Kültür > Sanat

18. İSTANBUL BİENALİ MEKANLARI AÇIKLANDI

18. İSTANBUL BİENALİ MEKANLARI AÇIKLANDI

20 Eylül’de başlayacak 18. İstanbul Bienali bu yıl ziyaretçilerini Beyoğlu-Karaköy hattında keşfe davet ediyor.

11 Temmuz 2025

Yazı ZEYNEP MERVE KAYA

Fotoğraflar İKSV

Geçtiğimiz yıl yapılması planlanan fakat 2025'e ertelenen 18. İstanbul Bienali, 20 Eylül-23 Kasım 2025 tarihlerinde şehre geri dönüyor. Beyoğlu-Karaköy hattında, birbirine yürüyüş mesafesindeki mekanlardan oluşan bir rota sunan bienal, şehrin ritmini sanatın izinde deneyimlemek için benzersiz bir olanak sunuyor.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) ve uzun soluklu bienal destekçisi Koç Holding işbirliğiyle hayat geçen İstanbul Bienali'nin, 2024 yılında bir küratörde karar kılınamamasının başı çektiği sorunlar sebebiyle, kapsamını genişleterek 2025'e ertelendiği açıklanmıştı. Küratörlüğünü Christine Tohmé'nin üstlendiği "Üç Ayaklı Kedi" başlıklı 18. İstanbul Bienali, üç yıla yayılacak ve üç farklı ayaktan oluşacak. Bienalin ilk ayağı, 20 Eylül'de kapılarını açacak ve ziyaretçileri "kendini koruma ve gelecek olasılıkları" teması çerçevesinde düşünmeye davet edecek. 2026 yılında kalıcı bir sanat akademisi oluşturma hedefi güden 18. İstanbul Bienali, ikinci ayağında yerel inisiyatiflerle işbirliği içinde bir kamusal program dizisi geliştirmeye odaklanacak. Bienalin üçüncü ayağında ise ilk iki yılda elde edilen üretimlerin ve deneyimlerin paylaşıldığı bir sergi ve atölye programıyla 18. İstanbul Bienali'ne noktayı koyacak.

İstanbul'un simgesi kedilerden ilham aldığını da söyleyebileceğimiz "Üç Ayaklı Kedi" temasıyla 18. İstanbul Bienali, Christine Tohmé'nin deyişiyle, "her yönüyle bir kediyi andırıyor." Üç farklı ayağıyla 2025'ten 2027'ye uzanacak bienal, "zaman içinde esneyerek ayaklarını yere basıyor; sohbetlerden, egzersizlerden ve aralıksız haber akışından beslenen bir ritmi benimsiyor."

İstanbul Bienali yaklaşırken en merak edilen şeylerden biri, o yılın bienal mekanları oluyor. Bu yıl ziyaretçileri fazla yormadan, şehirde sakin bir keşfe çıkmışsınız gibi hissettiren keyifli bir rota bizleri bekliyor. Aşağıdaki 18. İstanbul Bienali mekanlarının hepsi birbirine yürüme mesafesinde. Yol boyunca mola verip soluklanabilir, Beyoğlu bölgesinin tatlarını ve renklerini deneyimleyerek sergileri gezebilirsiniz. Beyoğlu-Karaköy hattında yer alan bienal rotasındaki her mekan, İstanbul'un geçmişten bugününe uzanan hikayeleriyle bienalin çokkatmanlı anlatısına katkıda bulunuyor.

18. İSTANBUL BİENALİ MEKANLARI

Galata Rum Okulu
İstanbul'un çokkültürlü geçmişinin tanıklarından biri olan Galata Rum Okulu, İstanbul Bienali ziyaretçilerinin aşina olduğu bir yapı. 1885'te inşa edilen ve resmi olarak 1910 yılından 1988 yılına kadar Galata'daki Rum cemaatine eğitim kurumu olarak hizmet veren bina, 2012 yılında bir kültür-sanat mekânı olarak yeniden işlevlendirildi. 1. İstanbul Tasarım Bienali (2012), 15. İstanbul Bienali (2017) ve çeşitli sergilere ev sahipliği yapan okul, 2019-2024 arasında geçirdiği kapsamlı restorasyonun ardından bu yıl yeniden bienal mekânları arasına katılıyor.

Zihni Han
Yolun biraz daha ilerisinde, Karaköy'de yeniden gün yüzüne çıkan bir yapı olarak izleyicilere kapılarını ilk kez açacak olan Zihni Han da 18. İstanbul Bienali'nin başlıca duraklarından biri. Bir zamanlar ticaretin ve zanaatın kalbinde yer alan ve İstanbul'u Doğu Akdeniz'e bağlayan liman bölgesinde bulunan han, bienal mekânları arasında yer almak üzere yenilenerek yeniden kamusal bir varlık kazanıyor.

Meclis-i Mebusan Caddesi, 35 Numara
Zihni Han'ın Fındıklı yönünde, biraz ilerisinde, Meclis-i Mebusan Caddesi'nde 35 numarada yer alan binanın zemin katı da bu yıl yeniden bir sanat alanı olarak işlev kazanarak bienal mekânı olarak kullanılacak. Binanın zemin katında yer alan galeri, 2016'daki 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin mekânları arasındaydı.

Muradiye Han
Zihni Han'a çok yakın bir konumda bulunan Muradiye Han da Karaköy'ün tarihi dokusu içinde yer alan, 20. yüzyıl başlarına ait önemli bir diğer mimari yapı. Kapsamlı restorasyonu 2021 yılında tamamlanan binanın zemin katı, bienale evsahipliği yapacak mekânlar arasında yerini aldı. Muradiye Han'ın tam karşısında bulunan, bugünkü adıyla Galeri 77 de bienal rotasının duraklarından birini oluşturuyor. Yine aynı civarda yer alan ve bir zamanlar şekerleme ve dondurma külahı üretimi yapılan Külah Fabrikası da 18. İstanbul Bienali'nde bir sanat mekânı olarak izleyicilere kapılarını açacak.

Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi
18. İstanbul Bienali kapsamında bir yerleştirmeye evsahipliği yapacak Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi de Karaköy-Beyoğlu arasında, Boğazkesen Caddesi üzerinden yürüyecek bienal izleyicilerinin soluklanacağı bir durak olacak. Binanın yer aldığı arsa, 1869 yılında Sultan Abdülaziz tarafından Aziz Vincent de Paul'ün Hayırsever Kızları Cemiyeti'ne yetimhane olarak kullanılması için tahsis edilmişti. 1937 yılına kadar yetimhane olarak faaliyetlerini sürdüren yapı, 2015 yılındaki 14. İstanbul Bienali'ne de ev sahipliği yapmıştı.

Elhamra Han
Bienalin Beyoğlu'ndaki durağı ise İstiklal Caddesi üzerinde Osmanlı ve Avrupa mimari unsurlarını harmanlayan eklektik cephesiyle simge bir yapı olarak öne çıkan Elhamra Han. İstanbul Bienali'ne ilk kez evsahipliği yapan Elhamra Han, 1827 yılında İstanbul'un ilk tiyatro salonlarından biri olarak inşa edilmişti. Yıllar içinde birçok farklı işlev üstlenen altı katlı yapının ikinci katındaki karşılıklı iki daire, bienal mekânı olarak kullanılacak

Daha Fazlası

Dünyaca Ünlü Sanat Zirvesi İstanbul'da

No. 14, Bishop’s Stortford: Tarih ve Modernliğin Buluştuğu Ödüllü Bir Dönüşüm

Borusan Sanat Müdürü Aydın Dorsay ile Avrupa’ya Açılan Bir İstanbul

2025 Emmy Adaylıkları Açıklandı