Bu ay ne okuyoruz?

Giriş Tarihi: 27.09.2018 12:20
Yazı Özge DİNÇ

1
ALTYAZI'NIN GAYRI RESMÎ VE RESİMLİ DÜNYA SİNEMA SÖZLÜĞÜ
Editörler: Senem Aytaç, Fırat Yücel


Yeniden o güne dönüyorum; Bomontiada'da bir kafede, bir sinema antolojisini karıştırdığım güne. Sinema merakım, kör topal ilerler ama büyük bir açlıkla kendisini doyurmaya çalışırken yine en büyük yardımcım, kitaplar. Sözlük, 'Yurttaş Kane'in kilit kelimesi 'rosebud' ne anlama geliyordu, 'Sekiz Buçuk'ta geçen 'asa nişi masa' ne demekti, şair Füruğ Ferruhzad'ın ömrü hayatında çektiği tek kısa film hangisiydi gibi detayları konu ediyor. Bu cımbızlanmış detaylar, birçok sinema sohbetine konu olabilecek, onlarca filmi ilk kez ve tekrar izletebilecek güçte; çünkü maddeler sinemayı çok seven insanlar tarafından yazılmış. Son iki aydır ne zaman sıkılsam bu 'Türkçe yazılmasıyla gurur duyduğum' sözlüğü karıştırdım.

2
83 ¼ YAŞINDAKİ HENDRIK GROEN'UN GİZLİ GÜNCESİ
Hendrik Groen (Can Yayınları) Flemenkçe'den Çeviren: Erhan Gürer


83 yaşında bir ihtiyar, bizimle günlüğünü paylaşıyor. Kitabı okurken bir yaşlının günlüğünde neler olur diye merak etmememize şaşırıyorum. Örneğin şu cümleyi kitaplarda pek gördüğümüz söylenemez: "Giderek daha sık damlatmaya başladım. Beyaz külotlar sarı lekeleri belli etmeye çok uygun." Bu mizahi kitap, dünyada çok ilgi gördü; yazarının yaşlı biri mi, yoksa muzip bir genç mi olduğu çok merak edildi. Ben oyumu genç biri olduğuna veriyorum.



3
DUYGULAR SÖZLÜĞÜ
Tiffany Watt Smith (Kolektif Kitap) Çeviren: Hale Şirin


Bu kitap 150 kadar duygumuz olduğunu söylüyor. Daha ilginç bir şey de söylüyor: Bir duygunun bir dilde karşılığı yoksa o duygu da yoktur. Belki de bazı duyguları, adlandıramadığımız için yaşadığımızı bilmiyoruzdur. Hiç gitmediğimiz yere duyduğumuz özlemin adının 'kaukokaipuu', birinin başına gelen talihsizlikten haz duymamızın adının 'schadenfreude' olduğunu bilsek, yani bu duyguların herkesin başına gelen bir şey olduğunu kabul edebilsek, kendimizle sorunlarımız bir nebze azalır mıydı dersiniz?

4
BİLDİĞİMİZ DÜNYANIN SONU
Erlend Loe (Yapı Kredi Yayınları) Çeviren: Dilek Başak


Editör ve yazarlardan oluşan arkadaş çevremin bu ay en çok cümle arasında geçirdiği kitaptı Bildiğimiz Dünyanın Sonu. Aylar sonra evine gidip posta kutusunda başka birinin ismini gören Doppler'ın yaşadığı dibe vuruşu anlatan romanda bir geyik ve orman başrolde. 20'den fazla dile çevrilen bir Norveçli yazarı okuyoruz. İlk sayfasında çok iyi bir roman olduğunu anladığınız kitaplar vardır ya, bu roman da öyle. Girişinde Ethan- Joel Cohen'in şu sözüyle: "Gizemi kabul et."

5
GÖZÜNÜ AÇIK TUTMAK
Julian Barnes (Ayrıntı Yayınları) Çeviren: Serdar Rifat Kırkoğlu


İngiliz edebiyatının mücevherlerinden Julian Barnes'ın çevrilmiş bütün kitaplarını okumakla övünürdüm; Gözünü Açık Tutmak, bu övüncü elimden aldı. Bu kez sevdiği ressamlar hakkında yazmış, Barnes. Üslubunu çok sevdiğin birinden güzel bir resmi, bir resmi aramayı dinlemek gibisi var mı? Barnes'a göre Flaubert'in gönülden hayran olduğu tek çağdaş ressam Moreau'ymuş. Barnes'la Flaubert hayranlığını paylaşıyoruz, demek artık Moreau'yla da yakından ilgileneceğim.

BİZE ULAŞIN