Elçiden Al Haberi! - Franck Chatokhine

Röportaj ELÇİN KAÇAR

SON DÖNEMLERDE, erkek modasında bir Dockers rüzgârı esiyor. Bunda, Dockers'ın yeni pantolonu Alpha "Khaki"nin de etkisi var. Zira Alpha "Khaki", markanın şimdiye kadar ürettiği pantolonlara pek benzemiyor. Görünümüyle standart bir chino pantolonu andırıyor ama tıpkı bir jean gibi bedeni sarıyor. Durum böyle olunca da, bu pantolonlar, erkek dünyasında oldukça ilgi görüyor. Bu yepyeni Alpha "Khaki"lerin bu kadar popüler olmasında, şıklığı ve rahatlığı kadar, tanıtımında kullandığı isimlerin de etkisi var.

Dockers, bu kampanyayı dünya çapında duyurmak için, "Alpha Elçileri" olarak nitelendirilen üç isimle ortaklaşa çalışmış: Alexandre Mestrot, Javier Prieto Santos ve Franck Chatokhine. Bu isimlerin hepsi, "Alpha" ruhunu yansıtan, kendi alanlarında çok başarılı isimler oldukları için tercih edilmiş. Alexandre Mestrot, Superbien adlı şirketinde, bilgisayar dünyasına özgü başarılı işlerin altına imzasını atarken; Javier Prieto Santos, İspanya'nın futbol konusundaki en bilgili isimlerinden biri olarak kabul ediliyor. Franck Chatokhine ise, önemli bir motosiklet tamircisi; aynı zamanda, Avrupa'daki en hızlı motosiklet yarışçılarından biri olarak görülüyor. Babasının geçirdiği kazadan sonra ev ekonomisine katkıda bulunmak için 14 yaşında tamircilik yapmaya başlayan Franck Chatokhine'in yaşam hikâyesi bize o kadar ilginç geldi ki, onu daha yakından tanımak istedik ve kendisiyle, sadece Esquire'a özel bir röportaj gerçekleştirdik.

ESQUIRE: Sizinle röportaj yapmaya karar verdiğimizde, Google'da hakkınızda biraz araştırma yapmamıza rağmen, çok fazla bilgiyle karşılaşamadık. Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

FRANK CHATOKHINE: 31 yaşındayım, Fransa'da yaşıyorum. Atelier Chatokhine'i yönetiyorum. Burada, 1930'lu ve 1970'li yıllar arasında üretilmiş İngiliz motosikletlerinin tamirini yapıyoruz.

ESQ: Nasıl oldu da Dockers ile aynı projede buluştunuz?

FC: Dockers ekibiyle, "The Alpha Generation" projesinin yaratıcısı Dimitri Coste sayesinde bir araya geldim. Ekibin www.konbini.com sitesinde yer alacak seri röportajlar için, işine veya hobisine derin bir tutkuyla bağlı üç kişiye ihtiyaçları vardı. Ben de bu üç kişiden biri olmak istedim. Dockers ve www.konbini.com işbirliğiyle yayımlanan videom, üç hafta içinde 700 binden fazla kişi tarafından görüntülendi. Tutkumu bu şekilde anlatabilme imkânı bulmuş olmaktan çok memnunum.

ESQ: 14 yaşından bu yana motosiklet tamir ediyorsunuz ve aynı zamanda yarışçısınız. Başarılı olmak için nelerden esinleniyorsunuz?

FC: Babam (Roland Chatokhine), bu atölyeyi 1972 yılında kurdu ve o yıllar, eski motosikletler neredeyse yok olmak üzereydi. O, onlarla ilgilenmeyi seçti; ben de atölyemiz sayesinde ister istemez bu ortak tutkunun yolunu seçmiş oldum. 14 yaşında çalışmaya başladım. Bu arada pek çok prestijli motosiklet yarışına da katılma fırsatı buldum.

ESQ: Motosiklet dendiğinde, aklıma; uzun saçlı, metal müzik dinleyen ve siyahlar giyen bir erkek figürü geliyor. Fotoğraflarınızdan gördüğüm kadarıyla, oldukça renkli bir tarzınız var. Nasıl oluyor da "standart" motosikletçi kalıbından farklı olabiliyorsunuz?

FC: Motosiklet ve özellikle motorcuların fiziksel özellikleri hakkında oldukça fazla önyargı var. Ama zaman değişiyor; değiştikçe de motosiklet, halka yayılıyor. Ben eski motorları, sade oldukları için seviyorum ve bu tutkuyu herkes gibi hakkıyla yaşayabilmek için, olabildiğince sade ve doğal kalmak gerektiğine inanıyorum.

ESQ: Esquire erkeklerine, hayata dair ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?

FC: Kimseye tavsiye verebileceğimi sanmıyorum ama hayatı dolu dolu yaşamak gerektiğini düşünüyorum.