'Canavar' içimizde

Sinemanın bayıldığı malzemelerdendir, seri katil cinayetleri... Jersey Canavarı lakaplı seri katilin gerçek hikâyesini konu alan İngiltere yapımı 'Canavar/ Beast' ise daha çok aşkın yıkıcılığını odağına alan psikolojik bir gerilim.

Giriş Tarihi: 17.10.2018 10:53 Güncelleme Tarihi: 17.10.2018 10:53
Yazı Ege GÖRGÜN

Geçtiğimiz günlerde Başka Sinema dağıtımı ve Fabula Films aracılığıyla vizyona giren 'Canavar/ Beast', Jersey Canavarı lakaplı gerçek bir seri katilin hikâyesinden ilham alınarak çekilmiş.

Jessie Buckley, Johnny Flynn, Geraldine James ile Hattie Gotobed'in rol aldığı filmin yönetmenliğini aynı zamanda senaryosunu da yazan Michael Pearce üstleniyor.

Moll, '27 yaşına gelmesine rağmen hâlâ ailesiyle birlikte yaşayan genç bir kadındır. Ailesi ile birlikte küçük bir adada olmaktan hayli sıkılmış, onların baskıcı tavırlarından bıkıp usanmıştır. Her günü onlardan kurtulmanın hayali ile doludur. İşte o bunalımlı günlerden birinde Pascal ile tanışır.


Jessie Buckley'i ünlü televizyon dizisi 'Taboo'da Tom Hardy'den rol çaldığı Lorna Bow karakteriyle hatırlamanız mümkün.

Kendisinin aileye bağımlılığı yanında Pascal âdeta 'özgür ruh' deyişinin vücut bulmuş hali gibidir. Bu tanışmayla birlikte Moll'un önünde daha önce bilmediği, yepyeni bir dünyanın kapıları açılır. Pascal sayesinde belki de hayatında ilk kez gerçekten yaşadığını hisseder. İçinden yükselen arzulara daha fazla dayanamaz ve en sonunda gözünü iyice karartarak ailesinin yanından ayrılır.

Genç kadın nihayet sevdiği adamın yanına taşınıp onunla birlikte yeni bir hayata başlamıştır artık. Gelin görün ki dünya Moll'un sandığı kadar toz pembe değildir. Pascal bir dizi cinayetin baş şüphelisi olarak tutuklandığı zaman Moll için yine her şey bambaşka bir hal alır.

Yönetmenin ilk filmi olmasına rağmen ustaca kotarılan 'Canavar/ Beast', izleyicilerine özellikle sonlarına doğru sıkı bir psikolojik gerilim yaşatıyor. Aşkın ne kadar yıkıcı, bencil ve acımasız bir duygu olduğunu ziyadesiyle göz önüne seriyor.

Dünyaca ünlü pek çok festivalde gösterimi yapılan film, İngiliz yapımı oluşuyla Amerikan benzerlerinden açık ara ayrılıyor. Muhteşem manzaraların eşlik ettiği büyülü sinematografisi, sürekli ters köşe yapan sahneleri ve şaşırtıcı sonu ile akıllara kazınacak türden bir seyir keyfi sunuyor.

Gönül, filme ilham kaynağı olan, 1960 - 1971 yılları arasında kente dehşet saçan Jersey Canavarı hakkında da birkaç söz etmek isterdi, lakin filmin büyüsünü bozmamak adına susuyorum. Şu an için tek öncelik, bu gerilim filminin seyir zevkine varmak olmalı.



BİR KOVBOY DAHA GİTTİ
70'li yıllarda oynadığı westernlerle hafızalara kazınan ünlü aktör, sinema ve dizi oyuncusu Burton Leon Reynolds, 82 yaşında yaşamını yitirdi. ABD'li aktör kalp krizi sonucu hayatını kaybederken geriye unutulmaz filmler ve diziler bıraktı. Sinema kariyerinden önce futbolla uğraşan ve 'Boogie Nights' filmindeki porno film yönetmeni Jack Horner rolleriyle hafızalarda yer eden aktör, bu rolüyle Oscar'a aday da olmuştu. Heykelciği kazanamadı belki ancak 'gönlümüzdeki unutulmaz kovboylardan bir tanesi Oscar'ını' hak ettiği su götürmez.

BİZE ULAŞIN