İkonik Bir Adam: Jon Kortajarena
13 Şubat 2020
1 / 7
İkonik Bir Adam: Jon Kortajarena
Onu ilk kez Tom Ford'un A Single Man'inde görmüştüm. Ford'un filminde "mükemmel erkek" olarak resmettiği oyuncunun biyografisinde ise, "Tüm zamanların en iyi erkek modellerinden biri" yazıyordu... Dünyanın en önemli dergilerinin kapak yıldızı, Bulgari, Versace, Giorgio Armani gibi dev markaların yüzü olan İspanyol model, 18 yaşındayken bir arkadaşına eşlik etmek için gittiği çekimde keşfedilmişti. Model olmasaydı aktör olacaktı ki sonunda hayali de gerçekleşti. A Single Man, The Aspern Papers gibi yapımlardan sonra High Seas'te kaptan rolünde izledik onu.
Fotoğraflar Alan Gelati
Styling Selin Bursalıoğlu
Saç ve makyaj Daniel Dyer
Mekan 45 Park Lane Hotel
2 / 7
İkonik Bir Adam: Jon Kortajarena
Esquire Türkiye için Milano'da fotoğrafladığımız Jon Kortajarena, ikon olmak için görünümden çok daha fazlasına sahip olunması gerektiğini kanıtlıyor.
Karl Lagerfeld, "Bu zamana kadar defilemde yürüyen en başarılı erkek model" demişti senin için. Tom Ford'un da koleksiyonlarında senden ilham aldığını okumuştum. Filmler, dergi kapakları, marka işbirlikleri... Bu başarının sırrını neyle açıklıyorsun?
Çok çalışmakla. Kariyerim için özel hayatımda pek çok şeyden feragat ettim. Bazı zamanlarda beni neyin beklediğini bilmeden, içgüdülerime güvenerek kendimi boşluğa attığım oldu. Ben başarı elde etmenin tek yolunun yaptığın işe tutku duymak olduğunu düşünüyorum. Şansın ve benim hikâyemde olduğu gibi zor zamanlarda ailenin desteğinin de büyük bir önemi var. Bana verdiklerinden dolayı hayata minnettarım.
3 / 7
İkonik Bir Adam: Jon Kortajarena
Sık sık ailenle fotoğraflarını paylaşıyorsun. Ailenle ilişkin nasıldır? Yine, annenin çocukluğundan bugüne berberin olduğu bilgisi doğru mu?
Ailem, her şeyim. Birbirimize çok bağlıyız, hayatla ilgili problemlerimizi paylaşarak çözeriz. Bazen birbirimizi sesimizi duymak için ararız, diğer zamanlarda da yardım istemek ya da birlikte gülmek için; bazense sadece birbirimizi sevdiğimizi söylemek için. Erken yaşta kanatlanmama izin veren bir ailem olduğunun bilincindeyim. Eğer düşersem beni tutacaklar ve asla yargılamayacaklar. Bu güven olmasaydı hayallerimin peşinden korkular içinde koşacaktım.
Evet, çocukluğumdan beri saçımı annem kesiyor. Model olarak çalışmaya başladığımda saçımla ilgili ne istediğimi bir tek onun anlayabildiğini gördüm, bu sebeple saçımı hâlâ ona kestiriyorum.
4 / 7
İkonik Bir Adam: Jon Kortajarena
Seni en son High Seas dizisinde kaptan rolünde izledik. Model ve aktör olmak arasında nasıl bir fark var sana göre?
Milyonlarca farktan söz edebilirim ama bana göre en temel ayrım, model olarak mükemmel bir adam imajı çizmen gerektiği; mükemmel olmak imkânsız ama buna inandırman gerekiyor. Bir aktör olarak ise duygularını yansıtabilirsin. Daha kişisel, dürüst ve derin bir iş. İkisi de hayatının doğru döneminde isen çok doyurucu işler.
Hayatını değiştiren bir kitap var mı? Takip etmeyi en sevdiğin sanatçılar kimler?
Hermann Hesse'nin Siddharta'sı hayatımı değiştiren kitaplardan ilkidir. Anne Rice'ın Cry to Heaven'ı da bir başyapıt. Almodóvar'ın ilk filmlerinin kendimi ve dünyayı keşfetmemde büyük etkisi olduğunu söyleyebilirim. Resimde ise Picasso, Bosco, Basquiat ve Frida Kahlo'ya hayranım.
5 / 7
İkonik Bir Adam: Jon Kortajarena
20'li ve 30'lu yaşlar arasında fiziksel ve zihinsel anlamda nasıl bir fark var sana göre?
Bugünkü yaşımda, büyümemekten ve bir insan olarak daha iyi birine dönüşememekten endişe ediyorum. Egomun tuzağına düşüp zamanla olgunluk ve derinlik kazanamam diye endişe ediyorum. Hastalık ve sevdiklerimi kaybetmek bir diğer korkum. Ama fiziksel olarak bir erkeğin 30 yaşından itibaren daha seksi ve ilgi çekici olmaya başladığını düşünüyorum. 20'lerinde fiziksel ve zihinsel anlamda bir çocuksun. Birçok şeyi henüz bilmiyorsun. Belki kadınlar daha erken yaşlarda "kadın" olmayı keşfediyordur, biz erkeklerde bu süreç daha uzun zaman alıyor olabilir. (Gülüyor)
Bir röportajında kendini "gerçek bir romantik" olarak tanımlamışsın. Aşka hâlâ inanıyor musun?
Bu röportajı verdiğimde henüz 19 yaşındaydım ve olgunlaştıkça romantiklik hakkında fikirlerim değişti. Evet, aşk hâlâ önceliğim ve âşık olduğumda kendimi tamamen savunmasız bırakabilirim. Koşulsuz aşka hâlâ inanıyorum, ancak böyle bir aşk insanı mutlu edebilir.
6 / 7
İkonik Bir Adam: Jon Kortajarena
Tom Ford, Karl Lagerfeld, Peter Lindbergh gibi efsanevi isimlerle çalıştın. Bu isimler sana ne kattı?
Tom Ford bana maskülenlik, zarafet ve sofistikelmanın ne demek olduğunu öğretti ama her şeyden önemlisi cömertliğine ve yaratıcılığına şahit oldum. Hayatımda pek çok konuda benim için referans olmuştur. Kişisel ve mesleki kapasitemin büyük kısmını borçlu olduğum biri.
Karl Lagerfeld, bütün ışığı ve gölgeleriyle taşan bir bolluk bereket demek. Her zaman beni destekleyen, pek çok şey öğrendiğim ve her zaman birlikte çalışmaktan keyif aldığım bir dâhi.
Peter Lindbergh ise çalıştığım en iyi fotoğraf sanatçılarından biriydi. Sıcakkanlıydı, dürüsttü ve yüzünde hep bir gülümseme olurdu. Yaptığı işi sevdiğini her aşamada anlardınız. Çektiği fotoğraflar özeldi çünkü o, örneğini çok az gördüğümüz şekilde insanların ruhunu yakalamıştı.
7 / 7
İkonik Bir Adam: Jon Kortajarena
Fotoğrafların içinde favorin hangisi?
En çok Mert ve Marcus'un çektiği fotoğraflarımı seviyorum.
Çevre konusunda çok hassassın. Bu sezon birçok markanın da sürdürülebilir modaya dahil edilebilecek defileler yaptığını gördük. Sen sürdürülebilir moda hakkında ne düşünüyorsun?
Dünya değişiyor, bu bir gerçek. Artık fosil yakıt ve kontrolsüz şekilde plastik tüketemeyiz. Gezegenin yaşam stilimizi kaldırabileceği limiti aştık. Moda dünyasında da bir şeyler değişmek zorunda. Benim durduğum pozisyonda yapmak istediğim, bu endüstrinin konuyu ciddiye alması ve harekete geçmesi için olabildiğince katkıda bulunmak. Ama eninde sonunda bu işi kökünden değiştirebilecek olan müşterilerdir. Daha çok insan sürdürülebilir modaya ilgi gösterirse, markalar da daha hızlı harekete geçecektir.
İstediğin birçok şeyi elde etmiş birisin ama mutlaka ulaşmak istediğin bir yer vardır. En büyük hayalini merak ediyorum.
En büyük hayalim baba olmak. Bir gün, umarım...