Lifestyle

Karıştırmaktan çekinmeyen gizemli bir tür K-POP

Karıştırmaktan çekinmeyen gizemli bir tür K-POP

27 Şubat 2018

Karıştırmaktan çekinmeyen gizemli bir tür K-POP

1 / 8

Karıştırmaktan çekinmeyen gizemli bir tür K-POP

Aklımızdaki sorular: Teknoloji konusundaki başarısıyla tanınan Güney Kore aynı başarıyı müzikte nasıl bu kadar kısa bir zamanda yakaladı? Yoksa 'karışıma' eklenen farklı olgular mı vardı?

Yazı: Kaan SANCAR

Buna hazır mıyım? Pek emin değilim. Birazdan maruz kalacağım yeni bir şarkı değil sonuçta, yeni bir müzik türü. Bu, beğenirsem şarkı listemin yerle bir olması demek! Daha önce bu müzik türüne karşı olumsuz bir algı geliştirmiş olsam da "Üç, iki, bir!" diyorum ve oynatma tuşuna basıyorum. Müziği duymaya başlıyorum, şarkı nispeten yavaş başlıyor. "Duygusal bir parçaya dönüşecek, sanırım." diye düşünüyorum.

Karıştırmaktan çekinmeyen gizemli bir tür K-POP

2 / 8

Karıştırmaktan çekinmeyen gizemli bir tür K-POP

Oldukça yüksek sesli ve baskın melodinin arasında ön plana çıkmak için çabalayan birden fazla ses ayırt edebiliyorum. Bir anda kendimi çok farklı bir boyutta buluyorum, iç kıpırdatan bir ritim giriyor biraz önceki duygusal şarkıya ve parça oldukça hareketli, çoğu zaman sözlerini anlayamasam da dile dolanan bir kimliğe bürünüyor. Korece'nin yanında birçok İngilizce kelime de duyuyorum. Derken elim kaydetme tuşuna kayıyor ve şarkıyı listeme ekliyorum. Pişman mıyım? #Anyo(1) İtiraf ediyorum; gerçek K-POP (Korean Pop)'la tanışmam nispeten geç oldu.

Bunda yaklaşık beş yıl önce K-POP'ın dünya genelinde tanınmasını sağlayan 'Gangnam Style' şarkısıyla yıldızımın pek barışmamasının büyük etkisi var, sanırım (Üzgünüm, PSY ama oldukça rahatsız eden bir şarkıydı.). Gelgelelim az önce okuduğunuz gibi, geçen yılların ardından karışık çalma listesinde denk geldiğim bir şarkı kafamdaki dogmaları yıkmanın yanı sıra bu müzik türüne yeniden şans vermemi de sağladı. Bu müzik türüyle yeniden tanışmamsa bu konudaki farkındalığımın oldukça artmasına da neden oldu. Özel bir çaba harcamasam da bu müzik türüne ait şarkıları etrafımda öyle ya da böyle duyduğumu, şarkıların kulağımda kendine yer edindiğini fark ettim; gerek spor salonunda gerek yürüyüş esnasında gerekse gece kulüplerinde...

Birçok farklı müzik türünü aynı şarkıda buluşturabilen, yavaş başlayıp bir anda bir dans parçasına dönüşebilen, yarı İngilizce yarı Korece, bir nevi, 'karışımlar'dan oluşan Korean Pop'ın gündelik hayata en az pop, hip-hop, rock, caz ve diğer öne çıkan müzik türleri kadar entegre olduğunu anlamam çok gecikmedi ve o an kafamda şu soru iki soru oluştu: İnsanlar bu türü neden şimdi sevdi? Kuluçkada geçen uzun bir dönemin ardından bu kadar kısa sürede bu kadar büyük bir başarı nasıl yakalandı?

Karıştırmaktan çekinmeyen gizemli bir tür K-POP

3 / 8

Karıştırmaktan çekinmeyen gizemli bir tür K-POP

Biraz araştırdığımızda aslında Kore Savaşı sonrası ABD'li ve Koreli askerlerin etkileşimi sonrası 80'lerde ortaya çıkan bir müzik türü olan K-POP'ın insanların ilgisini çekmesini ve yaygınlaşmasını sağlayan arasında birçok nedenin olduğunu söyleyebiliriz. Kaliteli şarkılar, konserlerdeki görkemli sahne gösterileri, oldukça özenilerek hazırlanan video klipler ya da ilgi çekici tanıtımlar bunlardan birkaçı. Fakat K-Pop'ın görünen yüzünü oluşturan bu faktörlerin yanında bu ani büyümeyi tetikleyen perde arkasındaki birkaç gerçeğe de değinmeliyiz.

GÖRÜNEN YÜZÜYLE K-POP

Kore Popu'nun dünya genelinde yayılmasını ve diğer türlerden ayrılarak tanınmasını sağlayan nedenler arasında mükemmeliyetçilik etrafında şekillenen grup yapıları, şarkılar, video klipler ve sahne performanslarını görüyoruz. Temsilcilerinin sahne dışındaki davranışların, giyimlerinin ve yaşantılarının da K-POP'ın başarısını etkileyen faktörlerden olduğunu söyleyebiliriz. Fakat türün popülaritesinin artmasında internetin oynadığı rolün de göz ardı edilemeyecek boyutta olduğunu da eklemeliyiz.

Kalabalık gruplar, farklı ses tonları

K-POP'la ilgili en fazla dikkat çeken durumlardan biri, kuşkusuz ki; grupların kalabalıklılığı. 'Kalabalıklık' dedik çünkü K-POP gruplarındaki üyelerin sayısı 4'ten 13'e kadar artabiliyor! İdol olarak adlandırılan K-POP temsilcileri her ne kadar bireysel K-POP hareketlerde bulunabilse de K-POP genellikle çok sesliliği tercih eden bir tür. Bunun nedeni yazılan şarkıların farklı kısımlarının farklı ses tonundaki kişiler tarafından okunarak maksimum başarı elde edilebileceği düşüncesi.

Bu doğrultuda, kendi kulvarlarında ön plana çıkan üyelerin bir araya gelmesiyle, oldukça genç üyelerden oluşan bu grupların işleyişinden bahsedersek, grup üyelerinin kendi ses özelliklerine göre şarkının sadece kendilerine uygun bölümlerini üstlendiğini belirtmeliyiz. Örneğin; daha yumuşak tonda sese sahip bir grup üyesi şarkıların daha yavaş kısımlarını okurken, konuşma tınısı oldukça etkileyici olan bir grup üyesinin şarkıların 'rap' bölümlerini üstlenmesi planlanabiliyor. Güney Kore kadar mükemmeliyetçi bir ülkede bunun aksinin yapılması da beklenemezdi, açıkçası.

Karıştırmaktan çekinmeyen gizemli bir tür K-POP

4 / 8

Karıştırmaktan çekinmeyen gizemli bir tür K-POP

Kusursuz ritimler, hareketli şarkılar

Tabii ki, grupların oluşmasıyla bu serüven bitmiyor. Grupların tanınmasını sağlayacak hit şarkıların prodüksiyonu da oldukça önemli, hatta en önemlisi diyebileceğimiz bir faktör. Şarkıların müziklerinin üretimine odaklanırsak; çoğu şarkının nakaratında yer alan hareketli 'club' müzik ritminin özellikle bu alandaki başarısıyla tanınan İsveçli besteciler tarafından oluşturulması tercih edildiğini söylemeliyiz.

Burada bilgisayar üretimi, yüksek sesli müziklerin şarkılarda oldukça ağır bastığını da belirtmemiz gerek. Şarkı sözlerinin yazılma sürecine gelindiğinde ise iş biraz karışıyor. Sektörün önde gelen şarkı sözü yazarlarının yanı sıra kimi zaman grup üyeleri de şarkı sözlerinin oluşturulmasına katkıda bulunabiliyor ya da bu konuda ipleri tamamen ellerine alabiliyorlar. Korece'nin yanında özellikle nakarat bölümünde İngilizce sözlerin de oldukça yoğun kullanıldığı, Korece başlayan ve İngilizce devam eden cümleler barındıran şarkıların üretimi tamamlandıktan sonra ise sıra bu şarkıları isimlendirmeye geliyor. Bu noktada daha fazla kişi tarafından anlaşılması olası olan İngilizce isimler tercih edildiğini belirtmeliyiz. Bakınız: 'Holiday', 'Power', 'Never', 'Energetic' vb.

Renkli gösteriler, bütçeli video klipler

Şarkıların ortaya çıkışı ve yayımlanmasından sonraysa sıra şarkının tanıtımına geliyor. Bu noktada karşımıza video klipler ve sahne performansları çıkıyor. Klasik bir şarkının ortaya çıkış sürecine benzese de K-POP'ta hataya yer yok. 'Şirin kızlar', 'asi gençler', 'öğrenciler' ve 'savaş' gibi tematik konseptler çerçevesinde tanıtılan K-POP temsilcileri, çıkış süreci, video klipleri ve sahne performansları için de bu konseptleri kullanıyor.

Son derece titiz çalışmalarla ve her adımı planlanarak hazırlanan büyük bütçeli kısa film tadındaki video klipler şarkıyla hem senaryo hem de akış olarak son derece uyumlu olarak tasarlanıyor. Kliplerde grubun tüm üyeleri koreografiye ve çizdikleri tematik konsepte uygun bir şekilde dans ediyor ya da şarkıyı söylüyor. Kliplerin prodüksiyon aşaması tamamlandıktan sonra sıra klipin yayınlanmasına geliyor.

Yayımlanacağı tarih önceden sosyal medya üzerinden bildirilen klip için internet, billboardlar ve TV gibi çeşitli mecralarda birbirinden farklı tanıtımlar yapıyor. Klip yayımlandıktan sonra ise geri sayım bu defa sahne gösterileri için başlıyor.

Karıştırmaktan çekinmeyen gizemli bir tür K-POP

5 / 8

Karıştırmaktan çekinmeyen gizemli bir tür K-POP

Şarkıların ilk defa bir topluluk önünde sahnelenmesi K-POP sanatçıları için oldukça önemli bir organizasyon. Bu noktaya gelene kadar gösterilen özen bu organizasyonda maksimum seviyeye çıkıyor. Şarkıların ilk defa sahneleneceği TV programları ya da konser alanları özenle seçiliyor ve sahne performansları dekordan koreografiye kadar kusursuz bir şekilde planlanıyor.

Sanatçıların gece gündüz dinlenmeden süren çalışmaları ve yapılan provaların ardından da performanslar gerçekleşiyor. Sonraları şarkıların büyük konser salonlarında daha da gösterişli bir şekilde sergilenmesiyse, tüm bu özenin yanı sıra sahnenin dev prodüksiyonlarla hazırlanmasını ve işin içerisinde oldukça büyük bütçelerin girmesini gerektiriyor.

Konserlerde ayrıca idollerin ve grupların temalarına uygun renkteki 'light stickler'(2) de hayranlar tarafından şarkıyla ahenkli olarak hareket ettirilerek bir ışık gösterisinin ortaya çıkması sağlanıyor.

Takip edilen, her daim şık giyinen 'idoller'

K-POP yıldızlarının tanıtım sürecinde dikkat ettikleri diğer bir nokta da stilleri. Performansları sırasında giydikleri uyumlu ve sıradışı kıyafetler özel olarak seçilen idoller, normal hayatlarındaki giyimlerinde de modaya ve her zaman tarz bir görünüm sergilemeye dikkat ediyor. Bu noktada, K-POP yıldızlarının oluşabilecek olası bir fotoğraf çekimi için her zaman hazırlıklı davrandığını söyleyebiliriz. Abartıyor muyuz? O zaman şöyle diyelim: Bu müzik türü temsilcileri 'havaalanı modası' gibi bir konsept yarattı!

Karıştırmaktan çekinmeyen gizemli bir tür K-POP

6 / 8

Karıştırmaktan çekinmeyen gizemli bir tür K-POP

İnternet sayesinde bilinirliği ve takip edilebilirliği artan K-POP temsilcilerinin dünya üzerinde büyük bir hayran kitlesi tarafından yakından izlendiğini de belirtmek gerek. Çoğunlukla Kore dizileri aracılığıyla haberdar oldukları bu müzik türü için fan grupları, yepyeni söylemler (Evet, bir nevi küçük çaplı bir dil!) bile geliştirmişler ve katıldıkları her farklı grubun konseri için farklı 'lightstick'ler alıyorlar.

Dünya genelinde milyonlarca hayrana sahip olan K-POP'ın sadece Türkiye'de bile 150 bin takipçisi bulunuyor. Yaratılan bu mükemmel dünyanın pek çok insanın, özellikle de ergenlik çağındaki gençlerin, ilgisini çekmesinin oldukça doğal ve basit olduğunu düşünüyoruz. Zaten bugüne kadar konserlere katılan kitle de bunu kanıtlıyor.

KAPALI KAPILAR ARDINDAKİ K-POP

K-POP şarkılarını dinlediğimizde, video kliplerini ya da konser görüntülerini izlediğimizde ne kadar mutlu ne kadar hareketli insanlar görüyoruz, değil mi? Fakat ortada göz arı edilemeyecek çok farklı bir gerçek var: K-POP'ın görünen yüzü ne kadar renkli ve cafcaflıysa görünmeyen yüzü de bir o kadar karanlık.

Endüstrileşen müzik

2012 yılında PSY'ın 'Gangnam Style'la yaptığı çıkışın ardından adeta yeniden doğan bu müzik türü konser biletleri ve 'light stick'lerden kazanılan rakamlar, çevrimiçi izlenmenin getirisi ve satışların miktarını göz önünde bulunduran birçok müzik şirketinin bu müzik türüne yatırım yapmasına neden oldu. Evet, 'yatırım' diyoruz çünkü müzik bu şirketlerin gözünde daha çok 'para kazandıran bir nesne' halini aldı.

Üç büyükler olarak adlandırılan SM Entertainment, YG Entertainment ve JYP Entertainment bu şirketlerden yalnızca birkaçı. Güney Kore hükümetinin K-Pop'u sadece bir müzik türü olarak değil, aynı zamanda ekonomik ve kültürel bir öğe olarak ele alması da Eğlence ve Kültür Bakanlığı'na büyük yatırımların yapmasının önünü açtı. Çalıştıkları sanatçıların bir bakıma menajerliğini üstelenen bu şirketler, K-POP temsilcisi idollerin müzik, şan ve dans eğitimlerinin, finansal durumlarının, hayran kitleleri ve çevresiyle olan ilişkilerinin, mesleki stratejilerinin ve sosyal medya hesaplarını yönetiminde rol alıyor.

Bu noktada 'idol fabrikaları' olarak adlandırılan bu şirketlerin çalışmaları ileride başarı vadeden genç yeteneklerin seçimiyle başlıyor.

Karıştırmaktan çekinmeyen gizemli bir tür K-POP

7 / 8

Karıştırmaktan çekinmeyen gizemli bir tür K-POP

Elemeler ve sonrasında alınan eğitim Bahsettiğimiz bu 'idol fabrikaları' eğlence dünyasına giriş yapmak ve bu alanda ilerlemek isteyen genç yetenekleri keşfetmek için her yıl belirli zamanlarda yetenek yarışmaları düzenler. Genç yetenekler bu yarışmalarda ön elemeden geçebilirlerse bir üst seviye olan jürinin beğenisini toplamaya çalışır.

Eğer, yetenekleri yeterli bulunur ve adaylar başarılı görülürse, jürinin de onayıyla yarışmasına katıldıkları eğlence şirketlerinde eğitim almaya hak kazanır. Şirket çatısı altında eğitim almaya hak kazanan adaylar bu eğitimde kendilerini yalnızca ses, müzik ve şan değil; dans, oyunculuk, yabancı dil, hitabet ve görgü kuralları konusunda da geliştirirler. Adayların yeteneklerine ve daha öncesinde edindikleri becerilere göre değişebilen bu eğitim sürecinin kesin bir süresi olmamakla beraber bu sürecin uzun yıllar sürdüğü de biliniyor.

Eğitimin ardından 'stajyer' konumuna yükselen adaylar gerekli sahne deneyimi kazandıktan sonraysa 'parlaklık' durumuna göre bireysel olarak ya da gruplar aracılığıyla ilk singlelarını hazırlama sürecine başlıyor. Bu noktada artık 'stajyer' değil 'idol' olarak adlandırılan K-POP temsilcileri sonrasındaysa daha önce de belirttiğimiz gibi uzmanların desteğiyle ilk parçalarını ortaya çıkarır ve tanıtım aşamasına başlar.

Peki, ya idoller yarı yolda vazgeçip bu 'endüstriden' ayrılmak isterlerse? İşte burada durmak gerek. Çünkü bu o kadar da kolay değil. Disiplin ve imzalanan katı sözleşmeler K-POP dünyasına girişin ilk adımı yetenek yarışmalarına dönelim… Bu yarışmalarda yetenekleri yeterli bulunan idol adaylarının şirketlerde eğitim alma hakkı kazandığını belirtmiştik, değil mi?

Burada oldukça masraflı olan bu eğitimler için şirketlerin de tabii ki, kendilerini güvenceye aldığını ve bunu adayların sözleşmelerine ekledikleri maddelerle resmileştirdiklerini de eklememiz gerek. İdollerin ve idol adaylarının herhangi bir sebeple ayrılmak istemeleri durumunda milyon dolarlık tazminat rakamları ödemelerini hükmeden maddeleri de içeren sözleşmeler bu özelliğiyle bir nevi, rakamların miktarı dışında günümüzde büyük şirketler bünyesinde çalışmaya başlayan 'yönetici adayları'nın şirketlerle imzaladıkları anlaşmalara benziyor.

Anlaşmaların olumsuz yanı bununla da sınırlı değil. İdoller, gece gündüz demeden, oldukça uzun çalışma saatleri, şirketler tarafından yasaklanan özgür düşünce belirtme hakkı, yoğun iş temposu nedeniyle aile ve sosyal hayatlarının kısıtlanması gibi sorunlardan da mustarip. İdollerin kariyerlerini olumsuz etkileyebilecek kişilerle sevgili olmalarının yasak olduğunu ve kimi zaman stratejik nedenlerle farklı gruplardan idollerle sevgili olmalarının kendilerine 'tavsiye' edildiği de belirtmemiz gerek!

Karıştırmaktan çekinmeyen gizemli bir tür K-POP

8 / 8

Karıştırmaktan çekinmeyen gizemli bir tür K-POP

Depresyon ve intihar vakaları

İdollerin genç yaşta, çoğu kez ergenlik döneminde, bu sektörde yer edinmelerinin çoğu zaman psikolojilerini olumsuz yönde etkilediği bilinen bir gerçek. Bu, müzik sektörünün yarattığı gerilimin yanında bahsettiğimiz şirketlerin baskısıyla da birleşince idollerin depresyona girmeleri ve hatta hayatının ilerleyen dönemlerinde yaşamlarına son vermelerine bile neden olabiliyor.

'Baby Kara' grubu üyesi Ahn So Jin, 'SG Wannabe' grubunun eski üyelerinden Chae Dong Ha ve geçtiğimiz günlerde intihar eden 'SHINee' grubu üyesi Kim Jong- Hyun hayatına son veren K-POP yıldızlarından yalnızca birkaçı. Bu idollerin bıraktığı notlar ağır depresyon nedeniyle intihar ettikleri sonucunu ortaya çıkarsa da ailelerine göre idollerin hayatlarına son vermelerinin asıl nedeni şirketlerin kapitalist düzene de benzetebilecek katı yaklaşımları ve idollerin bu girdikleri bu sektörden bir çıkış noktası bulamamaları.

Bu noktada, Kore'nin, intihar oranlarının en yüksek olduğu; toplum baskısının en fazla görüldüğü ülkelerden biri olduğunu da belirtmek gerek.

#HALLYU(3) K-POP

Sonuç olarak; renkli kıyafetleri, her daim gülümseyen grup üyeleri, muhteşem sahne performansları, büyük hayran kitleleri ve hareketli şarkılarıyla son günlerde dünya gündeminde kendine yer edinen K-POP'ın karanlık bir yönünün bulunduğunu da belirtmeliyiz. Gerek görkemli sahne performansları, hareketli şarkılar ve büyük prodüksiyonların gerekse ağır disiplin, detaylı eğitimler ve şirketlerin mükemmeliyetçi yaklaşımlarının bu müzik türünün insanlar tarafından fark edilip kısa zamanda bu denli büyük bir başarıya ulaşmasına zemin hazırladığını söyleyebiliriz.

Birçok kesim gibi biz de, hem Güney Kore hükümeti hem de dünya üzerinde pek çok ülke tarafından eleştirilse de, şirketlerin bu endüstrileşen müzik anlayışı ve idollerle imzalanan ağır şartlara sahip anlaşmaların yakın zamanda değişmeyeceği kanısındayız. Tüketim kültüründen nasibini alan bu müzik türünün yakın zamanda daha da büyük bir kitleye hitap edeceğini düşündüğümüzü de eklemek gerek.

Sonuç olarak, toplumun büyük bir kesiminin renkliliği ve mükemmelliği sevdiği bir gerçek. Tabii, yine de belli olmaz; belki de şu anda pop, rock, hip-hop ve caz gibi müzik türleriyle eşdeğer sayılan bu müzik türü kısa süre sonra ortalıktan kaybolur gider, kim bilir? Sanırım, bu esnada yapabileceğimiz en iyi şey, #daebak(4) diyerek kulaklıklarımızı takmak ve bu müzik türüne bir şans vermek.

Öyleyse, "Eum-ag-eul jeulgyeola!".

Daha Fazlası

Peugeot E-5008 “Art On Cars” İle Sanatın ve Teknolojinin Buluşma Noktasında

Komünite Odaklı Gastronominin Yükselişi: Gusina’nın Hikayesi

Geleneksel Meyvenin Yeni Nesil Yorumu

Esquire 206: Uraz Kaygılaroğlu