2025’in Favori 15 Dizisi
Senenin izlemeye değer dizilerini listeliyoruz.
29 Nisan 2025
Yazı Brady Langmann
Çeviri Öykü Gönül
Kabul edelim, 2025 şimdiden diziler açısından oldukça dolu bir sene oldu. Yayın tarihi belli olan veya henüz kesinleşmeyen birçok yapım ile de öyle olmaya devam edecek gibi gözüküyor. Kimisini çoktan izlediğimiz, kimisinin yeni sezonu için gün saydığımız senenin favori dizilerini derliyoruz.
The Pitt
Bu listenin içinde tek bir favori seçmemiz gerekiyorsa "The Pitt"siz bir dünyada yaşamak istemiyoruz! Dizi, Pittsburgh'taki bir hastanede geçen 15 saatlik bir vardiyayı 15 bölüm boyunca anlattı. Aralarında "ER" dizisinin yıldızı Noah Wyle'ın da yer aldığı ekip, tıbbi gerçekçiliği koruma konusunda oldukça titiz davranıyor. Bir Emmy'yi fazlasıyla hak eden bu yapımın sevenlerine ise güzel bir haberimiz var, dizinin yeni sezonu da yolda!
http://https://www.esquire.com.tr/ekstra/kultur-sanat/2025/04/09/the-pittin-ikinci-sezonu-yolda-mi
https://www.esquire.com.tr/ekstra/kultur-sanat/2025/04/12/noah-wyle-biraz-anlayis-istiyor
Severance
"Severance", ilk sezonda karakterleri, hikâyeleri ve gizemleri öyle bir noktaya taşımıştı ki, her bölümde yüzlerce teoriye konu oldu. İkinci sezonu ile ise, onu çok uzun süre bekleyen hayranları tatmin edecek şekilde yanıt verdi. Özellikle Jessica Lee Gagné'nin yönettiği "Chikhai Bardo" bölümü, yılın en iyisi olabilir.
American Primeval
"American Primeval" şu soruyu soruyor: "Amerikan tarihinde yaşanabilecek en kötü dönem hangisiydi?" Yönetmen Peter Berg'in cevabı, 1857 Utah Savaşı. Altı bölümlük mini diziyi izledikten sonra, bu seçimin ne kadar isabetli olduğunu inkâr etmek zor. Netflix'te yayınlanan ve başrollerini Taylor Kitsch ile Betty Gilpin'in paylaştığı bu yapım sert, karanlık ve acımasız. Bununla birlikte, televizyon ekranlarında izlediğimiz en sürükleyici Vahşi Batı hikâyelerinden biri.
The White Lotus
Carrie Coon, Walton Goggins, Michelle Monaghan, Parker Posey ve daha fazlasının canlandırdığı yeni bir yüzde birlik grup ile "The White Lotus" bu sefer Tayland'daydı. Dizinin yaratıcısı Mike White, daha önce HBO'ya verdiği röportajda bu sezonun "Doğu dinleri ve maneviyatı üzerinden ölümü hicivli ve eğlenceli bir şekilde ele alan" bir hikâye olacağını söylemişti. "White Lotus evreninde yeni bir tur için oldukça zengin bir zemin gibi görünüyor." diye eklemişti. Öyle de oldu! Dördüncü sezonun nerede geçeceği için ise şimdiden heyecanlıyız.
Paradise
"Paradise"ın her bölümü sürprizlerle dolu. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı daha ilk bölümde suikasta uğruyor ve bu olay, dizide yaşanan en heyecan verici şey bile değil. Asıl olay, özel Ajan Xavier Collins ve Paradise kasabasının tüm sakinlerinin, dünya yüzeyinde meydana gelen yıkıcı bir olay sonrası Colorado dağlarının derinliklerinde inşa edilmiş yapay bir sığınakta yaşamaları. "This Is Us"ın yaratıcısı Dan Fogelman imzalı "Paradise", biraz abartılı ama tam anlamıyla çılgın ve izlemesi son derece keyifli bir "patlamış mısır dizisi".
The Last of Us
Pedro Pascal ve Bella Ramsey'nin başrollerini paylaştığı bu post-apokaliptik dram, bir video oyununu başarıyla ekrana uyarlayan ve eleştirmenlerden neredeyse oybirliğiyle övgü alan ilk dizi oldu. Evet, orijinal materyalin zaten neredeyse etkileşimli bir film gibi olması bu başarıyı kolaylaştırmış olabilir. Ancak "Chernobyl"in yönetmeni Craig Mazin ve oyunun yaratıcısı Neil Druckmann, yine de olağanüstü bir iş başardılar. Şimdi ikinci oyunu üç sezona yayarak hikâyeyi genişletmeye hazırlanırlarken, Mazin ve ekibinin bir kez daha imkânsız görüleni başardığını söylemek pek de abartı sayılmaz.
https://www.esquire.com.tr/ekstra/kultur-sanat/2025/04/11/the-last-of-us-3-sezon-onayini-aldi
Hacks
"Hacks"i izliyorsanız bu listede ona yer vermemenin haksızlık olacağı konusunda bize katılırsınız. Şu anda televizyonun en iyi komedilerinden olan yapımın dördüncü sezonunda, Deborah Vance ile Ava Daniels arasındaki çatışma çok daha büyük bir sahneye taşınıyor çünkü Deborah'ın geç saat kuşağındaki televizyon kariyeri nihayet resmen başlıyor.
Your Friends and Neighbours
Jon Hamm'in zengin bir adamı, zengin adamlara özgü dertlerle oynadığı bir dizi mi? Kulağa tanıdık geliyor olmalı. "Your Friends and Neighbors", zaman zaman sanki Apple TV+'ın en popüler dizilerini karıştırıp tek bir yapımda eritmiş gibi hissettiriyor: "Ted Lasso"nun yumuşak kalpliliği, "Shrinking"in boşanmış baba halleri ve "The Morning Show"un A-list ihtişamı. İlginçtir ki bu karışım işe yarıyor. Elbette bunda en büyük pay, şaşırtıcı olmayan şekilde yine harika bir performans sergileyen Jon Hamm'e ait.
1923
"Yellowstone"un yaratıcısı Taylor Sheridan, bugüne kadarki en iddialı projesine sınırlı dizisi 1923 ile imza attı. Brandon Sklenar, Harrison Ford ve Helen Mirren'ın başrollerini paylaştığı yapım, epik silahlı çatışmalar, Amerika'yı boydan boya geçen zorlu yolculuklar ve iliklere işleyen soğuk kışlar ile birlikte 1920'ler civarındaki Montana'da Dutton ailesinin öyküsünü anlatıyor. Sheridan, kariyerinin en iyi işlerinden biri sayılabilecek, epik bir iki saatlik finalle beklentileri fazlasıyla karşıladı.
The Studio
Seth Rogen, modern Hollywood'u yalnızca onun yapabileceği şekilde yerden yere vuruyor. Sevgiyle, şefkatle, keskin bir hicivle ve o meşhur, saf komik kahkahasıyla. Kendilerinin kurgusal versiyonlarını oynayan ünlülerin listesi öyle uzun ki burada tek tek saymak mümkün değil ancak Martin Scorsese, sen bir efsanesin! Ana kadroda yer alan Seth Rogen, Chase Sui Wonders, Catherine O'Hara, Kathryn Hahn ve Ike Barinholtz ise her sahnede resmen döktürüyor ve "The Studio", dijital platformlar çağının en iyi komedileri arasına ismini yazdırıyor.
Adolescence
"Mutlaka izlenmeli" ifadesi, televizyon eleştirmenlerinin sıkça kullandığı bir klişe olabilir ama burada kullanmamak elde değil. Genç oğulları bir öfke patlaması sonucu korkunç bir suç işleyen Miller ailesinin trajedisini anlatan dizi, günümüz ergen erkekleriyle ilgili tedirgin edici her şeyi mercek altına alıyor. Sadece dört saatlik süresi boyunca yalnızlık, öfke ve kafa karışıklığını tüm çıplaklığıyla ortaya koymayı başaran dizi, Stephen Graham'dan kariyerinin zirvesinde bir performans ile 15 yaşındaki Owen Cooper'dan sarsıcı bir çıkış. Şimdiden söyleyelim, eğer zaten değilse çok yakın zamanda bir yıldız olacak.
The Righteous Gemstones
Televizyonun en iyi komedilerinden birine veda ettiğimizi söylemek gerçekten üzücü. Geçtiğimiz yıl "Curb Your Enthusiasm" ve "What We Do in the Shadows" final sezonlarını yayınladı, bu bile yeterince can yakıcıydı. 2025'te ise Hollywood, "The Righteous Gemstones" dizisini uğurlanan komediler listesine ekliyor. Danny McBride, John Goodman, Walton Goggins ve Adam DeVine'ın başrollerinde olduğu bu mega-kilise ailesinin çılgın hikâyesi, kalbimizde sonsuza kadar yaşayacak.
The Clubhouse: A Year with the Red Socks
Spor belgeselcisi Greg Whiteley'nin işleri, şu anda televizyondaki en önemli hikâye anlatımlarından bazıları. Her yıl "Wrestlers", "Last Chance U", "Cheer ve America's Sweethearts: Dallas Cowboys Cheerleaders" gibi yeni bir belgesel serisi ekranlara getiren Whiteley bu kez, büyük spor kulübü Boston Red Sox'a kapılarını açtı. Triston Casas, Brayan Bello ve Jarren Duran gibi Red Sox yıldızları üzerine hazırlanan portreler gerçekten olağanüstü. Fenway Park'a sırf "Sweet Caroline" söylemek için bile gitmeyecek biri olsanız dahi, The Clubhouse'u izleme listenizden eksik etmeyin.
The Traitors
İki sezondur herkes durmaksızın "The Traitors" hakkında konuşuyor! Diziyi "Survivor", "Big Brother" ve "Real Housewives" gibi programların eski yarışmacılarını tanımadan izlemeye başlamanızda hiçbir problem yok. Bu reality şov karakterleri zaten tek başlarına yeterince eğlenceli. Şunu da eklemek lazım: Alan Cumming'in rolüne kendini bu kadar adamış olması tarif edilemez bir keyif. Övgülerin en fazlasını sonuna kadar hak ediyor.
Running Point
Eğer "The Studio" olmasaydı "Running Point" bu yılın açık ara en iyi komedisi olurdu. Kate Hudson'ın başrolünde yer aldığı bu basketbol temalı komedi dizisi, gerçekten dahiyane bir şey başarıyor. Los Angeles Lakers başkanı Jeanie Buss'ın hayatı ve kariyerinden esinlenerek yarım saatlik bir iş yaratıyor. Dizi, Los Angeles Waves isimli kurgusal basketbol takımının yeni başkanı olan Isla Gordon'un hikâyesini konu alıyor. Karşılaştığı zorluklar arasında burnunu her şeye sokan kardeşler, diva gibi davranan süperstar oyuncular ve Pat McAfee tarzı yorumcular var. Bu arada, Chet Hanks de dizide önemli bir rolle karşımıza çıkıyor ve gerçekten çok iyi iş çıkarıyor.
