30 Yaşında Hala Bekar Olmanın 30 Faydası

Evlenmediniz, evet! Muhtemelen karar veremediniz. Randevulardan kaçtığınız günleri iyi hatırlayın; hani beğenmediğiniz o kadınları… Beğenmediğiniz kadınlarla bir ömür geçirmek zorunda değilsiniz demek ki, ne mutlu! Hep birlikte tekrar edelim: Canımız Ne İsterse Onu Yaparız! İster sabahın dördüne kadar ayakta durur, ister sabahın sekizinde yatarsınız. ‘Game of Thrones’un 20 bölümünü art arda izleyip şeklinizi almış o koltukta uyuyakalabilirsiniz. Kiminle istiyorsanız onunla görüşürsünüz. Arkadaş, dost, flört, herhangi bir yabancı… Barda denk geldiğiniz o gösterişli kadın mesela… “Üzgünüm, ben evliyim.” diyebilir ama olsun, siz değilsiniz. Sınırsız erkek muhabbetini unutmamak lazım. Otomobile içkileri doldurup dağ tepe kamp yapmaya gideceksiniz; yanınızda çimden, böcekten korkan biri yok! Tüm hafta sonunuzu Play Station oyunlarıyla da geçirebilirsiniz. Güzel haber! Seks hayatınızda yatağı hep aynı kişiyle paylaşmak zorunda değilsiniz. Tek gecelik ilişkilerin süper olduğunu iddia etmiyoruz. Ama ilişki yaşadığınız kadınla (Tabii duygularınızın karşılıklı olmasına özen gösterin!) yoğun baskı altına girmeden de bir süre takılabilirsiniz. Sonuçta evli değilsiniz. Horlayın, gaz çıkarın, çoraplarınızı ortaya atın; biri gelince toplayın ya da toplamayın. Çıplak uyuyun, bazen ter kokun. Her şey serbest! Bugün eski sevgilinizin beğenmediği o çirkin tişörtle uyumsuz bir pantolon giymek istediniz (Ki siz yine de yapmayın.); korkmadan giyebilirsiniz. Hafta sonu dışarı çıkmaktan vazgeçip aynı atletle dolaşabilirsiniz de. Sonuçta kimsenin haberi olmayacak. Eski sevgililerinizle aynı ortama girmekte özgürsünüz. Çevrenize bakıyoruz ve kıskanacak kimseyi göremiyoruz! Hatta eski sevgililerinizin yeni sevgilileriyle bile tanışabilirsiniz. Tabii onlar da henüz evlenmemişse… Sakallarınızı kesmek istemiyorsunuz. Kesmek zorunda da değilsiniz. Sakallarınızı uzattığınız zaman tahriş edeceği bir cilt yok. Düzenli ilişki, düzenli sakal kesmeyi gerektirir. Arada yapılan kaçamaklar için sakallar kesilmez. Hatta bu hafta değişiklik yapın ve bıyık bırakın. Yaşınızın bir önemi yok; her zaman çocuk sahibi olabilirsiniz. 30’larda evlenmediniz diye, hiçbir zaman çocuk sahibi olmayacağınızı mı düşünüyorsunuz? Artık baba olma yaşı 30’ların sonu, 40’ların başına taşındı. Biraz bencil olmaktan zarar gelmez, sanki. Evlilik paylaşmak demektir. O mükemmel tatlıyı tek başınıza mideye indirebilirsiniz. İş çıkışlarında tüm boş zamanlar sizin. Başkasının isteklerini yerine getirmenize gerek yok. Hâlâ, yapmayı istediğiniz tonla çılgın şey var. Aile babası olmadan önce listenizi temizleyin. Risk almak serbest. Sonuçta bakmanız gereken tek kişi sizsiniz. İş değiştirin, okula geri dönün, karşı kıyıya yüzerek geçin. Gardırobun ufacık bir alanında yaşamak zorunda değilsiniz. Hayal edin; yüzlerce ayakkabı, onlarca çanta, kazaklarınızı ve tişörtlerinizi kenara sıkıştırmış. Böyle sıkıntılara gerek yok; gardırop size ait. 7/24 yeni biriyle tanışmak serbest. Arabanıza çarpan o seksi kadın, birazdan olayı toparlamaya çalışacak. Bırakın, cazibesini kullansın. Kadınlara her şey ne kadar da yakışıyor, değil mi? Evlenmemiş arkadaşlarınız haricinde kimse sizin evli olup olmadığınızı umursamayacak. Umursayan arkadaşınız da muhtemelen evlilik telaşında. Artık bekâr olmanın rahatlığını size baktıkça hatırlar. Boşanma travmaları… İmzalanan onlarca kâğıt… Sözleşmeler… Mutluluk, bir yüzüğe bağlı değil. Elbette evlenip mutlu olan birçok çift var. Ama siz henüz evli değilseniz, huzurlu bir hayatın buna bağlı olmadığını anlamış olmanız gerekir. Günümüzde hüsranla biten evliliklerin sayısı, 30’larında bekâr olanlardan çok. Aile toplantıları mı? Kaçın! Çoğu erkek, özellikle karısının ailesiyle yapılacak aktivitelerden hoşlanmaz. Karmaşa ve her kafadan çıkan bir başka ses... Sizinkilerle uğraşmak, şu an için size yetiyor. Birinci ay, birinci yıl, tanışma günü, sevgililer günü, doğum günü… Daha sayalım mı? Özel günler, sizin için genel. Hediye telaşı olmayan bir hayat. Beklentisiz ve rahat kafalar. İnsan bu yaşlarda başka ne ister! Evinize alacağınız eşyaya kendiniz karar verebilirsiniz. Çiçekli yastıklar, süslü fotoğraf çerçeveleri ya da pembe mumlar evinize giremez! İhtiyacınız olan tek şey, geniş ekran plazma HD bir televizyon ve Hi-Fi müzik sistemi. Evlilik ve çocuk sahibi olmanın, tüm hayatı baştan aşağı değiştireceğini unutmayın. Boş zamanınız varken bol bol uyuyun, sessizliğin tadını çıkarın ve yeni hobiler edinin. Belli bir zaman sonra hepsinin özlemini çekeceksiniz. Sizin aksesuarlarınız gözlük, saat ve kemer... Yüzük de nereden çıktı? Arzu eden serçe parmağına takar, beğenmeyen takmaz. 7/24 yüzükle dolaşmak zorunda değilsiniz. Evlilik midenizde kelebekler uçuracak kadar heyecanlı bir olay değildir. Adrenalin tavan yapmaz ve sürekli ağzınız kulaklarınızda dolaşmazsınız. Hatta bu, evliliğin tam tersidir. Evleneceğiniz güne kadar kelebeklerinizin tadını çıkarın. Kadınlar sürekli bir şeyler ister. Yardım ister, kıyafet ister, dolaşmak ister, ilgi ister, romantik anlar ister. Yapmazsanız şikâyet eder. Daha sayalım mı? Ya gidilmesi zorunlu sıkıcı iş toplantıları? Eşinizin, o hiç sevmediğiniz patronlarıyla yemeğe çıkmak zorunda olsanız... Belki yemekte birini yumruklardınız. Hoşunuza gitmedi, değil mi? Yatırımlarınız henüz tepetaklak değil. Ev kredileri, okul taksitleri, alışveriş yüzünden şişmiş kredi kartları… Özel günlerde alınacak pahalı hediyeler... Tüm bunların arasında spor otomobil alabilecek cesaretiniz var mı? Henüz sorumluluğunuz yokken daha cesur olabilirsiniz. 30 yaşını geçip de hâlâ bekâr olan tek kişi siz değilsiniz. Üstelik bildiğimiz en başarılı ve yakışıklı erkeklerden biri de bekâr. Kim dersiniz? Tabii ki Bradley Cooper. İşkolik olmak istiyorsanız size kızacak, “Niye geç geldin, bu saate kadar nerelerdeydin?” diyecek kimse yok. Eve iş getirebilir, sabaha kadar çalışabilirsiniz. İki saatlik uykuyla ertesi gün tekrar işe gider, yine geç saatlere kadar kendinizi kaybedersiniz. Sonra da canınız isterse ofiste uyursunuz. Ne fark eder? 30’lar artık yeni 20’ler... Aileniz böyle düşünmüyor ve evlenmeniz ve düzenli bir hayat kurmanız için canınızı sıkıyor olabilir. Ama yeni gerçek bu! Artık insanlar 20’lerinde seyahat ediyor, eğleniyor ve hayatın tadını çıkarıyor. Kariyer işleri de 30’ların başında başlıyor. Herkes sakin olsun. Dayatma ve toplum baskısının ne kadar da saçma olduğunu anlayacağınız güzel yaşlardasınız. Bekârsınız, çünkü henüz kimsenin aklıyla değil, kendi kalbinizle hareket ediyorsunuz. Ve kalbiniz henüz doğru kişiyi bulmadı. ‘Sonsuza kadar’ aklımızın almayacağı kadar uzun bir süre. Unutmayın, kiminle evlenirseniz evlenin, hayatınızın sonuna kadar onu çok seveceğinize ve iyi ya da kötü günlerinde yanında olacağınıza dair söz vermiş olacaksınız. O yüzden birbiriniz için doğru kişi olduğunuza emin olmanız gerekir. Ancak o zaman verilen sözler tutulabilir.