Kaptan Köşkü Su Alırsa

Amerikan ekonomisinin tahtı, artık iyiden iyiye sallanıyor. Tüm dünyanın eli yüreğinde izlediği borç krizi, uluslararası derecelendirme kuruluşlarının ABD’nin kredi notunu düşürmesi, Çin’in birkaç yıl sonra yeni “Süper Güç” olacağı tahminleri... Durum öyle bir noktada ki, bugün Apple şirketinin kasasında 75,8 milyar dolar varken; Amerikan Hazinesi’nde 73,7 milyar dolar nakit para bulunuyor. Kısacası, gemi batmadı ama kaptan köşkü su alıyor!

Giriş Tarihi: 04.04.2012 16:16 Güncelleme Tarihi: 04.04.2012 16:19

Yazı BURAK ÜNALDI

Dünya ekonomisinin kaptanı, henüz dümeni kaybetmemişse de, itibarından çok şey kaybetti. Yakın geçmişte, doların rezerv para olma özelliği tartışılırken bile, Amerikan ekonomisinin gücü ve sağlamlığı pek tartışılmazdı. Ancak, özellikle borçlanma limitiyle ilgili olarak senatoda yaşanan sıkıntı, tüm dünyayı endişeli bir bekleyişe sokmayı başardı. Normal şartlarda bir iç politika mücadelesi ya da ülkenin iç ekonomik dengeleriyle ilgili bir anlaşmazlık olarak algılanabilecek süreç, dünyanın yüreğini ağzına getirmeyi başardı. Ruslar bile, bu endişeye ortak oldu. Öyle ki Putin, Amerikan ekonomisinin dünya ekonomisinin lokomotiflerinden birisi olduğunu ve bu büyük ekonomide sorun yaşanmasının, hiç kimse için iyi olmayacağını söylüyordu.

Bu arada, tüm bu olan biten karşısında, ABD'nin tavrı ilginçti. Örneğin; Hazine Bakanlığı, kredi notunu düşüren derecelendirme kuruluşlarını yanlış hesap yapmakla suçladı. Savunmanın en iyi yolu saldırıdır diye düşünüyor olsa gerek, hazine, gelişmelere pek kulak asmıyor gibi görünüyor. Yani yumruk üstüne yumruk yemiş boksör, kanlar içindeki kafasını kaldırıp, "Acımadı ki, acımadı ki." diye bağırmaya devam ediyor!

Beyaz Saray'ın hayret verici tutumlarından bir diğeri de, aslında bizim çok da yabancı olmadığımız enkaz edebiyatı. Zira Obama hükümeti, en baştan beri, ekonomiyi kötü durumdayken devraldıklarını vurguluyor. Global piyasalarda ise, yatırımcılar, yağmurdan kaçarken doluya tutuldu desek yanlış olmaz. Avrupa bölgesinde birlik beraberlikten eser kalmamışken, avronun varlığı bile tartışılırken, zincirin en zayıf halkasının kim olduğu hakkında tahminler yapılırken; ABD'deki bu çalkantılı ortam da yatırımcıların kafasını iyice karıştırıyor.

Wall Street Journal'ın araştırmasına göre, 22 ülkenin 15'i, ABD'yi artık "Süper Güç" olarak görmüyor. Deniz dalgalı, güvenli limanlar çok uzaktayken; geminin içinde de moraller taban yapmış durumda. Öte yandan, Washington Post'un araştırmasında, ABD'lilerin %80'inin siyasi iradenin izlediği yoldan memnun olmadığının; % 75'inin ise, hükümetin ekonomiyi düzeltebileceğine inanmadığının altı çiziliyor. Hükümetten ümidini kesen halk, ekonomik reçetesini kendi yazıyor. Zira Financial Times'ın haberine göre; 30 bin kişi, Houston'da bir araya gelip, Reliant futbol stadında, yeni bir kriz yaşanmasın diye topluca dua etti. On binlerce kişi ise, bu olayı televizyondan canlı izledi. Yıllar yılı finans mühendisliği yaparak ekonomiye yeni terimler katan ABD'liler, bu kez de, "kriz duası" kavramını küresel ekonomi jargonuna sokmuş oldu!

Peki, bundan sonra ne olacak? Hasta adam ayağa kalkıp, yeniden herkesten güçlü olabilir mi? Yoksa içinde bulunduğumuz 10 yılda, dünyada gücün el değiştirmesine mi şahit olacağız? Çin, gerilerden bangır bangır gelse de; küresel ekonomiyi yorumlayan uzmanların görüşü, aşağı yukarı aynı: Amerikan ekonomisi, batamayacak kadar büyük değil ama batamayacak kadar önemli. Çin, Hindistan, Avrupa ve hatta Rusya, ABD'nin göreceği bir zararda, kendi ekonomilerinin çok daha fazlasıyla karşılaşabileceğini biliyor. Rus uzman Mihail Leontyev'e göre; ABD'nin 2. Dünya Savaşı sonrası kurduğu ve baş tüketici olduğu düzen, başta Çin ve Rusya olmak üzere, herkesin işine geldi. Şimdi ABD, güçsüz; ancak etrafı, kanserli bir hasta gibi ölmesini istemeyen akrabalarla dolu. Çünkü hepsi biliyor ki, hasta adam ölürse, kimseye miras bırakmayacak; aksine, yeni salgınlara sebep olacak. Bu nedenlerle, "ABD, dünya ekonomisinin asalağıdır." diyen Putin bile, ABD'nin zarar görmesinden yana değil.

Bu durumda ABD, dengesiz ekonomik yapısını bir nebze de olsa dengelemek için, ya tasarruf etmeyi öğrenecek; yani "Coniler", cipleri küçültüp, daha tutumlu yaşamayı öğrenecek ya da en güçsüz zamanında bile; Apple, Facebook, Twitter gibi milyar dolarlık markalar çıkarabilen Amerikan ekonomisi, yeni icatlarla ve teknolojiyle küllerinden yeniden doğacak. Son yüzyılın icatçı ekonomisini Facebook mu kurtaracak; ne dersiniz? Bence ABD'liler için bu, porsiyonları küçültmekten çok daha olası...

BİZE ULAŞIN