Savile Rogue

Londralı ikonik bir terzinin New York'a gelip özel dikimi kökünden sarsma hikâyesi

Giriş Tarihi: 22.11.2018 16:22 Güncelleme Tarihi: 24.11.2018 16:49
Yazı Nick SULLIVAN
Fotoğraf Allie HOLLOWAY
Derleme Kaan SANCAR

Sotheby çalışanlarından Caspar Jopling (solda) ve Huntsman'ın sahibi Pierre'in oğlu Bernard Lagrange (sağda) sanat dünyasının yükselen yıldızları olarak en az alıp sattıkları sanat eserleri kadar iyi görünmeliydiler. Bu nedenle Huntsman'ın 'Bespoke 100' özel dikim takım elbiselerine büründüler.

İnternet üzerinden alışverişin oldukça yaygın olduğu bugünlerde özel dikim giysiler tercih etmek, terzilerin değerlendirmesinden geçebilmenin de altın kuralını oluşturuyor. Bu kuralın farkında olanlar da hazır giyimin peşinden gitmek ya da tekstil alışverişlerini birkaç tıkla gerçekleştirmek yerine kendi stillerini kendi kurallarına göre belirlemeyi tercih ediyor. Bir kesim ise bunu tam anlamıyla boşa vakit harcamak olarak görüyor. Sonuçta, insan kredi kartı ve internet bağlantısı olduğu sürece kılını bile kıpırdatmadan tasarımcı elinden çıkma bir takım elbise satın alabiliyorken neden onca uğraşa girip aylar sürecek bir terzi ziyareti rutinine girsin, değil mi?



Savile Row'daki Huntsman dükkânı

2013 yılında Huntsman of Savile Row'u satın aldığında Belçikalı yatırımcı Pierre Lagrange de kendine bu soruyu sordu. 1849'dan bu yana hizmet veren, dünyanın en eski ve en saygıdeğer dikimevlerinden birinin sahibiydi artık, sonuçta. Ama erkeklerin alışveriş alışkanlıklarının değiştiğinin de farkındaydı. Müşterilerinin artık tam anlamıyla gerçekleşecek özel dikim seremonileri için vakit ayırmayacağını da ön görebiliyordu. Peki, bu durumda ne yapmalıydı? Hunstman da değişebilir miydi? Lagrange'in bu soruya cevabı, 'Evet.' oldu. Sunduğu çözüm ise Eylül ayında New York'ta ilk defa kullanıcılar ile buluşan 'Bespoke 100' isimli hizmet oldu (Hizmet ismini Huntsman'ın Savile Row'a taşınmasının 100. yılı olmasından alıyor.). Hizmetin arkasındaki düşünce ise oldukça basitti: Geçmişten bu yana süregelen özel dikim anlayışını aynı şekilde fakat daha uygun fiyata ve daha hızlı bir şekilde sunmak.


1950'lerde tasarladığı takım elbise ile markanın imzasını ortaya çıkaran moda evinin efsanevi makasçısı Colin Hammick;

Aslında bu noktada 'neredeyse aynı şekilde' demeliyiz. Çünkü firmanın köklü hizmeti 'Bespoke 1849' müşterilere Huntsman deneyimini tam anlamıyla yaşatıyor ve muazzam bir kumaş çeşitliliği sunuyor. Dikimler de sadece Huntsman'ın Savile Row'daki merkezinde gerçekleştiriliyor. Ayrıca, bu süreç endüstri standartları gereğince aşağı yukarı üç ay sürüyor. Yeni hizmet 'Bespoke 100' ise daha kısıtlı kumaş seçeneği sunuyor ve takım elbisenin üretim süreci markanın Avrupa ve Asya'daki güvenilir işbirlikçileri tarafından yürütülüyor. Bu işbirlikleri arasında 1920'den bu yana Şangay'ın elitlerini giydiren bir atölye de buluyor. Bunun yanı sıra, süreç eğer müşteri gerekli zamanlarda prova için uygunsa, altı hafta ila sekiz hafta arasında değişen oldukça kısa bir süre içerisinde de tamamlanabiliyor.





Ölçüm, prova ve kumaş seçiminin süreçleri ile 'Bespoke 100' deneyimi.

Kısalan üretim sürecinin yanı sıra fason (dışarıdan) üretimin Huntsman ve müşterilerine sağladığı faydalardan bir diğerinin % 40'a kadar azalan üretim masrafları olduğunu da belirtmek gerek. Bu noktada, özel dikim bir takım elbiseyi üretmek en azından 60 ila 80 saat arasında zaman aldığını ifade eden Lagrange bu değişimin kaliteyi etkilemediğini ve giysilerin hangi kıtada olursa olsun aynı özenle işlendiğini vurguluyor. Bunun yanı sıra tıpkı Huntsman'ın diğer müşterileri gibi Bespoke 100 hizmetini tercih edenler de yapılan provalar sayesinde (en az iki prova) takımlarının üzerine tam oturduğundan emin olabiliyor. Tüm bunlar yenilikçi gözükse de Huntsman özel dikim camiasının en önemli kuralına yine de el sürdürmüyor: Makasçının danışmanlığı.





Lagrange ve Jopling, Huntsman özel dikim takım elbiseleri ile. Takım elbiselerin ceketleri tek düğmeli, eteği uzun yapıda ve eğimli ceplere sahip olacak şekilde tasarlanmış. Tüm bunlar da ceketin gövdenin en ince noktaları ile kusursuz bir ahenk yakalamasını sağlamış. Ya da uzatmadan şöyle diyelim: Ceketler giyeni daha uzun ve daha zayıf gösterecek şekilde tasarlanmış.

Siz, 'Makasçı ne iş yapar?' diye düşünmeden belirtelim: Makasçı, siz bir terziye gittiğinizde ölçülerinizi alan, sizinle kumaş ve diğer detayları konuşan, sonrasında adeta gözü ile vücudunuzun ince detaylarını algılayarak bunları kireçtaşına kazıyan ve böylece takım elbisenizin ilk taslağını oluşturan, terzinin en iyi şekilde eğitilmiş çalışanıdır. Bu noktada, en iyi makasçıların -Huntsman'ın kreatif direktörü Campbell Carey gibi- dikiş atölyelerinde adeta bir ilah gibi görüldüğünü de belirtmeliyiz. "Kesimler detayları oluşturur." diyor Lagrange bu konuda, "Makasçı doğru ölçü ve komutları verirse işin kalanı nispeten daha kolay oluyor.". Huntsman'ın Londra'da eğitim almış ABD'deki makasçısı Ralph Fitzgerald da New Yorkluların hayat temposuna uyum sağlama konusunda eşi benzeri görülmemiş şekilde başarılı.

"Kendi için özel olarak tasarlanmış giysiler giymek isteyen çok fazla insan var fakat çoğu da bu hizmetlerin fiyatları nedeniyle bu isteklerini gerçekleştiremiyor." diyor Lagrange ve bunu değiştirmeye olan arzusunu dile getiriyor, "Hem Bespoke 1849 hem de Bespoke 100 hizmetinden faydalanmak isteyen müşterilerimiz olacağını tahmin ediyorum. Belirli bir kumaş kalitesine kadar iki hizmet de aslında özünde aynı. Bespoke 100 ile özel dikim kattığımız sadece yeni bir bakış açısı.".
huntsmansavilerow.com

BİZE ULAŞIN