Türk basketbol tarihi burada: Adanmak
Can yayınları' nın okurla buluşturduğu, önemli spor adamı Yalçın Granit'in başarılarını anekdotlarla anlatan Adanmak, türk basketbol tarihi açısından da arşivlik bir kaynak niteliğinde.
YAZI EGE GÖRGÜN
Yalçın Granit, Türk basketbol tarihinin yurtdışına transfer olan ilk oyuncusuydu. Galatasaray Kulübü'ne kabul edilip 'Yenilmez Armada'nın bir parçası olduğunda henüz 18 yaşında bir delikanlıydı. Bu delikanlı yıllar boyunca basketbolla yoğrulacak, oyunculuk yaptığı ve antrenörlüğünü üstlendiği pek çok takımı zirveye taşıyacaktı.
Babası Sadettin Granit'i üç yaşında kaybetmesi ve birkaç yıl sonra annesinin yeniden evlenip Tokat'a yerleşmesi Yalçın Granit'i yalnız bir çocukluk geçirmeye iten nedenlerdendir. Arnavutköy İlkokulu'ndan sonra Darüşşafaka Lisesi'nde yatılı günleri başlayan Granit, basket topundan önce futbol topunun peşinde koşsa da Vefa'nın yıldız oyuncusu Kör Galip'in (Galip Haktanır) "Nereden buldunuz bu adamları?" diye bağırması futbol günlerinin sonunu getirecek, Yalçın Granit'in basketbola yönelmesini sağlayacaktır.
17 yaşında Galatasaray Genç Takımı'nda yıldızı parlayan Yalçın'ın Mülkiye'den burs teklifi almasının ardından Galatasaray'da kalması için kendisine daha fazlasını öneren kişi, Ali Sami Yen'in ta kendisidir.
Bu teklifi kabul etmesiyle ilk transferi gerçekleşir; artık Galatasaray Basketbol Takımı'nın ilk profesyonel oyuncusudur. Önüne başarıdan başarıya koşacağı yıllar uzanır Yalçın Granit'in. Granit'in başarılarının tesadüf olmadığını ve adanmışlığının derecesini Erman Kunter'in şu sözleri çok iyi açıklıyor: "Yalçın Ağabey'le çalışmanın yapısal bir zorluğu vardır.
Bu iyi bir zorluk ama… Seni sürekli düşünmeye iter, hiç tembellik yapamazsın. Sana öyle şeylerle gelir ki! Çok takip eder ve devamlı okur, her gün yeni ve orijinal bir şeyle karşına çıkar. Onu yakalayabilmek zordur… Her gün kendini upgrade edemezsen onunla konuşamamaya başlarsın. Çünkü o, günün 24 saatini basketbolla yaşayan biri olarak arayı açmışken sen daha Start'ta kalmışsındır.
" Kunter'in de belirttiği gibi, Yalçın Granit'in bu başarısı basketbolu amatör heyecanıyla izlemesi ve kendisini bu spora adamasından ileri gelmekteydi. Oğlu Ali Granit'in yıllar süren bir araştırma sürecinden sonra kitaplaştırdığı Adanmak, basketbola gönül veren isimlerin tanıklığıyla bu adanmışlığın hikâyesini anlatıyor. Ali Granit bu kitabı yazmaya, bir basketbol sitesinin forum bölümünde, dünyanın en iyi antrenörlerinden Svetislav Pešiç'in sözlerine rastlayınca karar veriyor.
"Babam beni Belgrad'da bir basketbol maçına götürdü. Bu maçın sonunda bir adam faul çizgisinden gözleri bantla kapatılmış olarak faul atışları yaptı ve on atışın onunu da sayıya çevirdi. Bu gösteri çok hoşuma gitti ve basketbola ilgi duymaya başladım. Daha sonra öğrendim ki oynayan takımlardan biri Avrupa turnesine gelen Galatasaray'mış ve gözü kapalı şekilde faul atan kişi de Yalçın Granit'miş." Ali Granit kitabın sunu bölümünde, "Maalesef Pešiç'e ulaşıp bu anıyı doğrulatamadım," diyor.
"Yine de okuduğum bu yazı, babamla ilgili ne kadar az şey bildiğimi düşündürdü bana. O günlerde bir kitap hazırlamaya karar verdim." Bu isabetli kararın sonucunda da kâh başlı başına bir başarı hikâyesi, kâh basketbol tarihine düştüğü notlar açısından arşivlik bir eser ortaya konuyor.