Marmara Denizi'nin en büyük gizemi
Geçtiğimiz sene Piri Reis’in Sırrı adlı romanıyla adından söz ettiren Cenk Kayakuş, önümüzdeki günlerde yepyeni bir macerayla daha okurlarının karşısına geçiyor.
Giriş Tarihi: 06.02.2015
13:38
Güncelleme Tarihi: 06.02.2015
15:00
30 Ocak 1975 tarihinde, günümüzde pek az kişinin bildiği Marmara Denizi uçak kazasını konu edinen yazar, kırk iki kişiye mezar olan TK 345 sefer sayılı uçuşun izinden gidiyor. Kazayla ilgili olarak dikkat çeken kısım ise uçağın enkazının teknik yetersizlikler yüzünden düştüğü yerden çıkarılamamış olması ve bugün dahi içindeki tüm kurbanlarıyla birlikte Marmara Denizi'nin dibinde yatıyor olması...
Dünyanın ölümcül uçak kazalarıyla çalkalandığı bu dönemde, tam kırk yıl önce Marmara Denizi üzerinde yaşanmış olan bu esrarengiz kaza, Kayakuş'un kalemiyle soluksuz okunacak bir gerilim romanına dönüşüyor.
Akdeniz üzerindeki bilinmeyen topraklarda, önemli bir imparatorun cenaze töreniyle başlayan roman, 30 Ocak 1975 günü İzmir'den havalanan ve adını aldığı TK 345 sefer sayılı İstanbul uçağının ortadan kaybolmasıyla devam ediyor. Kazadan yıllar sonra, Topkapı Sarayı müdürüne gönderilen gizemli bir kaset, dev bir bulmacanın ilk parçasını oluşturuyor diyebiliriz. Romanın baş kahramanı Hakan Geda, kasette yer alan kısa ses kaydının esrarını çözmeye başladığında ise ortaya Kıbrıs Barış Harekatı'na ve oradan da dördüncü yüzyıla kadar uzanan heyecan dolu bir hikâye seriliyor.
Türkiye'de macera-gerilim romancılığının en yetenekli isimlerinden olan Cenk Kayakuş, yeni romanı Uçuş 345 ile her sayfada okuyucularına yepyeni sürprizler bırakıyor ve kendinizi bir an önce son sayfasında bulmak isteyeceğiniz gizem dolu bir bulmaca vadediyor.
Çok yakında Altın Bilek Yayınları etiketiyle çıkacak olan Uçuş 345, tüm seçkin kitapçılarda macera meraklısı okuyucularını bekliyor olacak.
Dünyanın ölümcül uçak kazalarıyla çalkalandığı bu dönemde, tam kırk yıl önce Marmara Denizi üzerinde yaşanmış olan bu esrarengiz kaza, Kayakuş'un kalemiyle soluksuz okunacak bir gerilim romanına dönüşüyor.
Akdeniz üzerindeki bilinmeyen topraklarda, önemli bir imparatorun cenaze töreniyle başlayan roman, 30 Ocak 1975 günü İzmir'den havalanan ve adını aldığı TK 345 sefer sayılı İstanbul uçağının ortadan kaybolmasıyla devam ediyor. Kazadan yıllar sonra, Topkapı Sarayı müdürüne gönderilen gizemli bir kaset, dev bir bulmacanın ilk parçasını oluşturuyor diyebiliriz. Romanın baş kahramanı Hakan Geda, kasette yer alan kısa ses kaydının esrarını çözmeye başladığında ise ortaya Kıbrıs Barış Harekatı'na ve oradan da dördüncü yüzyıla kadar uzanan heyecan dolu bir hikâye seriliyor.
Türkiye'de macera-gerilim romancılığının en yetenekli isimlerinden olan Cenk Kayakuş, yeni romanı Uçuş 345 ile her sayfada okuyucularına yepyeni sürprizler bırakıyor ve kendinizi bir an önce son sayfasında bulmak isteyeceğiniz gizem dolu bir bulmaca vadediyor.
Çok yakında Altın Bilek Yayınları etiketiyle çıkacak olan Uçuş 345, tüm seçkin kitapçılarda macera meraklısı okuyucularını bekliyor olacak.
