2025 Cannes Film Festivali’nin En Çok Beklenen Filmleri
Cannes’ın 2025 seçkisindeki en merak edilen 10 filmi listeliyoruz.
Yazı Öykü Gönül
1946 yılındaki kuruluşundan bu yana Cannes Film Festivali, dünyanın dört bir yanından yaratıcı sinemacıları ve sinema topluluğunu bir araya getiren en prestijli film festivaline dönüştü. Cannes seçkileri sadece eleştirmenlerin gözdesi değil. Aynı zamanda ödül sezonuna damga vurarak Oscar'a giden yolu da şekillendiriyor: Bong Joon Ho'nun Altın Palmiye'li "Parasite" filmi (2020'de En İyi Film Oscar'ını kazandı) ya da geçen yılın ödül sezonunu domine eden "The Substance", "Emilia Pérez" ve "Anora" gibi örnekler verebiliriz…
Bu yıl, Fransız sinemasının efsane ismi Juliette Binoche'un jüri başkanlığı görevini Greta Gerwig'den devralmasıyla, festival tarihinde ilk kez art arda iki kadın, jüri başkanlığı koltuğuna oturacak. Bu yılın Cannes programında deneyimli yönetmenlerin filmleri kadar, Harris Dickinson, Kristen Stewart ve Scarlett Johansson gibi ilk kez kamera arkasına geçen Hollywood yıldızlarının filmlerine de yer verilecek. Ayrıca, "Görevimiz Tehlike: Son Hesaplaşma" gibi gişe filmleri de gösterimde olacak. Spike Lee, Lynne Ramsay, Joachim Trier, Ari Aster, Ethan Coen ve Wes Anderson gibi usta isimlerin yeni yapımları da programın bir parçası.
13-24 Mayıs 2025 tarihleri arasında gerçekleşecek 78. Cannes Film Festivali'nde, Robert De Niro'ya yaşam boyu başarı için onursal Altın Palmiye takdim edilecek.
Gelin, Cannes'da senenin en çok beklenen filmlerini birlikte inceleyelim.
"Sentimental Value" (Joachim Trier)
Joachim Trier'in 2021'de Cannes'da prömiyerini yapan "The Worst Person in the World" filmi büyük ses getirmişti ve başrol oyuncusu Renate Reinsve, genç bir kadının büyüme hikâyesindeki performansıyla En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanmıştı. Şimdi Norveçli yönetmen, "Sentimental Value"da Reinsve ile yeniden bir araya geliyor. Film, Reinsve tarafından canlandırılan oyuncu bir karakterin ve kız kardeşinin (Inga Ibsdotter Lilleaas), uzun süredir görüşmedikleri babalarıyla (Stellan Skarsgård) bir film çekmek üzere tekrar buluşmalarını konu alıyor. Elle Fanning de bu samimi aile dramında rol alıyor.
"Alpha" (Julia Ducournau)
2021'de "Titane" ile Altın Palmiye kazanan ve bu ödülü 70 yıl içinde kazanan ikinci kadın yönetmen olan Julia Ducournau, "Alpha" ile geri dönüş yapıyor. Golshifteh Farahani ve Tahar Rahim'in başrolde olduğu film, 1980'lerin kurgusal New York'unda geçiyor ve ebeveynlerinden biri hastalanan 11 yaşındaki bir kızın ölümle yüzleşmesini konu ediniyor.
"Highest to Lowest" (Spike Lee)
Denzel Washington son bir kez daha, "Highest to Lowest"ta Spike Lee ile bir araya geliyor. "Highest to Lowest", Akira Kurosawa'nın 1963 yapımı "High and Low" filminin yeniden yapımı değil, yeniden yorumu. Jeffrey Wright, Dean Winters, Ice Spice ve A$AP Rocky gibi isimlerin yer aldığı oyuncu kadrosu ise rüya gibi. Bu yıl ayrıca Spike Lee'nin "Do the Right Thing" filminin Cannes'daki prömiyerinin 36. yılı ve Washington'ın ilk Cannes yolculuğu.
"Nouvelle Vague" (Richard Linklater)
Richard Linklater, Cannes'a sinema tarihi dersiyle geliyor: "Nouvelle Vague", Jean-Luc Godard'ın 1960'ta çektiği ve Fransız Yeni Dalgası'nı başlatan "Serseri Aşıklar" filminin yapım sürecini konu alıyor. Godard'ı Fransız oyuncu Guillaume Marbeck canlandırırken, Zoey Deutch, Yeni Dalga ikonlarından Jean Seberg'i oynuyor.
"The Phoenician Scheme" (Wes Anderson)
Cannes'ın favori yönetmenlerinden Wes Anderson, "The French Dispatch" ve "Asteroid City"den sonra bir kez daha festivalde. "The Phoenician Scheme", Benicio del Toro, Michael Cera, Scarlett Johansson, Tom Hanks, Charlotte Gainsbourg, Riz Ahmed, Richard Ayoade, Jeffrey Wright, Benedict Cumberbatch ve Willem Dafoe gibi yıldızlarla dolu. Ancak en dikkat çeken isim, Kate Winslet'in kızı Mia Threapleton. Dünyanın en zengin adamının kızı olan bir rahibeyi canlandırıyor. Hikâye, Anderson'ın alışıldık tarzından biraz daha çılgın bir macera sunacak gibi görünüyor.
"Eddington" (Ari Aster)
"Midsommar" ve "Hereditary" gibi yapımlarıyla tanıdığımız Ari Aster, türler arasında dolaşmaya devam ediyor. 2023'teki gerçeküstü "Beau Is Afraid"den sonra şimdi de pandemi döneminde geçen bir Western olan "Eddington" ile karşımızda. Film, New Mexico'daki küçük bir kasabada geçiyor. Şerif (Joaquin Phoenix) ile belediye başkanı (Pedro Pascal) pandemi krizini yönetme konusunda çatışıyor. Oyuncu kadrosunda ayrıca Luke Grimes, Emma Stone, Austin Butler, Micheal Ward ve Deirdre O'Connell da var. "Eddington" kara komedi olarak tanımlansa da fragmanın modern korku öğeleri içerdiğini de görüyoruz.
"Urchin" (Harris Dickinson)
"Babygirl" filminde Nicole Kidman'ın genç sevgilisini canlandıran Harris Dickinson, şimdi yönetmen koltuğunda. Dickinson'ın kendi yazdığı ve başrolde Frank Dilanne'in yer aldığı "Urchin", hayatını düzene sokmaya çalışan Londralı bir evsizin hikâyesini anlatıyor. Dickinson, 2024'te verdiği bir röportajda filmin "çatlaklardan sızan insanlar ve sistemin bazı insanları nasıl yüzüstü bıraktığı hakkında" olduğunu belirtmişti.
"Eleanor the Great" (Scarlett Johansson)
Scarlett Johansson bu yıl Cannes'da çifte rol üstleniyor. Wes Anderson'ın filminde oynamasının yanı sıra, yönetmenliğe de "Eleanor the Great" ile ilk kez adım atıyor. Başrolde 90 yaşındaki Eleanor'u canlandıran June Squibb, en iyi arkadaşının ölümünün ardından hayatını yeniden kurmak için Florida'dan New York'a taşınıyor. 95 yaşındaki Squibb, geçen yılki bağımsız hiti "Thelma" ile yeniden yıldızlaşmıştı. Bu rol onun için önemli bir dönüş olacak.
"Die, My Love" (Lynne Ramsay)
Programa geç eklenen filmlerden "Die, My Love", Ariana Harwicz'in aynı adlı romanından uyarlanmış. Doğum yaptıktan sonra akıl sağlığını kaybetmeye başlayan bir kadının hikâyesini anlatan filmin başrolünde Jennifer Lawrence'ı görüyoruz. Robert Pattinson'ın hayat verdiği eşi ise durumu fark etmiyor. Ramsay'in yönetmenliği, Lawrence'ın yıldız gücü ve güçlü senaryo, filmi Cannes'ın en çok konuşulan yapımlarından biri hâline getiriyor. Ramsay'in katılımıyla bu yılki yarışmada yer alan kadın yönetmen sayısı yediye yükseldi ve festival tarihinde bir rekor kırılmış oldu.
"The Chronology of Water" (Kristen Stewart)
Kristen Stewart da Scarlett Johansson ve Harris Dickinson gibi yönetmenliğe adım atan isimlerden. "The Chronology of Water", Lidia Yuknavitch'in aynı adlı çok satan anı kitabından uyarlandı. Film, Lidia'nın depresyon ve bağımlılıkla mücadelesini anlatıyor. Başrolde Imogen Poots'un yer aldığı projeyi Stewart, 2018'den beri geliştiriyordu ve 2024'te verdiği bir röportajda, "Bu filmi çekmeden başka bir filme elimi sürmeyeceğim" demişti. Sözünü de tuttu.
