Marta Trzeszczkowska Röportajı

ESQ: O hâlde Milano’daki ajansın, şimdi de seni buraya göndermiş olmalı; yanılıyor muyuz?

MT: Evet, İtalya’da bulunduğum dönemlerde de İstanbul’a birkaç çekim için gelmiş ve bu şehre hayran kalmıştım. Geçtiğimiz Eylül ayında, Güney Afrika’ya gitme şansım vardı. Biletlerim, kalacağım ev, çalışacağım ajans; yani her şey ayarlanmıştı. Ama ben, neden bilmiyorum, birden İstanbul’a gelmeye ve bir süre burada yaşamaya karar verdim. Belki de, önceden bu şehirden çok etkilendiğim için bu kararı aldım; kim bilir?

ESQ: Peki, bu çok sevdiğin şehirde, ara sıra da olsa sıkıldığın olmuyor mu?

MT: Elbette, arada sırada sıkıldığım ya da moralimin bozuk olduğu zamanlar oluyor. Böyle anlarda, Büyükada’ya gidiyorum ve deniz kenarındaki yalıları seyrediyorum. Bu evler o kadar eski ve güzeller ki, eski zamanlardaki Türk ailelerini düşünmeden yapamıyorum.

“Türkiye’de ne zaman bir erkekle sohbet etsem, o erkek kendisiyle sadece sohbet etmek istediğimi anlayamıyor ve bunu bir çeşit davet olarak görüyor.”  tıklayın

BİZE ULAŞIN