Esquire Best of 2017 – Uzaktaki Yakın Seul

Asya’nın yeni gelişen pop kültürünün merkez üssü Seul, gelenekselle moderni aynı potada eriterek üne kavuşan kentlerden.

Giriş Tarihi: 26.12.2017 10:54 Güncelleme Tarihi: 26.12.2017 15:37

Yazı: Türkan DOĞAN

Bir zamanların vakur ve içe kapanık başkenti, artık 24 saat yaşayan, hareketli ve çok sesli bir çekim merkezi. Seul pek çok açıdan büyük bir değişim rüzgârının içinde. 12,44 milyon turistin bu yıl Seul'ün dinamizmini yerinde yaşayabilmek için kenti ziyaret ettiği tahmin ediliyor. Sanat festivallerinden kış olimpiyatlarına, yeni kurulan çağdaş müzelerden geleneklerine bağlı kalarak yıldızlaşan restoranlara ve büyüyen Güney Kore dizi ekonomisine kadar pek çok etmen, Seul isminin daha çok telaffuz edilmesini sağlıyor. Unutmadan, dünyanın en hızlı interneti ve hizmetleriyle dudak uçuklatan, dünyanın en güzel havalimanlarından biri olduğu su götürmeyen 'Incheon Uluslararası Havalimanı' da yine Seul'de. Yenilikleri yakalayan Seul, geçmişine ve geleneklerine de sırtını dönmüş değil. Seul'ü özel kılan da tam olarak bu. Uzak Doğu'nun yükselen yıldızı gökdelenlerden oluşan çehresine rağmen aslında eski bir imparatorluk kenti.

Joseon Hanedanlığı'na ait muhteşem yapılar, çok iyi korunarak bugünlere kadar ulaşmış. Seul, Han Nehri tarafından ikiye bölünmüş. Nehrin kuzeyi Seul'ün kalbini oluşturuyor ve güneye göre 24 saat hareketli. Her ne kadar bir teknoloji üssünde yaşasalar da doğal ve tarihi güzellikler, şair ruhlu Koreliler için oldukça önemli. Turizm patlamasının oldukça geç yaşanması ise Seul'ün kendi değerlerine önem veren, dışa kapalı bir kültür geliştirmesine neden olmuş. Bu sakin kültür, ibadet alanlarına da yansımış. Cami, havra, kilise ve Budist tapınağı gibi birçok ibadethane yüzyıllardan beri yan yana. Geçmişle geleceğin iç içe geçtiği bu güzel kentte, modern yapılar tarihi alanların gölgesinde yükselmiş. Saraylar ise büyük parklarıyla hâlâ yaşayan yapılar arasında.


Changdeokgung Sarayı

Joseon Hanedanlığı kralları tarafından 1412 yılında yaptırılan bu görkemli saray, yaklaşık 74 hektar alan üzerine kurulmuş. 'Gelişen erdem' anlamına gelen Changdeokgung, çivi kullanılmadan, iç içe geçecek şekilde oyulan tahtalarla inşa edilmiş. İmparator ve imparatoriçe ile toplumun önde gelen kişilerinin kaldığı yapılar, taş döşeli avlularla birbirinden ayrılmış. Çatılarda yer alan asker ve çeşitli hayvan heykelciklerinin sayısı ise o binada yaşayanların statüsünü gösteren birer işaret olarak kullanılıyormuş. Saray, 1872 yılına kadar kraliyet sarayı olarak kullanılmış.


Namsan Parkı

Namsan Dağı'nın etrafına kurulu olan bu güzel park, Kore'nin kendine özgü tropikal botanik bahçelerini görmek için oldukça hoş. Parktaki doğal hayat, uzun yürüyüş yolları ve tırmanışa imkân veren parkurlar, her yaştan Seullüyü Namsan Parkı'nda buluşturuyor. Park, konumu nedeniyle panoromik bir Seul manzarasına da sahip. Palgakjeong Köşkü, Seoul Tower, Maritime Akvaryum ile çeşmelere ve Namsan Kütüphanesi'ne ev sahipliği yapan bu güzel kent parkına teleferikle ya da merdivenleri çıkarak ulaşabilirsiniz.


Ne Yenir?

Kore barbeküsü, güveçte et 'Bulgogi', ızgara et 'Galbi', tavuk şiş 'Dak Kkochi' gibi et yemekleri meşhur olan Seul mutfağının yıldızı ise 'kimchi'. Bu geleneksel Kore yemeği, aslında bir çeşit turşu, ancak Koreliler bu yemeği acı soslarla hazırlıyorlar. Ve rivayete göre 200 farklı kimchi pişirmek mümkünmüş. Kore yemekleri diğer Uzak Doğu mutfaklarına göre biraz daha tuzlu ve ekşi. Aynı zamanda bir parça da yağlı ve baharatlı. Yemekler genel olarak fondü tarzında, masanızda yavaşça pişiriliyor ve hemen her yemek pek çok meze ve sosla birlikte servis ediliyor. Her ne kadar eti çok güzel pişirseler de balık da Kore mutfağının vazgeçilmez lezzeti. Yemek kültürünün bir parçasını oluşturan balık pazarlarında balığı çiğ ya da kızarttırıp veya mangal yaptırıp yiyebilirsiniz.


Unutmayın!

• 24 saat yaşayan merkez 'Itaewon', alışveriş, yemek ve eğlence hayatıyla ünlü.

• Şehri ikiye bölen Han Nehri'nın kıyısı, kentin soylulaştırılan eski endüstriyel bölgelerinden biri. Bölgede Koreli sanatçıların ve modacıların ürettiği işleri de görmek mümkün.

• 900 geleneksel Kore evinin olduğu 'Bukchon Hanok Köyü', Seul geleneksel yaşantısını görmek için birebir. Koruma altındaki köy, sakuraların açtığı mevsimde bambaşka bir çehreye bürünüyor.

• Seul'ün en büyük Budist tapınağı olan Bongeunsa, 'UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor. Ahşap üzerindeki renkli bezemeleriyle göz alıcı olan yapının tavanındaki fenerler de etkileyici.

BİZE ULAŞIN