Michael Fassbender - Aralık

Esquire Türkiye Aralık sayısı ile yine dopdolu...

Giriş Tarihi: 29.11.2016 14:24 Güncelleme Tarihi: 29.11.2016 16:51

MICHAEL FASSBENDER

ŞEYTANİ SIRITIŞI, YAKIŞIKLILIĞI VEYA CANLANDIRDIĞI EN KARANLIK KARAKTERLERİN BAZILARINI İNSANCILLAŞTIRABİLME YETENEĞİ… MICHAEL FASSBENDER, HARİKA YÖNETMENLERİN ONUN İÇİN SIRAYA GİRMESİNE NEDEN OLAN BİR YETENEĞE SAHİP. ANCAK SÜREKLİ KENDİNİ GÖSTERMEK ZORUNDAYKEN ÖZELİNİ KENDİNE SAKLAMAYI TERCİH EDEN BİR ADAMIN HAYATINDA NELER OLUYOR?

Yazı Amanda Petrusich

Derleme Erkin Çam

Fotoğraflar Cedric Buchet

BALIĞA GİTMEK ONUN FİKRİYDİ

Michael Fassbender ile ilgili gazete kupürlerine baktığınızda, sıkıcı bir iş yükümlülüğünü eğlenceli ve zaman zaman heyecan verici bir şeye dönüştürmeye azmetmiş birini görüyorsunuz. Bir keresinde bir muhabiri, New Jersey'de hedef vurmaya gitmeye ikna etmişti. Bir başkasıyla Montreal'de yarış otomobili sürmeye gitti. Bugünse Toronto'da, kasvetli bir sonbahar gününde Kaptan Ahab olmaya karar verdi.

Bu tür etkinlikler planlaması, zanaatıyla ilgili konuşmaktan kaçınmasından değil. Fassbender'ın teatral kökeninden şüphe edilemez. İki kez Akademi Ödülü için aday gösterildi, hem Macbeth'i hem Steve Jobs'ı canlandırdı. Şimdiyse zorlu bağımsız türler ve 'X-Men' gibi filmler arasında gayet sorunsuz bir şekilde gidip geliyor. Bu çılgın maceralara çıkmasının nedeni, ekran dışındaki hayatı konusunda konuşmaktan kaçınması. Beraber geçirdiğimiz süre içinde Fassbender'ın gayet nazik, ancak kişisel hayatını açığa çıkarma konusunda oldukça ilgisiz olduğunu görebiliyorum.

Toronto Ritz-Carlton'ın lobisine geldiğimde, onu daha görmeden orada olduğunu anlıyorum. Hem konukların hem de komilerin dikkatini ona odaklamalarından kaynaklanan kinetik bir hava var içeride. Toronto Uluslararası Film Festivali'nde suç-dram türündeki Trespass Against Us filminin prömiyeri için şehirdeydi ancak bütün o curcunadan, poz vermelerden ve seni tekrar gördüğüme çok sevindim laflarından kaçmak için hevesli olduğunu sezdim. Bu yüzden, ikimiz hemen otel restoranına gidip kreplerimizi paylaşırken kaçış planımızı gözden geçirdik: Şehirden otuz dakika uzaklıkta bir rıhtıma gidecek, Aaron adındaki genç, balıkçı teknesi kaptanı kılavuzumuzla tanışacak ve günümüzü Ontario Gölü'nde balık avlayarak geçirecektik. Fassbender birkaç saatliğine bile olsa medeniyetten uzaklaşmak için heyecanlıydı. "Balık yakalayıp yakalayamamamız, açıkçası umurumda değil." diyerek itirafta bulundu.

Bir yıldızın yüzünde çizgiler belirmeye başlayınca tüm kapıların kapandığı bir sektörde, 39 yaşındaki Fassbender bir anomali: Onun kariyeri, 2009 yılında IRA tutuklusu Bobby Sands'i oynadığı, Steve McQueen'in Hunger isimli uzun metrajlı filmine kadar yükselişe başlamadı. Şöhretin onu hâlâ tedirgin hissettirdiği çok açık. Zira bir garson ne zaman gerektiğinden fazla başımızda dursa ya da spesiyalleri açıklamak için biraz fazla vakit harcasa, gözle görülebilir şekilde rahatsız oldu. Her dışarı çıktığımızda, başını aşağıda tuttu. Halka açık alanlardan geçtiğimizde, endişeli bir şekilde etrafta dolaşarak saklambaç oynayan bir çocuk gibi saksıların veya diğer büyük nesnelerin arkasına saklandı.

· Kapak yazısının tamamı Esquire Aralık 2016 sayısında…

ÖZEL DOSYA: MİRAS

Özge Dinç – Türkan Doğan – Seda Karan

Geçmişten bize kalanları düşündük. Sonra; gelenekleri, kültürleri, kişileri, sözleri, yazıları, yemekleri ve daha pek çok şeyi konuştuk. Sınırlı bir sınırsızlık söz konusu… Akla gelenleri elemek, sınır; olasılıkların hiç bitmeyecek gibi olması ise sınırsızlık! Çevireceğiniz sayfalar, sınırlı. 'Miras' başlıklı bir dosya hazırlamanın bir bedeli de bu zaten; sığdıramamak! Şu andan itibaren sizi, güzel hikâyelere, insanlara ve geçmişine sahip çıkanlara emanet ediyoruz. Çıkışta görüşürüz…

Cüneyt Arkın, Emre Arolat, Serdar Gülgün, Bob Dylan, Işık Öğütçü, Süheyl Uygur, Behzat Uygur, Derya Şensoy

DONALD TRUMP

ABD'yi yeniden 'ihtişamlı' günlerine döndüreceğini iddia ediyor. Tıpkı, binaları, plazaları gibi ihtişamlı bir ABD… Öyle görünüyor ki Amerikan siyaseti, onun tarzıyla yeniden inşa edilecek.

Yazı Togan Noyan

Aslında, ABD'deki seçim süreçlerinde adaylar tarafından kullanılan abartılı ve süslü ifadelere alışkınız. Seçmenin nabzı doğrultusunda, hoşuna gidecek veya en kestirme ifadeyle duymak istediği sözler sarf etmek, adayların olmazsa olmazları arasında. Bu, elbette yazılı olmayan genel siyaset kuralları, düsturları arasında da var. Ancak kabul etmek gerekir ki Donald Trump'ınki bu çerçevenin bayağı bir dışındaydı.

Dikkatinizi şu noktada bir başka detaya çekmeye çalışacağım… Bizler siyaseti en çok, parti tabanlarında pişmiş, fikirleriyle doğru orantıdaki siyasi oluşumlarda olgunlaşmış ve bunu bir nevi iş olarak görmüş (Başka şeylerle uğraşacak vakitleri olduğu pek söylenemez.) siyasetçilerin yapmasına alışkınız. Arada, teknokrat veya politik seçkinler olarak etiketlenen, siyaset dışından gelip de vekillik, bakanlık yapmış isimler de oluyor (Mesela, Kemal Derviş gibi. Siyasetçi olmamasına rağmen, Dünya Bankası'ndaki görevini bırakıp ekonomimizin dümenine geçmişti.). Ama dediğim gibi, biz aslında 'öbür türlüsüne' alışkınız. ABD'ye baktığımızda ise, yine sık olmasa da dolu dolu bir siyasi geçmişe sahip olmayan isimlerin başkan olduğuna şahit oluyoruz. Bir başka ifadeyle, örneğin Ronald Reagan oyunculuktan siyasete geçiş yapmış bir isimdi. İşçi sendikası başkanlığına seçildi (Screen Actor Guild), valilik (Kaliforniya) yaptı. Önce Demokrat, 1962'den sonra ise Cumhuriyetçi oldu. 1981 itibariyle de kariyerinde ne gibi büyük bir gelişme yaşandığını zaten biliyorsunuz. Keza Trump da iş dünyasının zirvesindeki isimlerinden biriydi; o da önce Demokrat, sonra Cumhuriyetçi oldu. Şimdi ise yine bildiğiniz üzere Beyaz Saray'a yerleşeceği günü heyecanla bekliyor.

MODA

ŞIKLIĞIN AĞIRBAŞLI YANI

KOSKOCA BİR YILI DAHA UĞURLARKEN, GİYİM TARZINIZ DÂHİL YEPYENİ BAŞLANGIÇLARA YELKEN AÇMAYA HAZIR OLUN. ZİRA, 2017, SİZİ BU KONUDA EPEY ZORLAYACAK GİBİ GÖRÜNÜYOR. AĞIRBAŞLI DESENLERİN 'EFENDİ' TONLARLA, İDDİALI ÇİZGİLİLERİN KOYU TONLARLA BULUŞACAĞI YENİ KOLEKSİYONLAR, EN 'BEN İYİ GİYİNİRİM'CİYİ DAHİ BİR PARÇA ZORLAYACAK, ŞİMDİDEN HATIRLATALIM.

Moda Editörü Duygu Altıparmak

Fotoğraf Ömer Faruk Gökalp

SEYAHAT

ADRİYATİK'İN İNCİSİ: KOTOR

SARP DAĞLARIN DENİZLE BULUŞTUĞU, ADRİYATİK'İN CENNET SAHİLLERİNDEN BİRİ OLAN KOTOR, TARİHİ SOKAKLARI, GÜZEL SAHİLİ VE EŞSİZ DOĞASIYLA BALKANLAR'IN YÜKSELEN TURİZM MERKEZLERİNDEN BİRİ. ÖYLE Kİ; BU HAKLI ÜN, KOTOR'U 'LONELY PLANET'İN BU YIL MUTLAKA GÖRÜLECEK KENTLER LİSTESİNDE BİR NUMARAYA TAŞIDI.

Yazı Türkan Doğan

YEMEK

GİZEMLİ VE BİR O KADAR DA İDDİALI: SANAYİ 313

YAKLAŞIK İKİ YIL ÖNCE KAPILARINI MASLAK OTOSANAYİ'NİN İÇİNDE AÇAN SANAYİ 313, SADECE BİR RESTORAN OLARAK DEĞİL; BİR TASARIM VE MİMARLIK OFİSİ OLARAK DA HİZMET VERİYOR.

Yazı Seda Karan

Fotoğraf Arda Güldoğan

SAAT

SAATÇİLİK DÜNYASININ OSCAR'I: Grand Prix d'Horlogerie

Saatçilik dünyasının en önemli organizasyonu Grand Prix d'Horlogerie, geçtiğimiz ay Cenevre'de gerçekleşti. Bu organizasyonda ödül alan saatlere yakından bakıyoruz.

Yazı Özge Dinç





BİZE ULAŞIN