Bazen gürültülü bazen sakin: Ufuk Beydemir

Genç yaşta dijital dünyanın parlayan yıldızlarından biri olarak dikkatleri üzerine çekti. Kendine has stili ve kaleminden dökülen sözlerle hazırladığı ilk albümü ‘Sevda Gibi’ ile özgeçmişini dinlemenizi istiyor. O, mantık sınırları içerisinde her şeyi yapabilecek biri.

Giriş Tarihi: 30.10.2018 15:22 Güncelleme Tarihi: 30.10.2018 15:57

Röportaj Baran ALIŞKAN
Fotoğraf Deniz DOĞAN

ESQUIRE: Müzik yolculuğundan başlayalım… Hikâyen nasıl başladı? Biz, seni 'Ay Tenli Kadın' şarkısıyla tanıdık, ya öncesi?

UFUK BEYDEMİR: Bundan iki sene önce BESYO (Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu) okuyordum ve kuvvet kondisyon koçluğu yapıyordum. Aynı zamanda birçok rock grubunun içinde yer aldım. O dönemki grubumuzla da Sofar'a (Sounds From A Room) eposta atmıştık. Bizi yoğunluktan dolayı bir yıl sonra kabul ettiler ancak grubumuz dağılmıştı. Bunun üzerine ben de şarkı sözlerini yazdığım için sahneye tek çıkmaya karar verdim. Sofar'da genellikle akustik işler yapıldığı ve bende de herkesin yaptığı işi yapmama huyu olduğu için Derd'Ali adlı ağabeyimi arayıp durumu anlattım. Telefonla bir kayıt attı bana ve kendisiyle çalışmaya karar verdim. Bass çalan bir arkadaşım vardı, onu da çağırdık. Bir de davulcu lazımdı, onu da bulduk. İki prova aldıktan sonra sahneye çıktık, video yayımlandı. Ben bir yandan antrenörlük hayatıma devam ederken video altı ayda 1 milyonu geçince Sofar'dan aradılar. Bu rakama en hızlı şekilde ulaşan grubun bizim olduğumuzu söylediler. Bu haber, profesyonel anlamda müziğe odaklanması açısından önem arz ediyordu.

ESQ: Profesyonel kariyerin nasıl başladı?

U.B: 'Ay Tenli Kadın' yayımlandıktan sonra insanlar sosyal medyadan yazmaya başladı, elimden geldiğince hepsine yanıt verdim. O ara Zoom Kurumsal'ın sahibi Engin Akıncı da yazmış. "Ay Tenli Kadın çok iyi bir şarkı, ona iyi bak." gibi romantik bir mesaj yazmış. Ben de "Eyvallah." demişim. Sonra, tabii kendisiyle görüştük, tanıştık ve beraber çalışmaya karar verdik. O, başta biraz çekinceli yaklaştı tabii. Başka bir şeyler var mı diye sordu. Bende de 10 yılda birikmiş 50-60 tane şarkı var. 30 tane akustik kayıt gönderdim. Ben onun vizyonuna, müzik kültürüne çok güvenirim. Albümde yer alan 11 şarkıyı da o seçti.

ESQ: Şarkılarını sen yazıyorsun ve henüz duymadığımız onlarca şarkı var. Tüm bu eserler hayal dünyanın bir ürünü mü, yoksa hatıralarının yansıması mı?

U.B: Bu sorunun tek bir cevabı yok. Bazı şarkılar, hiç yaşamadıklarından oluşuyor, bazıları kafanda yaşadıklarından. Bazılarında ucundan da olsa gerçeklik payı var ama üstüne hayal gücünden bir şeyler katıyorsun muhakkak.

ESQ: Hayatının dönüm noktası olarak hangi evresini gösterirsin?

U.B: Hayatımın dönüm noktası Isparta'ya gitmiş olmak. Orada birçok şeyden vazgeçerek İstanbul'a geri döndüm, spora yeniden başlayıp BESYO okumaya başladım. Müzikal anlamda ise tabii Sofar.

ESQ: Başka bir alanda eğitim görmene rağmen müzik konusunda kendini geliştirmişsin…

U.B: Bir ara şan eğitimi almaya çalıştım fakat benim yaptığım vokal tarzında bir eğitim şu an Türkiye'de yok. Dört beş ay şan eğitimi aldıktan sonra yaptıklarımı öğretmenime dinlettim ama ne yaptığım hakkında hiçbir fikri yoktu. Ben de yıllarca evde oturup kendi kendime çalıştım. Sesim kısılıyor, bir daha... Yine kısılıyor, bir daha... Hep çalıştım.

ESQ: Şarkılarını yazarken ilhamı nereden alıyorsun klişesine düşmeden, yaşamında bir bütün olarak kimden ilham aldığını merak ediyoruz.

U.B: Cem Karaca. Türkiye'de bir bütün olarak; yaşam tarzı, müziği, konuşması, tavrı ve her anlamda hayranlık duyduğum tek isim. Ben genel olarak 60'lı,70'li yıllarda Amerikan Rock yapan Jim Morrison gibi ağabeylerimizden yanayım. Mesela bu dönem Pixies'e çok taktım. 1988 yılında bir albüm yapıyorlar, henüz grunge* oluşmamış ama yıllar sonra grunge'ın atası kabul ediliyor. Sıradışı!

ESQ: Bir yola çıktın ve işler şimdilik iyi gidiyor. Sence bu yol nereye gidiyor?

U.B: Tıpkı bir başka şarkımın adı gibi: 'Bir Bilinmez Deryadayız!' Müzikle ilgili olarak Türkiye'de tanınmak gibi bir hayalim yok. Ben, Avrupa'da, dünyada müzik yapınca bir şey başarmış olduğumu düşüneceğim. Almanlara, Norveçlilere çalmaktan bahsediyorum. Nasıl ki Avusturalyalılar gelip burada bizi coşturuyor ya, o şekilde.

ESQ: 'Sevda Gibi' albümünü dinlerken farklı hislere kapılmamak elde değil. Albümün giriş, gelişme ve sonucundan bahseder misin?

U.B: Albümdeki çok farklı bir birliktelik var. Mesela 'Ay Tenli Kadın' bundan dokuz yıl önce yazılmış bir şarkı. 'Bir Bilinmez Deryadayız' ise bu şarkıdan dokuz yıl sonra yazıldı. 'Sevda Gibi' albümü, Ufuk Beydemir'in amatörlükten şimdiye kadar yaptığı, yaşadığı evrimi, değişimi anlatan bir eser. İlk klip 'Ay Tenli Kadın'a çekildi ama bence tam bir klişe. Görmeye alıştığımız şeyler. 'Yüreğimdesin'in klibi de tam olarak olmasa da benim fikirlerime daha uygundu. Sonuçta biz her şeyi kendi aramızda uzun süre konuşuyoruz, sonra yönetmene ne istediğimizi söylüyoruz. Olmuyor tabii. Biz ne kadar anlatabiliyoruz ya da o ne kadar anlayabiliyor. Bu yüzden artık kendi içimizde yapmaya çalışacağız bu tip işleri.

ESQ: Yaptığın müzik ve seni sen yapan diğer şeyler… Ufuk Beydemir'in tarzını nasıl ayırt edebiliriz?

U.B: Grunge'a benziyor diyebiliriz. Grunge müzikte belli bir aidiyet yok. Punk rock da var, metal de var. Nirvana da, Pearl Jam de aynı çatı altında ama müzikleri farklı. Bende de böyle bir aidiyet yok. Olmasını da istemiyorum. Zaman zaman gürültü yapalım, bazen de sakinleşelim. Tek bir etiket olmasın. Bugün 'Ay Tenli Kadın' gibi bir şarkı yazmam mesela. Türkülerden de besleniyorum. Mesela 'Öyle Meşk Oldum' şarkısında bağlama yok ama koysan sırıtmaz. Sağım solum belli olmaz. Aslında mantığından da kopabilen bir tip değilim. Dur şöyle diyelim: Mantık sınırları içerisinde her şeyi yapabilir!

Sofar Sounds İstanbul için kaydedilen ve YouTube'da yayımlanan 'Ay Tenli Kadın' şarkısının videosu dünya çapında 400 şehirde gerçekleştirilen Sofar videoları arasında bugüne kadar en çok izlenen ve dinlenen performans oldu.

Konser takvimi

2 Ekim 2018
Cemiyet, İstanbul

9 Kasım 2018
Holly Stone Performance Hall, Antalya

Gerekli bilgiler

*Grunge: 1980'lerin ortasında ABD'nin Seattle bölgesinde alternatif rock kültürünün bir alt türü olarak ortaya çıkmış. Grunge yapı ve estetik olarak diğer rock türlerinin daha sadeleşmiş bir hali olarak kabul ediliyor.

Instagram: instagram.com/beydemirufuk Twitter: twitter.com/ufukbeydemir

BİZE ULAŞIN