İkonik marka emin ellerde

Raynald Aeschlimann

Giriş Tarihi: 29.06.2017 11:09

Röportaj: Özge DİNÇ

2017, Omega için çok önemli bir yıl; çünkü amiral gemisi sayılabilecek üç modelinin; Speedmaster, Railmaster ve Seamaster'ın 60. yılını kutluyor. Ama önemi bu kadarla da sınırlı değil; marka bu yıl, geçen yıllara göre daha dışadönük bir rota izliyor. Bunun mimarı ise kuşkusuz, göreve 1 Haziran 2016'da başlayan yeni CEO Raynald Aeschlimann. Kendisini gördüğümde "Tam bir Esquire erkeği!" dediğim, karizmatik ve dinamik CEO, bu özellikleriyle markanın gelecekteki yolunu da gösteriyor aslında. Aeschlimann, görevinde bir seneyi doldurmak üzere. Saat sektörünün duayen ismi Stephen Urquhart'ın emekli olmasından sonra onun görevini üstlenmesi, markanın hayranları için sürpriz olmamıştı; çünkü kendisi, 1996'dan bu yana, Omega'da satış ve pazarlama proje müdürü, marka müdürü, uluslararası satış direktörü ve başkan vekili olarak görev aldı. Omega'nın kıdemli ismi, çiçeği burnunda CEO'sunu biz de daha yakından tanımak istedik.

Saatlerle ne zaman ilgilenmeye başladığınızı hatırlıyor musunuz? Saatlere gelinceye dek neler yaptınız?

Büyükbabam saat ustasıydı, o yüzden endüstrinin içinde büyüdüm. Finans ve pazarlama alanlarında yüksek lisans yaptım. Saatler ise her zaman benim için tutkuydu, En doğru işi yaptığımı hissediyorum.

Omega'nın marka elçisi George Clooney, bir yerde büyükbabasının ilk saatinin bir Omega olduğunu hatırladığını, bu sebeple markanın yüzü olmasının ona çok anlamlı geldiğini söylemişti. Siz, babanızın ya da büyükbabanızın saatini hatırlıyor musunuz?

Ben büyükbabamın yaptığı ilk kronografı hatırlıyorum. Siyah bezeli ve takimetre özelliğiyle, ilginç bir şekilde Speedmaster'a benziyordu! Omega'da, Stephen Urquhart ile uzun yıllar çalıştınız. Urquhart'ten iş hayatıyla ilgili öğrendiğiniz en önemli şey neydi? Urquhart, tasarımı önemser, saat üretmeyi severdi. Umarım ben de onun coşkusunu ve tutkusunu sürdürebilirim.

Çalıştığınız markanın hayatınızdaki yeri nedir?

İkonik bir markanın yöneticisi olduğum için kendimi ayrıcalıklı hissediyorum. Benim için bir işten daha fazla anlam taşıyor. Neredeyse 20 yıldır Omega için çalışıyorum ve hâlâ Omega'nın ruhuna inanıyor, mirasını benimsiyorum. Her günü markayı ileriye taşıyabilmek üzere geçirmek benim için bir zevk. Swatch Group'un yönetim kurulu başkanı ve CEO'su Hayek'ten şunu öğrendim: Tutku, bir farklılık yaratmanın anahtarıdır.

Geçen yıl duyurduğunuz Master Chronometer sertifikasından söz edebilir misiniz? METAS'ın yeni saatleriniz için önemi nedir ve test süreci nasıl işliyor? Yine gelecekte bütün Omega saatlerinin Master Chronometer sertifikasına sahip olacağını söyleyebilir miyiz?

Sürecin kendisi oldukça karmaşık, ama amacı çok basit. Bir Master Chronometer sertifi kası, ait olduğu saatin manyetik direnç, performans ve hassasiyet açısından en yüksek standarda ulaştığını gösterir. Her saat, 10 gün boyunca sekiz testten geçiriliyor ve bu, oldukça katı kuralları ve ölçütleri olan bir süreç. 2020'de mekanik saatlerimizin büyük çoğunluğunun Master Chronometer sertifi kasına sahip olmasını hedefliyoruz.

2017, Omega için özel bir yıl. Baselworld Fuarı'nda yıldönümü saatlerini de tanıttınız. Bu yılın marka için neden bu denli önemli olduğunu bize anlatır mısınız?

2017 çok önemli, çünkü Omega'nın Speedmaster, Seamaster 300 ve Railmaster modellerinin 60. yılı. Bu üç saat, marka için büyük önem taşıyor ve ilk üretildikleri günden bu yana gerçek koleksiyonerin aldığı 'koleksiyonluk' saatler olma özelliğine sahip. Yıldönümüne işaret etmek için Baselworld 2017'de Trilogy Limited Edition modellerini tanıttık. Bu modeler orijinalleriyle aynı özelliklere sahip ve şimdiden çok ilgi gördü.

Size göre markanın tarihindeki en önemli devrim nedir?

Bahsedebileceğim pek çok şey var. Ama bence markanın 2007'de sunduğu ilk Co-Axial kalibre bir dönüm noktasıydı. Bu kalibre, markayı yenilikçi köklerine döndürdü ve bizim de gelecek planlarımıza şekil verdi. Co-Axial, dünyaya Omega'nın bir öncü olduğunu hatırlattı ve bizim mükemmel mekanizmalar yapmak konusundaki tutkumuzu pekiştirdi. Ama elbette METAS başarısı da gelecekte markanın en ikonik dönüm noktaları arasında yer alacak.

Omega için gelecek planlarınız ve en büyük hayaliniz nedir?

Gelecekle ilgili planım, kalitemizi ve standartlarımızı sürdürmek. Artık yeni bir saat kullanıcısı nesli var ve onların ihtiyaçları da, arzuları da eski müşterilerden farklı. Bizler onları dinlemek ve satış stratejilerimizi, ürün geliştirmemizi ve pazarlamamızı olabilecek en iyi şekilde yapmak zorundayız. Benim en büyük hayalim, insanların Omega'yı sevmeye devam etmesini sağlamak ki her yıl hayranlarımızın sayısının arttığını söyleyebilirim.

Global ekonomik krizi de göz önünde tuttuğunuzda İsviçre saatçilik endüstrisinin geleceğini nasıl yorumluyorsunuz?

Endüstri son zamanlarda zorluklarla yüz yüze geldi, ama ben İsviçre saatçiliğinin iyi iş çıkaracağını düşünüyorum, çünkü insanlar saatlere duydukları tutkuyu yitirmedi. Bizim ürünlerimiz ve standartlarımız da her zamanki kadar güçlü. Bu sebeple, daha önce de söylediğim gibi, biz kalitemizi korumaya devam ettiğimiz sürece güçlü bir gelecek bizi bekliyor olacak.

Pek çok mekanik saat markası akıllı saat üretti. Gelecekte Omega da onların arasına katılacak mı?

Planlarımız arasında değil. Akıllı saatler, gelişimi düşünüldüğünde ilginç bir alan ve endüstrinin içerisindeki yenilikleri sıcak karşılıyoruz. The Swatch Group'un bünyesindeki diğer markalar da bu teknolojiyle ilgili araştırmalarını devam ettiriyor. Öte yandan Omega özelinde konuşursam Master Chronometer sertifi kalı saatler bence fazlasıyla 'akıllı'.

Markanızın dünyada çok sayıda hayranı var. Hatta Speedy Tuesday adındaki hayran grubu için saat bile ürettiniz ki bence şahane bir karardı. Bize Speedy Tuesday'in ve onlar için üretilen saatin hikâyesini anlatabilir misiniz? Saati ürettikten sonra nasıl tepkiler aldınız?

Speedmaster, belki de dünyanın en meşhur saati. Bu sebeple her gün çevrimiçi hikâyeler, fotoğrafl ar ve bilgiler paylaşan birçok yeni hayran ediniyor. Biz onların saatlerine duydukları tutkuyu çok seviyoruz. Bu sebeple Speedmaster topluluğu için anı olabilecek bir şey yapmak istedik. Bizim Speedy Tuesday'i üretme nedenimiz de bu: Speedy Tuesday topluluğunun sevdiği tarihi özellikleri kullanarak bir saat üretmek ve onlara özel olarak internet yoluyla satışa sunmak. Aldığımız tepki ise inanılmazdı; bütün modeller beş saatten daha kısa sürede tükendi.

Moonwatch, Skywalker X-33 gibi modellerden sonra uzay için saat üretmeye devam etmek ve NASA, ESA gibi kuruluşlarla yeni bir projede işbirliği yapmak gibi planlarınız var mı?

Omega saatleri hâlâ uzayda kullanılıyor ve dünyanın en büyük uzay ajanslarıyla yakın ilişki içerisindeyiz. Bu, bizim kimliğimizin önemli bir parçası. Eğer gelecekte yeni saatler için fırsat ya da gereksinim olursa iş birliği yapmaktan mutluluk duyarız.

Genellikle hangi saati takarsınız? Ve en merak ettiğim soru; saatler size zaman ve hayat hakkında neler öğretti?

Takacağım saati, giydiklerime ya da yapacağım işe göre seçerim. Şu anda kolumda Speedmaster Moonphase var, onu klasik ve zamansız bir tasarıma sahip olduğu için seçtim. Zamanla ilgili bildiğim ise çok kıymetli olduğu ve çabucak geçtiği. Bu sebeple onu olabildiğince sevdiğiniz şeyleri yaparak, mutlu olacağınız şekilde geçirmelisiniz.

Bir gününüzü nasıl geçiriyorsunuz?

Çalışmıyorsam günümü dek ailemle geçiririm. Biz İsviçre'nin dağlarının kıyısında, nehrin kenarında yaşıyoruz ve yaşadığımız yer çok elverişli olduğu için yürüyüş ya da kayak yapıyoruz.

Röportajımızı bir Esquire sorusuyla bitirelim. Stilinizin olmazsa olmaz parçası nedir?

Benim için olmazsa olmaz parça iyi bir takım elbisedir. Benim işimde iyi görünmek önemli ve iyi dikilmiş bir takım elbise, sizin stilinize, detaylara gösterdiğiniz dikkati; eğitiminizi ve tüm bunlara duyduğunuz saygıyı yansıtır ve büyük bir etki uyandırabilir.

BİZE ULAŞIN