasıl başladın?
16 veya 17 yaşımdaydım, Londra'nın doğusundaki Brick Lane'de yürüyordum. Vintage havası olan bir asker ceketi almıştım. O sırada keşfedildim. Birisi yanıma gelip, "Harika görünüyorsun. Seni bir çekimde kullanmak istiyoruz. Güney Afrika'da olacak. Gelip modellik yapmak ister misin?" diye sordu. Dolandırıcı olduğunu düşündüm. Anneme anlatınca, "Biliyor musun, ben de bir zamanlar modellik yapmıştım. Ciddi düşünüyorsan sana yardım edebilirim. Eskiden Models 1 ajansıyla çalışırdım, istersen gidip onlarla bir görüşelim," dedi. Gittik, ajanstaki ekiple çok iyi anlaştım; yıllardır birlikteyiz.

Geçenlerde Tod's için bir kampanya çekiminde yer aldın. Nasıl bir deneyimdi?
Çok keyifliydi. Gerçekten eski bir villaya gittik. Hayatımın en güzel günlerinden biriydi. Villada takılıyor, çekim yapıyorduk, kıyafetler de çok rahattı. Zaten Londra'dayken de giydiğim parçalardı. Kampanyada yer alan diğer isimler de çok iyi insanlardı, işimizi bitirdikten sonra arkadaş kaldık.

Çekimler genelde bu kadar sosyal geçmiyor gibi konuştun.
Setteyken kendi kendime olmayı severim. Zaman geçirmek için kendi eğlencemi yanımda götürürüm. Fakat Tod's çekiminde, hepimiz aynı otelde kalıyorduk. Çekimden önceki akşam, diğer modeller ve çekim ekibiyle yemek yedik. Bizi bekleyen yorucu çekim günü öncesinde birbirimize ısınmamız iyi oldu. Çekim sona erince de iyi arkadaşlara dönüştüğümüzü hissettim.

Tod's çok sevilen bir marka. Özellikle de ayakkabılarıyla.
Evet. Bugün Tod's ayakkabılarımı giyecektim ama berbat olsunlar istemedim çünkü…

…hava berbat, değil mi? İtalyan Rivierası gibi güneşli değil.
Evet, riske atmak istemedim. Ama o kadar rahatlar ki. Ayağına geçir ve çık, her yere gidebilirsin.

Kamera önünde iyi görünmek için bir sırrın var mı?
Sırrım, fazla düşünüp stres yapmamak. Kendini düşüncelere kaptırmamaktan söz ediyorum yani. Kendine güven. Söyleyebileceklerim bu kadar. Bir çekime giderken anın içinde olmaya özen gösteririm. İş bitince de geriye dönük düşünmemeye çalışırım.

Kendine iyi bakar mısın? Çok su içip gece erken yatar mısın mesela?
Kendime iyi bakmaya çalışıyorum. Yani, tabii ki dışarı çıkıp arkadaşlarımla eğlenip alkol ve sigara tüketiyorum. Ama yaklaşan önemli bir işim varsa olabilecek en iyi şekilde görünmem gerekiyor, o yüzden her sabah spor salonuna gidiyorum. Keto diyetini yapmayı denedim ama nefret ettim. Bir daha asla.


Bunda hoşlanmadığın şey neydi?

Sadece et ve yumurta yemek çok sıkıcıydı.

Giyimine gelelim: Ne giydiğin konusunda takıntılı mısındır?
Eskiden daha fazla takardım. Hâlâ alışveriş yapmayı seviyorum. Giydiklerime özen göstermeye çalışıyorum. Evdeyken genelde eşofman altı ve tişört giyerim. Dışarı çıkacağım zaman ise birkaç stil puanı toplamaya gayret gösteriyorum. Bunlar bazen sneaker, bot, kazak falan oluyor; giymeye bayıldığım, uzun bir deri montum var mesela. Geçtiğimiz günlerde göz doktoruna gittim, artık düşünmem gereken bir parça daha eklendi kombinlerime: Gözlükler. [Lennon, gümüş çerçeveli, dikkat çekici bir gözlük kullanıyor.]

Biraz önce deri montundan bahsettin. Onu üzerinde görmüştüm.
Kurt Cobain'in 1990'larda uzun bir deri mont giydiğini gördüğüm günden beri o modellere bayılıyorum. "Kendime göre bir tane bulmam lazım," diye dolanıyordum ve geçen sene buldum. Bebeğim gibi oldu. Çok seviyorum.

Alışverişini nerelerden yapıyorsun?
Sevdiğim birkaç vintage dükkânı var. Özellikle de Londra şehir merkezinde. Shoreditch'te de eski askeri kıyafetler satan, ceketler ve sweatshirt'ler satan bir yer var. Londra, vintage alışverişi yapabileceğiniz en iyi yerlerden biri.

Automotion ile grubunuzun stili hakkında konuşuyor musunuz hiç?
Bazen. Sahneye çıkmadan önce. Veya peş peşe birkaç konser vereceksek öncesinde "Tamam, hadi birkaç kombin belirleyelim ki sahnede uyumlu görünelim," diyoruz. Ama Londra'da tek seferlik bir konserimiz varsa o zaman herkes rahat takılıyor. Ben ve Jessie [Jesse Hitchman, grubun hem vokali hem de gitaristi] grubun kalanından farklı, benzer tarza sahibiz. Çoğunlukla siyah giyeriz. Hesaplamadan, planlamadan siyah giyiniriz. İkizler ise [basçı Finton ve baterist Otis Eatwell-Hurst] harika bir gardıroba sahipler; her zaman çok iyi görünüyorlar. Yani kimse kimseye ne giyeceğini söyleyip patronluk taslamıyor.

Hiç işe yaramayan bir risk aldığın oldu mu?
Evet, bir zamanlar jean şort giymeyi denemiştim. Çok kötü gitti. Asla giymemem gerekiyordu.

Jean şort giyebilmek için güzel bacakların olmalı. Seninkiler ne âlemde?
Bacaklarım kıllı.

Bir süreliğine çok çarpıcı, sarı saçların vardı.
Sanırım her üç dört yılda bir saçlarımı açtırıyorum artık. Eskiden grunge akımına kafayı takmıştım ve o tarzda giyinirdim. Flanel gömlekler, müzik grubu tişörtleri, yırtık jean'ler, eskimiş Converse'ler falan filan. Bu parçaların bazılarını, kalıcı olarak kişisel tarzımın bir parçası yaptım.

Seni bir müzik grubu kurmaya iten şey de grunge sevgin miydi?
Evet. Ben büyürken annem ve babam evde sürekli müzik çalardı. The Beatles, David Bowie ve The Stone Roses eksik olmazdı. Bir gün annem beni Nirvana ile tanıştırdı; 14 yaşındaydım sanırım. Uzun süre Nirvana'ya kafayı takmıştım. Okul hayatımın soundtrack'ine dönüştü. Hâlâ da kalbimde büyük bir yeri var.

Sence Kurt Cobain'in en iyi kombini hangisiydi?
Kahverengi deri ceketi giyerken harika görünüyordu. Galiba Reading konseriydi. Yerinden kalkıp baterinin üzerine atlıyor ve orada öylece yatıyor. Galiba kolunu da o konserde kırmıştı [1991'deki Reading Festivali'ndeki konserlerinin sonunda Cobain, Dave Grohl'un baterisinin üzerine atlamıştı ve omzu çıkmıştı.] Kulağa kötü geliyor ama aynı zamanda çok da havalı.


Fotoğraf Dave Benett

Lennon Gallagher ve annesi Patsy Kensit. Lennon, 2024'te Londra'daki Dublin Castle'daki Automation konseri öncesinde çok sevdiği uzun deri montunu giymiş.

Sende özel yeri olan bir kıyafetin var mı?
Annem ve babamın dolaplarından, bende olduğunun henüz farkına varmadıkları bazı kıyafetler yürüttüm. Ne olduklarını söylemeyeceğim çünkü geri vermek istemiyorum.

Baban Liam Gallagher, annen Patsy Kensit olduğunda, moda dünyasında kendine bir yön çizmenin zor olduğunu düşünüyorum.
İkisi de çok iyi giyindikleri için zorlanıyorum tabii ki! Onların beğendiği bir şeyi sevmediğimde asilik yapmaya çekiniyorum. Veya onların dolabında olduğunu bilmediğin bir şey keşfettiğimde, "Ah ya, biz bunu yıllardır giyiyoruz," gibi şeyler söylüyorlar. Siz öyle diyorsanız öyle olsun. Babam daha bugün, "Niye bunu giyiyorsun? Ne o öyle!" diyordu. Böyle durumlarda kendime not alıyorum ve beğenmedikleri parçaları onların yanında giymiyorum. Ama her zaman beni moda konusunda desteklediklerini söyleyebilirim.

Sürekli satın aldığın bir şey var mı?
Ceket. Sürekli ceket alıyorum.

Asla giymem dediğin bir renk var mı?
Tüm renkler! Çok fazla siyah giyiyorum.

Siyahın neyi seni cezbediyor?
Kolay kombinleniyor. Şık ve kolay.

Bugünkü kombinini bize anlatır mısın?
Bugün giydiğim Chelsea botlarını bana kız arkadaşım aldı. Jean ve Drake's marka kazakla kombinledim. İçimde de yelek var. Bir de gözlüklerim var tabii ki.

Gizlice tarzını kopyalamaya çalıştığın bir ünlü var mı?
Babam!

Elbette ki baban.
Bir de kardeşim Gene.

Gene'in tarzını neden beğeniyorsun?
Benim gibi giyiniyor.

Birbirinizin kıyafetlerini çalıyor musunuz?
O benimkileri ödünç almayı seviyor. Gelip direkt dolaba gidiyor. Bir hafta sonra, geldiği gün dolabımda en önde ne duruyorsa onun üzerinde görüyorum.

Ailede en çok kimin kıyafeti var?
Bilmiyorum ama muhtemelen ben, Gene ve babamındır.

Stil ilhamı aldığın kişiler arasında, ismini de aldığın John Lennon da bulunuyor.
Evet, kesinlikle. Kıyafet seçimi hep zekice olurdu. Son yıllarında sürekli boğazlı kazak giymesi gibi detaylar çok havalıydı. New York'ta yaşarken tarzı gerçekten harikaydı. O, tam bir stil ikonuydu.

"The Beatles: Get Back" belgeselini izledin mi? Oradaki tarzı da çok iyiydi.
O belgeselin çekimleri çok iyiydi. Yönetmeni Peter Jackson'dı, değil mi? Muhteşem bir filmdi. The Beatles'ın nasıl çalıştığını görmek… Sanki stüdyoda onların yanında gibi hissettiriyor. Bir hayranları olarak o anlara şahit olmak büyük ayrıcalıktı.

Dışarı çıkmaya hazırlanırken hızlı mısındır yoksa uzattıkça uzatır mısın?
Keşke bu soruya kız arkadaşım cevap verse... Bence oldukça hızlıyım. Ama kesin daha da hızlanmam gerekiyordur. Hazırlanırken üç dört farklı kombin deneyip evden ayrılırım. Dışarıdayken de, "Yanlış seçim yaptım. Keşke geri dönüp üzerimi değişebilsem," diye düşünürüm. Tabii ki öyle bir şey yapmıyorum ama bilirsin işte… İnsan istiyor…

Kız arkadaşın senden daha hızlı mı hazırlanır?
Ya, evet.

Hiç giymediğin ama atmaya kıyamadığın kıyafetlerin var mı?
Muhtemelen vardır. Dolapta sürekli gördüğüm ama bir türlü kombinleyemediğim parçalar var. Bir gün gelecek, hepsini giyeceğim.

Fotoğraf David M. Benett

Bu aralar almak istediğin bir parça var mı?
Tod's kampanyasında giydiğim birkaç güzel parça var. Özellikle çok sevdiğim bir kazak vardı. Pantolonlar da muhteşemdi.

Modelliğin iyi ve kötü yanları nelerdir?
Kötü yanı, her sabah erken kalmak zorunda olmak. İyi yanı ise çok keyifli bir iş olması ve benim de modelliği çok sevmem. Moda sektöründe çalışmayı seviyorum.

İleride kıyafet tasarlamayı düşünür müsün?
Bir gün mutlaka isterim. Eğer bana fırsat tanıyan birileri olursa neden olmasın... Muhtemelen yine ceket ve mont tasarlardım.

Müzik grubun Automotion'ın geleceği için planlarınız neler?
Daha fazla şarkı yazıp daha fazla konser vermek istiyoruz. Yaptığımız işte daha iyi olmak istiyoruz. Şimdilik ana hedefimiz bu. Bu yaz için birkaç konser, birkaç festival planladık.

Konserleri ve turneyi seviyor musun?
Evet, turne harika bir şey. Stüdyoya girip aylardır üzerinde çalıştığımız parçayı kaydetmek ne kadar inanılmazsa grup arkadaşlarımla vakit geçirmek, turneye çıkmak, farklı şehirlerde çalmak da bir o kadar iyi.

Baban sana bir müzik grubunun üyesi olmak hakkında öğütler veriyor mu?
Bana, sahnedeyken elimden geleni yapmamı söylüyor: "İçinde ne varsa dök. Kendini tutma ve çok düşünme."

Bu yaz herkesin heyecanla beklediği Oasis konserleri hakkında ne düşünüyorsun?
Birkaçına ben de gideceğim. Çok heyecanlıyım. Aslında ailece heyecanlıyız. Muhteşem bir yaz olacak.

Eskiden annenin kıyafetlerini giydiğini duydum.
Annemin çok güzel tişörtleri vardır. Ona ne zaman gitsek mutfakta yemek yapıyor olur. Ben de dolabına gidip tişörtlerini çalarım. Çok fazla David Bowie tişörtü var. Kesin bu röportajı okuyup tişörtlerinin eksik olduğunu fark edecek.

En sevdiğin David Bowie parçası hangisi?
"Ashes to Ashes" çok iyi.

En sevdiğin Nirvana parçası?
"All Apologies".

Bunlardan herhangi birini çalabiliyor musun?

Evet, birçoğunu çalabiliyorum. Küçükken kendi kendime gitar çalmayı bu şarkılarla öğrendim. Birkaç ders aldım ama sonra bunu bıraktım çünkü bana öğretilmesinden hoşlanmıyordum. Kendi kendime devam ettim. Sonra birçok Nirvana şarkısı, Sex Pistols şarkısı öğrendim.

Babanın şarkılarından herhangi birini öğrendin mi?

"Wonderwall"u çaldığımı hatırlıyorum [gülüyor].

Baban hiç seni bu şarkıyı çalarken duydu mu?

Ona gitarımı ilk gösterdiğimde çok mutlu olmuştu.

Baban Liam Gallagher hazırcevaplığı ve zekâsıyla tanınıyor. Evde de ekranda ve sosyal medyada olduğu kadar eğlenceli mi?
Deli misin, kesinlikle! Öyle esprileri var ki!

Sence erkeklerin kaçınması gereken stil hatası nedir?

Çok uzun pantolonlar.


Modayla ilk tanıştığın anı hatırlıyor musun?
Müzisyenleri ve sinemayı yakından takip ediyordum. Orada gördüklerimi kendi tarzıma uygulamaya çalışırdım. Çocukken annemle babam beni giydiriyordu. O yüzden muhtemelen onların tarzı bana da bulaştı. Hatta babam bana ve erkek kardeşime gökyüzü mavisi renginde Tod's loafer almıştı. Gene ile onları giyip okula giderdik. Herhalde üstüne skinny jean falan giyiyorduk o sıralarda.

Saçların da senin için önem taşıyor.
Çok uzun bir süre saçlarım uzundu. Göğsüme kadardı. Annem kesmeme izin vermezdi. Bir gün babama gitmiştim ve eve saçlarım kesilmiş halde döndüm. Yıllarca mod tarzında kestirdim saçımı. Galiba 12-13 yaşlarında saçlarımla ilgili bilinçlenmeye başladım. Justin Bieber saçı modayken ben de o şekilde kestirdim. Sonra uzattım. Uzadı, kestim, uzadı, kestim, rengini açtım, kısalttım derken bugünlere geldim.

Fotoğraf Roberta Parkin
Oasis, Knebworth konserinde, 1996.

Sence babanın en ikonik görünümü hangisiydi?
Sanırım, örgü kazak giydiği Knebworth konseriydi. [Oasis'in, Knebworth'teki konser serisinin ikinci gecesinde, 1996 yılında, Liam Gallagher sahneye o dönemdeki kız arkadaşı ve Lennon'ın annesi Patsy'nin kazağıyla çıkmıştı.] Harika bir kıyafetti.