Biraz daha devetüyü mü? Tabii ki...

Alabildiğine sıcak ve yumuşak devetüyü, soğuyan havalarla birlikte nihayet iyi dikimli ceketlere ve stil sahibi gardıroplara döndü.

Giriş Tarihi: 31.12.2019 16:19

Bir davette, şık bir akşam yemeğinde ya da sanat galerisinde asaletle dolaşan beyleri düşünün; muhtemelen üstlerine tam oturan, terzi ustalığında devetüyü ceketler giyiyorlardır. Son derece sıcak tutan devetüyü aynı zamanda çok da yumuşak, yani özellikle kışlık ceket ve paltolar için mükemmel materyal. Bu sezon İtalyan marka Stile Latino, farklı ton ve desenlere sahip yüzde yüz devetüyünden ceketlerle bu kumaşı gardırop demirbaşları arasına sokuyor. Terzi işçiliği taşıyan ceketler, dünyaca ünlü İtalyan terzi Vincenzo Attolini'nin aynı ismi taşıyan torununun elinden çıkma. Dedesinin zarif Napoli stili terziliğine sahip çıkan Attolini, tasarım çizgisinde devetüyünü kaşmir ile buluşturuyor. –Nick Sullivan

Bir dakika, ben laofer adamı mıyım?

Loafer hakkındaki fikrimi merak edenler için: Ben loafer giymiyorum. İngiltere'de geçen ilk gençlik yıllarımda aşina olduğum loafer, jilet gibi görünmenin temel taşıydı. Bu gerçek, sevsem de sevmesem de bir çift klasik loafer almam için yeterliydi (tabii eğer para biriktirme konusunda iyi olsaydım). Sonraki yıllarda ben moda dünyasıya haşır neşir olurken, loafer da gittikçe alçaldı, sertleşti, inceldi ve en önemlisi daha şık bir hale geldi. Özellikle bankacılar ve üst düzey yöneticilerin favorisi oldu. Ama hâlâ bana göre değildi: Takımla giymek için çok günlük, chino pantolon ya da jean'le giymek için de çok şıktı. Ta ki G.H. Bass'ın yeniden yorumladığı penny loafer'lar (zamanında Amerikalı öğrenciler bu
ayakkabının önündeki ince yarığa bozuk para sokarak kendi tarzlarını yaratmışlar) ile karşılaşana kadar. Önceden loafer'da eksik bulduğum ağır görünüm ile rahat giyimi birleştiren bu modele şapka çıkarıyorum. —N. S.

BİZE ULAŞIN