Muazzam ortaklık

Rolls-Royce yine harika bir işe imza attı. İngiliz müziğinin saygın rock ve vokal sanatçılarından bazılarıyla iş birliği yaparak ürettiği 'Inspired by British Music' adlı özel serisini tanıttı.

Giriş Tarihi: 20.05.2017 12:26

Yazı: Onur AKÇAY

Çok teknolojik otomobiller yapabilirsiniz. Yüz binlerce araç satabilirsiniz. Tüm dünyada bilinen bir isminiz de olabilir. Ama herkesin saygı duyduğu bir marka olamayabilirsiniz. Çünkü bu işin adetlerle, beygir gücüyle hatta şirketinizin büyüklüğüyle bile alakası yok. Öncelikle kendini nasıl tanımladığınla başlıyor, marka olmak. Yaparsın veya yapamazsın orası başka bir mevzu, fakat ilk önce kendini tanımlamalı, nerede olmak istediğini belirlemelisin ki sonraki adımların belli olsun. İşte bu işi en iyi yapan markalardan biri; Rolls-Royce. Küçücük bir alanda öyle önemli çalımlar atıyor ki, fark edilmemesi, sürüden ayrılmaması imkansız. Evet, çok tutucular, aşırı milliyetçi refleksleri var; tıpkı diğer İngiliz markaları gibi, ama işlerini çok iyi yapıyorlar.

Markanın son hamlesi, yine adından sıkça söz ettireceğe benziyor. El yapımı olan dokuz adet Wraith modeli, İngiliz müzisyenlerin dokunuşlarıyla kişiselleştirilmiş ve 'Inspired by British Music' adlı özel seriyi oluşturmuş. Projeye dahil olan müzisyenler kişisel sembollerini araçlara aktarabilmek için Rolls-Royce'un tasarım uzmanlarıyla birlikte çalışmış. Kapılarının iç kısmına her sanatçının isminin işlendiği aracın 'Lyrical Copper' dış boyası, bu sanatçıların İngiliz popüler kültüründe bıraktığı kalıcı etkiyi simgeliyor. Her aracın 'C' sütununda bulunan 'Union Jack' bayrak motifi diğer bir ayırt edici özellikle olarak göze çarpıyor. Otomobillerin henüz satış fiyatları belli değil. Ama işin güzel yanı şu; koleksiyoncular için öngörülen ve 2017 yılı içinde satılacak bu araçların değerinin bir kısmı Rolls- Royce tarafından, her bir sanatçının seçtiği, 'Teenage Cancer Trust'ın da aralarında olduğu hayır kurumlarına bağışlanacak.

Peki, bu hikâyenin kahramanları kim? Sosyal sorumluluk yönü de güçlü olan bu projede müzikseverlerin yakından tanıdığı isimler var. Örneğin; The Who grubunun solisti ve kurucusu Roger Daltrey bu proje için iki araç tasarlama görevini üstlendi. Britanya İmparatorluk Nişanı'na sahip sanatçının aracının gösterge panelinde ve iki arka koltuğunda grubun ünlü 'bullseye' logosu bulunuyor. Aracın bakır rengi kapı içlerine grubun 1972'de yayımlanan 'Join Together' , 'I Can See for Miles' şarkılarının ve 1967 albümünden 'The Who Sell Out' şarkı sözleri işlenmiş. Koltuk başlıklarına Daltrey'in imzası işlenmiş ve sürücü koltuğunun başlığı, grubun konser sonlarında enstrümanlarını kırma alışkanlıklarına gönderme yapan işlemeleri kapsıyor.

Ray Davies ise, tüm zamanların en etkili İngiliz rock gruplarından The Kinks'i çağrıştıran bir araç yaratmış. Wraith'in bakır kaplamalı gösterge panosu Sir Davies'in görüntüsünün lazer işlemesini içeriyor. Ayrıca The Kinks'in 1969 albümü 'Arthur'dan 'Shangri-la' ve 'Drivin' şarkılarının sözleri kapı içlerine işlenmiş. Esas sürpriz ise Wraith'in kapılarında bulunan iki şemsiyede! Grubun 1966 Yaz'ına damga vuran 'Sunny Afternoon' şarkısının 'When it's raining on a sunny afternoon, in the summertime.' sözleri şemsiyelere işlenmiş. Proje o kadar büyük ki sanatçıların araçlara kattıklarını tek tek yazmak neredeyse imkânsız. Mesela şarkı yazarı ve yapımcı Giles Martin, Paul McCartney tarafından 'Beşinci Beatle' olarak adlandırılan ünlü müzik yapımcısı olan babası George Martin'in anısına bir araç tasarlamış. Ünlü müzisyen Dame Shirley Bassey, Status Quo'nun solo gitaristi ve solisti olan Francis Rossi, The Rolling Stones kariyerinin yanında Faces ile de tanınan Ronnie Wood projenin diğer kahramanları arasında.

BİZE ULAŞIN