Ummadık intikam aç bırakır

Modacı kimliğiyle tanıdığımız Tom Ford, ikinci uzun metrajı filmi 'Gece Hayvanları' ile gerilim dolu bir hikayeyi arka plana alarak şık ve stil sahibi bir intikamı anlatıyor.

Giriş Tarihi: 15.12.2017 15:36

Tom Ford, moda dünyasının yıldızıyken içindeki sinema aşkıyla yönetmenliğe soyunduğundan bu yana yedi yıl oldu. 'Tek Başına Bir Adam' ile ses getiren Ford, bu kez Austin Wright'ın Tony and Susan isimli romanından uyarladığı 'Gece Hayvanları'nın yönetmenlik koltuğunda oturuyor. 'Tek Başına Bir Adam' da Christopher Isherwood'un romanından uyarlanmıştı.

Başrollerini Amy Adams ve Jake Gyllenhaal'ın paylaştığı filmde canlandırdığı sinir bozucu tiplemesiyle Aaron Taylor- Johnson'ın 'En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu' kategorisinde Altın Küre'yi kazandığını belirtelim. Hatta Tom Ford'un 'En İyi Yönetmen' ve 'En İyi Senaryo Yazarı' dallarında Altın Küre'ye, Michael Shannon'ın da 'En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu' kategorisinde Oscar'a aday gösterildiğini eklemeden geçmeyelim.

Filmde üç ayrı hikâye izliyoruz. Bunlardan ilki Susan'ın hikâyesi. Susan, varlıklı bir ailenin kızıdır. Yaşamına mutsuz bir sanat galerisi sahibi olarak devam etmektedir. Kocasının yokluğunda, eski eşi Edward'ın yazıp ona yolladığı romanı okurken geçmişiyle hesaplaşacaktır.

İkinci hikâye, Susan'ın posta kutusunda, terk ettiği eşi Edward'ın kendisine ithafen yazdığı romanı bulmasıyla başlıyor. Filme adını veren Gece Hayvanları adlı roman, Tony'nin karısı ve kızı ile Teksas-Dallas'tan Marfa'ya doğru otomobille çıktıkları yolculukta gelişen olayları anlatıyor. Gece ıssız yolda karşılarına çıkan otomobildekilerin taciziyle Tony ve ailesini korkunç bir sona götürecek olayların fitili ateşlenmiş oluyor. Aslında Edward roman üzerinden Susan'la ilişkilerinin metaforik anlatımını yapmaktadır.

Üçüncü hikâye ise Edward ve Susan'ın gençliğine odaklanıyor. Susan, annesinin tepkisine rağmen Edward'la evleniyor. Ancak yıllar sonra zayıf gördüğü Edward'ı terk ediyor. Üstelik çocuğunu bile aldırma pahasına…

İzleyicinin anlamak için çaba sarf etmesi gereken bir film 'Gece Hayvanları'. Sembolleri dikkate alarak "Sonunu anlamadım." demekten kurtulabilirsiniz. Otomobil yolculuğunun sizi tef gibi germesi de cabası… Tom Ford'un görsellik konusunda sinematografiye katkısı yadsınamaz. 'Gece Hayvanları', yatağında kitap okuyan bir kadın görüntüsü çizse de Amy Adams'ın mimikleriyle anlattıkları hatrına izlenmeye değer bir film.

OYUN İÇİNDE OYUN

İç içe geçmiş üç ayrı öyküyle çok katmanlı bir hikâye anlatan bu edebiyat eseri, filme uyarlanırken birtakım değişikliklere uğramış. Tom Ford, değişiklikleri mantık hatalarının önüne geçmek istediği için gerçekleştirdiğini belirtiyor: "Orijinal hikâyede cep telefonu bulunmuyor. Oysa günümüz dünyasında otomobilinizin kapılarını kilitleyip cep telefonunuzla yardım çağırabilirsiniz. Bu yüzden hikâyenin geçtiği yeri değiştirdim." Neden Teksas'ı seçtiğine ise, "Orijinal hikâye kuzeydoğuda geçiyor. Ancak ben hikâyeyi Batı Teksas'a taşıdım, çünkü orada cep telefonunun çekmediği yerler var. Ayrıca dünyanın iyi bildiğim yerlerinden birisi," diyerek vurgu yapan Tom Ford, 1961 Teksas doğumlu…

ASLINDA O DA KURBAN

Tom Ford, izleyicinin Susan'dan nefret etmemesinde Amy Adams'ın büyük payı olduğunu belirtiyor. "Amy, harika bir oyuncu. Gözlerinde saf ve gerçekçi bir ifade var. Ben Susan karakterinin sempatik olmasını istedim. Amy de bunu gözleriyle ve mimikleriyle sağladı. İzleyicinin Susan'dan nefret etmesi olasıydı, çünkü filmde her şeye sahip olsa da yine de mutsuz biriydi. Gerçek doğasına ters bir yol seçmişti. Bu anlamda da aslında, yetiştirilme tarzından ve kültürümüzde kadınlardan beklenilenlerden dolayı o da bir kurban."

BİZE ULAŞIN