Gitarıyla sevişen adam Steve Vai

Başlıkta tereddüt etmedik değil. Çünkü klişe tabirler bazen gerçekten çok ucuz ve klişe olabiliyor. Fakat söz konusu olan Steve Vai gibi bir müzisyense, gitarıyla her haltı yapabileceğine karar veriyorsunuz. Cumartesi günü Küçükçiftlikpark'ta gerçekleşen Steve Vai konserindeydik. İki gün boyunca kulağımızdan gitar çığlıkları eksilmedi.

Giriş Tarihi: 05.11.2012 12:51 Güncelleme Tarihi: 05.11.2012 16:35
Yazı: Nilüfer Türkoğlu
Fotoğraflar: Çağlar Önder

Henüz 10 yaşındayken akordiyon çalmaya başlayan bir çocuğun, gitarını diliyle, dişiyle çalan bir adama dönüşmesine çok fazla şaşırmıyorsunuz aslında. Hele ki öğretmeni Joe Satriani olunca, doğuştan gelen yeteneğin üzerine sürülen kremadan tatmak için can atıyorsunuz. Çünkü müziği benzersiz ve gerçekten çok lezzetli!

İşte biz de o can atanlar tayfasındaydık, gittik, yerinde dinledik. Kanlı canlı bir Steve Vai nasıl oluyormuş, ağzımız açık, kulaklarımızın pası alınmış ve nefesimiz kesilmiş halde izledik. Elektro gitarın virtüözü bu cumartesi günü yaklaşık iki bin kişinin doluştuğu Küçükçiftlikpark'ta yıllar sonra yeniden Türk izleyicisiyle buluştu. 15 milyondan fazla albüm satan üç Grammy ödülü sahibi Steve Vai, bundan yedi yıl önce Real Illusions:Reflections albümünün turnesi kapsaminda geldiği İstanbul'a bir kez daha gitar şovu yaptı. Bir ara RoboCop gibi giyinerek sahneye çıkan Vai'ye eşlik eden elektronik arpçı da konsere az ama öz bir romantizm kattı.



Konserin ilginç bölümlerinden biri de Steve Vai'nin sahneye seyirci çağırdığı anlarda yaşandı. Vai nereden bilsin Şebnem Ferah'ın aslında bir rocker ve dahası Türkiye'nin başarılı müzisyenlerinden biri olduğunu... Sahneye çıkanlardan biri de ilginçtir ki Ferah'tı. Adını soran Vai'ye soyadını söylememekte ısrar eden Şebnem, Vai'nin isteklerini yerine getirdi. Arp çalıyormuş gibi yapmayı, Şebnem Ferah'tan izlemiş olduk ama o güzel sesini pek duyamadık. Steve bilseydi bırakmazdı diye düşünmeden de edemedik.



İnsan iki saat boyunca gitar soloları dinler mi, dinlermiş meğer... Hem de hiç sıkılmadan, saate bakmadan. Elimizden düşürmediğimiz fotoğraf makinesiyle Steve Vai'nin her anını yakalamaya çabalarken önümüzde duran kalabalığın ellerinde yükselen akıllı telefonlar, konserin büyük bir parçasını oluşturuyordu şüphesiz. Bir tutam görüntü kirliliğine sebebiyet verse de, tuhaf bir güzelliği de vardı. Konserin coşkusunu yansıtıyordu her biri mesela...



Neyse ne... Sonuç; Steve Vai'nin önünde saygıyla eğildik o gece... Ne adammış ama! İki gün geçti insan hala kendini beceriksiz, yeteneksiz ve özelliksiz mi hisseder! Hissettiriyor işte...




BİZE ULAŞIN