Haider Ackermann

Kendi bildiği yolda ilerleyen Kolombiyalı tasarımcı, kimilerine göre yeni Yves Saint Laurent olacak. En son moda dünyasına düşen haberse, kendisinin bu yolda emin adımlarla yürüdüğüne delalet: Ackermann, Berluti'nin yeni kreatif direktörü oldu.

Giriş Tarihi: 12.10.2016 11:37

Yazı: Serhat ŞENGÜL

1971 yılında Kolombiya'nın başkenti Bogotá'da doğan Ackermann, henüz dokuz aylıkken Fransız bir aile tarafından evlat edinilir. Mesleği harita yapmak olan babasının işi nedeniyle, büyürken Etiyopya, Çad, Cezayir ve Fransa'yı işaretler çocukluk haritasında. Belki de bu ülkelerde yetişmesi bugünkü tasarım dilini farklı kılan yegane şeylerden. Neden sonra, ailece Hollanda'da kök salarlar.

Yves Saint Laurent'ın işlerinden oldum olası etkilenen Ackermann, tasarım okumaya karar verir ve soluğu, dünyanın en prestijli okullarından biri olan, Belçika'daki Royal Academy'de alır. İş hayatına atılmasıysa tanıdık bir isimle olur: John Galliano. Ackermann, Galliano'nun yanında staja başlar. Akabinde üniversitedeki hocalarından biri olan Belçikalı tasarımcı Wim Neels'ın yanında asistan olarak işe başlar. Çeşitli yerel markaların tasarım ekiplerinde görevler alır, ta ki 2001 yılına kadar… Takvimler 2001'i gösterdiğinde Ackermann, kendi markasını kurar ve ilk kadın koleksiyonunu aynı yılın Mart ayında, Paris Moda Haftası kapsamında moda dünyasına tanıtır.

Ertesi yıl hazırladığı koleksiyon ünlü deri üreticisi Ruffo'nun dikkatini çeker ve Ackermann, koleksiyonlarını tasarlaması için teklif alır. 2005 yılında Ackermann, bir diğer önemli tasarım markası Ann Demeulemeester'i de elinde bulunduran, Belçikalı BVBA 32 grubuyla anlaşma imzalayarak Paris'te stüdyosunu kurar. Yıllar önce yanında staj yaptığı Galliano'yla yolları yeniden kesişmenin eşiğinden döner. Çünkü kulislerde, Dior'un baş tasarımcısı olmak, Galliano'yu devirmek üzere teklif aldığı söylenir. Ebediyen yerini koruyacağı izlenimi vermesiyle bilinen Karl Lagerfeld bile, ortamlarda Chanel'deki yerini ancak Ackermann'a bırakabileceğini fısıldar.

Latin bir ailenin çocuğu olarak doğup Avrupalı bir ailenin çocuğu olarak yetişen, çocukluğunu farklı coğrafyalarda geçiren Ackermann'ın, farklı kültürlerden beslenerek tasarım yapması kaçınılmazdı. Tasarım anlayışı, modadaki kontrastları bir arada kullanmak ve harmanlamak üzerine gelişti. Asimetri sevdası, toplum ve medeniyetlerin adaletsiz dağılımına delaletti belki. Farklı materyalleri ustaca bir araya getirebilmesi, kumaşın doğal kıvrımlarını tasarımlarına yedirmesi, modern, bir çizgide tasarım yapması tasarımcının alametifarikaları olarak tarihe kazındı.

Tilda Swinton'ın müdavimi olduğu Ackermann, yaklaşık üç yıl önce, erkek tasarımlarına da imza atmaya başladı. Erkek koleksiyonlarında da romantik, katlı drapeli siluetleriyle, artık ustası olduğu deri işçiliğiyle birçok ünlü erkeğin favorisi oldu bile. Ackermann'ın kendi yorumunu kattığı bordo, kadife bomber ceket, bir moda gurusu olmaktan daha ziyade her şeyden biraz isteyen bir çocuğa benzeyen, popüler kültür kralı Kanye West'le müsemma oldu.

Yeni duyurulan işbirliğiyle Berluti'nin başına geçen Ackermann'ın, markanın uzun yıllardır imzası haline gelen deri işleme yöntemlerine, bol drapeli, katlamalı bir fark geleceği kesin. Özellikle Berluti'nin jilet görünümlerinin, Selefi Alessandro Sartori'nin İtalyan şıklığının yerini daha asi, daha bitmemişlik hissi veren alternatif görünümlere bırakacağını düşünüyorum.

Ackermann zaten erkeklere bakışını "Onları yakışıklı yapma derdim yok; amacım onlara biraz tavır katmak." diye özetliyor. Son söz onun. Bize, Berluti'deki değişimi beklemekten başka bir şey kalmıyor.

BİZE ULAŞIN