Sorgu Odası

Turgut Yüksel

Giriş Tarihi: 03.03.2015 10:18 Güncelleme Tarihi: 03.03.2015 10:19

Birçok kişisel sergin oldu, karma sergilere katıldın; Oğuz Aral Sergisi'nin küratörlüğünü yaptın. Yazarlık, çizerlik ve tasarımcılık derken bütün bu işlerle nasıl baş ediyorsun?

Hepsi iç içe geçmiş gibi duruyor. Yazı, resim, tasarım, hikâye ve mimari… Rönesans sanatçılarında da vardı bu türler arası dolaşım. Matematikçi, astronom, mimar ve tıp adamı gibi. Çoğu sadece tek bir meziyetle değil birçok meziyetlerin bütünüyle birlikte anılıyordu. Zamanla insanlar tek bir meslek üzerinden tanımlanmaya başladı. Sadece doktor, sadece mimar, hukukçu gibi… Türler arası dolaşmak iyidir, besleyicidir.

Yayımlanmış roman ve öykülerin yanı sıra çizgi roman kitaplarında da varsın. Çizgiye mi, öyküsüne mi daha yakın duruyorsun? Öykü mü çizgiyi yazıyor, çizgi mi öyküyü çiziyor?

Çizgiyi biçimlendiren öyküdür. Zira öykü olmadan dünyanın en güzel çizgisini atsanız bile bir şey ifade etmez. Ama çizgi roman hikâyesi kurgularken de yazılı öykü gibi değil görüntülü düşünme başlıyor. Doğru sahnelerden oluşan kareler. Çünkü orada artık tasviri yazı değil, çizginin oluşturduğu dünya yapıyor. Ve kötü bir tasvir de iyi hikâyeyi ikna edemez hale getirir. İyi bir hikâye ikna edici çizilmezse (Burada iyi ya da kötü çizgi ayrımı yapmıyorum, zira çöp adamlarla bile ikna edici bir çizgi roman yapılabilir.) kötü sonuç verir. Kötü bir hikâye de iyi çizilirse kötü sonuç verir.

Çocuk kitaplarında bilgiyle çizgiyi birleştirmeye karar verdiğinde nasıl bir farkyaratmayı hayal ettin? Fayda sağlamak ve öğretmek dışında nasıl hedeflerin vardı?

Uzun zamandan beri çocuklara karikatür dersi veriyorum. Ufaklıklarla daha eğlenceli zaman geçirdiğim için, onlara bilindik formülün dışındaki karikatürü daha net nasıl anlatabilirim diye düşündüm ve geometrik gruplara ayırmaya başladım. Derslerde sonucun çok olumlu olduğunu görünce metodu bir kitap haline getirdim. Fayda sağlamak ve öğretmek dışında kendimle ilgili hedefim, ezbere giden bir metodu daha içerikli hale getirmekti.

Biraz da müzisyenlik ve radyoculuğundan söz edelim…

Müzisyenlik, yıllardan beri ayrılmadığımız ekibimizle devam eden bir serüven. Bas gitar çalıyorum ve müzik bana zihin açıcı geliyor. Radyoculuk da yine yıllardan beri dinleyicisi olduğum Açık Radyo'da başladı. Önceden çizgi roman üzerine program yapıyorduk, şimdi de 1,5 yıldan beri mizah dergileri ve karikatürler üzerinden haftanın gündem taramasını yapıyoruz.

'Contemporary İstanbul'da bir eserin henüz sergi açılmadan satılmış. Nedir bunun hikâyesi?

O esnada orada olmadığım için mevzunun bana anlatılan kadarını biliyorum. Aramızda espri konusu bile oldu; Dünya Kupası'nda en hızlı atılan gol metaforu üzerinden. Ama bana özel değil, çoğu sanatçı için geçerli bir durum bu.

'Alan İstanbul' kapsamında yeni bir oluşumun fikir liderleri arasındasın. Gelişimin yaratıcı deneyimi nedir tam olarak; Alan Experience'ta tam olarak ne yapacaksınız?

Liderlik, problem çözme, planlama, takım kurma, ekip olma ve motivasyon gibi eğitimler uzun süredir veriliyor. Ama bu eğitimlerin enstrümanları hep aynıydı. Biz temel bakış açısını koruyarak deneyim alanını sanata çevirdik. Aynı konuları; edebiyat, müzik, sinema, plastik sanatlar ve zamanımızın vazgeçilmez bir nesnesi olan medya alanına taşıdık ve bir deneyim öneriyoruz. Bu, yeni bir düşünce ve oldukça iyi sonuçlar alıyoruz.

BİZE ULAŞIN