İki Harfli Büyü - SL
Bu büyü, yıllardır bizi etkiliyor; aklımızın iplerini salmamıza ve kontrolümüzü kaybetmemize neden oluyor. Açıkça söylemek gerekirse, Mercedes-Benz, SL modeliyle; etkisi altına aldığı kişilere, yıllar boyunca unutamayacağı bir otomobil deneyimi vadediyor. Biz, üzerimizdeki bu büyüyü bozdurmaya niyetli değiliz; ya, siz?
14 Mayıs 2012
Yazı ONUR AKÇAY
2.Dünya Savaşı'nın bitmesinin sonra, tüm dünya yaralarını sarmaya çalışırken; yeni bir savaş, dengeleri tamamen bozmaya başlamıştı. Kore Savaşı ile birlikte, herkes tarafını seçmeye, güçlünün yanında yer almaya çabalarken; uzaklarda, sessiz sedasız bazı çalışmalar başlamıştı. 1952 yılına kadar yeterince hissedilmeyen; ama 60 yıllık bir hikâyenin başlangıcını oluşturan adımlar, çoktan atılmıştı. Otomotiv dünyası ve özellikle Mercedes-Benz için son derece önemli bu hamlenin adı, efsanevi SL modeliydi. SL, sadece yeni bir araç değildi; aynı zamanda, tüm Mercedes-Benz spor otomobil ailesinin temelleri atılmasını sağlayan ve bugün; SLK, SLS AMG gibi modellerin gelişiminde önemli pay sahibi olan bir dönüm noktasıydı.
"Super and Light (Süper ve Hafif)" kelimelerinin baş harfleriyle karakterini vurgulayan SL modeli; ilk olarak, "W 194" koduyla, yarışlar için hazırlandı. 1952 model 300 SL versiyonuyla zorlu Le Mans 24 Saat Yarışı'nı kazanan araç, "Spor Otomobil" kategorisinde yeni bir sayfa açtı. Kazandığı birkaç yarış zaferinden sonra gelen talepleri karşılamak amacıyla, seri üretim için hazırlıklar hızlandırıldı. 1953 yılında yarışlar için hazırlanan prototip, hiçbir yarışa katılmadı; ama aracın gelişiminde, önemli rol oynadı. 1954 yılına gelindiğindeyse, seri üretimden çıkan ilk SL modeli boy gösterdi. 3 lt hacimli 215hp gücündeki motoruyla yollara çıkan Mercedes-Benz 300 SL'in en dikkat çekici özelliği, kapılarıydı. Neredeyse tüm dünyanın konuştuğu "martı kanadı" kapılar, otomobil tasarımında değişik bir bakış açısını işaret ediyordu. Bunun en önemli göstergesi, günümüzde dahi popülerliğini koruyan kapı tasarımıydı. Daha ilk bakışta kendini farklı bir yere konumlandıran SL, sürücüsüne kendisini özel hissettirmek için tasarlanmıştı âdeta. 1957 yılından sonra üretilen üstü açık versiyonuyla birlikte SL'in hikâyesi, daha da sürükleyici olmaya başladı. Sekiz yılda satılan 26.000 araç; SL'in, kuşaklar boyu devam edeceğini gösteriyordu. 1959 yılında otomobil gazetecileri tarafından oluşturan bir jürinin "Yüzyılın Spor Otomobili" seçtiği 300 SL, tasarımına harcanan emeğin karşılığını veriyordu.
1963 yılında, daha sert çizgileri olan "W 113" kodlu SL modeli, piyasaya sürüldü. Uzak Doğu tapınak mimarisinde önemli yeri bulunan "Pagoda" olarak adlandırılan otomobil; geleneği bozmadı ve çıkarılabilen coupe tavanıyla, yine farklılığını ortaya koydu. "Pagoda"dan sonra, 18 yıl piyasada kalacak SL modeli ortaya çıktı. 1971 ila 1989 yılları arasında tahtını koruyan "R 107" kodlu Mercedes-Benz SL; ilk defa kullanılan sekiz silindirli 5.6 ve 2.8 lt'lik altı silindirli motorlarıyla, geniş bir kitleye hitap etmeyi hedefledi. 1989 yılına gelindiğinde, 237.287'nci SL modeli, "R 129" koduyla üretim bandından çıktı. Boyutlarıyla biraz oynanan, ön panjurdaki meşhur Mercedes ambleminin haricinde, güvenliği de ön planda tutan bir otomobil olarak lanse edilen araç; 12 silindirli motor seçeneğine de sahipti. Otomobil meraklısı ünlü tenor Jose Carreras, bu model için; "Ben SL aldım; çünkü dünyanın en iyi aracı olduğunu düşünüyorum." demişti.
2001 yılından 2012 yılına kadar üretilen "R230" kodlu Mercedes-Benz SL ise, teknolojiyle zarafetin birleşimi olarak tanımlanabilir. Her spor otomobilin çok şık olmadığı bir endüstride saf güzelliğiyle dikkat çeken kadınları çağrıştıran SL; AMG versiyonuyla, "Formula 1 Resmî Güvenlik Aracı" olarak da milyonlarca kişinin kalbini çaldı. Özellikle dış tasarımının modası, tazeliğini hep korudu; ta ki hikâyenin son kahramanı, yeni Mercedes-Benz SL kendini gösterene kadar!
Lüks roadster yeni SL, cesur bir hamleyle asfaltlarda boy gösterdi; ilk defa seri üretilen bir Mercedes-Benz modelinde, birkaç ufak parça hariç, tamamı alüminyumdan üretilen bir gövde kullanıldı. Neredeyse her versiyonunda yaptığı sıra dışı değişikliklerle adından söz ettiren araç, hayranlarını yine yanıltmadı. Yeni alüminyum gövde, çelik alternatifine kıyasla yaklaşık 110 kg daha hafif olduğu için; yeni SL 500'ün toplam ağırlığı (1.785 kg), bir önceki versiyonuna göre yaklaşık 125 kg; SL 350'in (1.685 kg) ise, 145 kg daha düşüktü.
Güvenlik standartlarına verilen önemi göstermek amacıyla, A-sütunlarına yüksek korumalı çelik boru entegre edilen yeni SL'de, iki süspansiyon seçeneği bulunuyor: standart olan, yarı aktif ayarlanabilir süspansiyon ve opsiyonel olan, aktif süspansiyon sistemi ABC (Aktif Gövde Kontrolü). Dış tasarımında, bir önceki versiyonuna göre 50mm daha uzun (4.612mm) ve 57mm daha geniş (1.877mm) olan yeni SL'in kokpiti de, büyüyen boyutlardan nasibini almış.
Bir tuşla aydınlık veya karanlığa geçiş yapabilen "Magic Sky Control" adlı panoramik açılır cam tavanı sayesinde, bir roadster'a veya bir coupe'ye dönüşebilen otomobilin tavanın tamamen açılıp kapanması ise, 20 saniyeden daha az sürüyor. Teknolojik özellikleri, güvenlik ve konfor ekipmanları, coupe ve roadster seçeneğini sunması gibi artılarının yanı sıra; göz alıcı dış tasarımıyla da hayranlık uyandıran yeni Mercedes SL, daha uzun yıllar devam edecek bir dizi gibi. Ülkemizde SL 350 versiyonuyla satışa sunulan aracın satışı fiyatı, 215 bin avrodan başlıyor.
Teknik Özellikler:
Motor: 3.5 lt
Güç: 306hp
0-100 km/s: 5.9 sn
Maksimum hız: 250 km/s