Açılın, o bir doktor

Giriş Tarihi: 22.09.2017 15:23 Güncelleme Tarihi: 22.09.2017 15:24

Röportaj: Emrah SAKA

Deep Forest'ın 1995 yılında özel radyolarda parlayan 'Marta's Song' şarkısını anımsayanlardansanız yazının geri kalanı sizi sevindirecek. Deep Forest ile Macar folk şarkıcısı Márta Sebestyén'in sesinin duruluğu o kadar etkili olmuştu ki bir zamanlar ATV 'Ana Haber'in kapanış jeneriğinde de kullanılmıştı. Şansın Tüzün ya da sahne adıyla ChanCé (Şanse okunur) Bizi Marta'yı hatırlatıyor. Hatta şarkıyı sanki o söylemiş gibi.

Şansın Tüzün, Orta Doğu barışına adadığı şarkısı 'Middle East'i Nobel Barış Ödülü adayı Medeniyetler Korosu ile seslendirdi. Bir diğer barış ve hoşgörü çalışması olan 'Gallipoli' ise Avustralya etiketiyle piyasaya çıkmıştı.

ChanCé'nin yepyeni dört şarkılık ilk Türkçe maxi single'ında üçü kendi bestesi olan 'Sensizliğe Dayanabilirim', 'Ahmet' ve 'Ayrılık'ın yanında albüme adını veren; sözleri sanatçıya, müziği Goran Bregoviç'e ait 'Avare' adlı şarkı da var. Albümün müzik prodüktörlüğü ise Çağrı Kodamanoğlu imzasını taşıyor. Goran Bregoviç'in ChanCé'nin müzik hayatında büyük bir yeri var! İlk kez Çeşme konserinde birlikte sahneye çıkmışlar ve ChanCé Bregoviç'in 'Ederlezi' şarkısına Türkçe sözler yazmış. O zamandan beri çeşitli projeler üzerinde görüşüyorlar ve birlikte yeni sürprizler hazırlıyorlar. Albüme adını veren 'Avare' şarkısı da bu sürprizlerden biri.

Profesör Şansın Tüzün aslen İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Başkanı. Sormadan edemedik: Tıp mı müzik mi?

Şansın Tüzün: İkisi de. Kendimi yalnızca birisini yaparken hayal edemiyorum. Doktorluğum ve akademisyenliğim benim için çok önemli. Müzik ise hayatımdaki tutkuyu simgeliyor. Müzikteki pek çok kazanımımda mesleğimin büyük etkisi oldu. Örneğin Seattle konserimde ABD'li senatörler vardı; heyecanlanmamak için kendimi öğrencilere sunum yapıyor varsaydım, hatta sahnede havaya girip slayt göstermişliğim de vardır. ESQ: Nasıl başladı müzik hayatınız?

Ş. T: Benimki 'küçük yaşlardan' gibi klasik bir yanıt olmayacak, merak etmeyin. Ben müzik yapmaya geç başladım. Ondan önce daha çok edebiyatla uğraşıyor ve kısa öyküler yazıyordum. Ancak okul orkestralarının değişmez solistiydim tabii... Bu öykü yazma daha sonra şarkı yazmaya evrildi. Bu arada şarkı yazma deyince Türkçede sadece şarkı sözü yazmak anlaşılıyor, oysa 'songwriting' denen şey ikisini birlikte yapmak; bende zaten ya ikisi birlikte çıkıyor ya da hiçbiri çıkmıyor. Önce İngilizce şarkılar yazdım. Bunlardan birisi de Orta Doğu barışı için yazdığım 'Middle East'. Bu şarkı, 2014'de single olarak çıktı. Şarkının girişinde ezan, çan ve Musevi borusu ilk kez bir arada kullanıldı.

ESQ: Goran Bregoviç'le işbirliğiniz nasıl başladı?

Ş. T: Goran Bregoviç'le tanışmam müzik hayatımda bir dönüm noktası oldu diyebilirim. 2015 yılında tanıştık. Benden şarkılarımı göndermemi istedi, 'Middle East'i gönderdim; kendisi de benzer konseptli 'Three Letters from Sarajevo' albümü üzerinde çalışıyordu. Birlikte toplantılar yaptık, Belgrad'daki stüdyosunu ziyaret ettim. 'Ederlezi'yi 'Hıdırellez' olarak uyarladım. Çok beğendi ve şarkıyı Çeşme konserinde birlikte seslendirdik. Müzikte bana bir çeşit mentorluk yaptı diyebilirim. En son bu albümde uyarladığım 'Avare' de Goran Bregoviç'in bestesi, ben de sözlerini yazdım.

ESQ: Albümdeki diğer parçalar sizin bestenizdi değil mi?

Ş. T: Albümde 'Avare' dışındaki 'Ahmet', 'Sensizliğe Dayanabilirim' ve 'Ayrılık' şarkılarının söz ve müziği bana ait, düzenlemeler ise Çağrı Kodamanoğlu imzasını taşıyor.

ESQ: Kim bu Ahmet?

Ş. T: Bunun sorulacağını tahmin ediyordum, ancak söylemem gerek ki 'Ahmet' özel birisi için yazılmadı. Herhangi bir delikanlı olabilir. Bir akşam metroda şimdi yüzünü bile hatırlamadığım, omzuna ceketini atmış bir delikanlı yürüyüp geçti hızlıca. Birkaç dakika sonra telefona nakaratı kaydediyordum: "Ahmet Ahmet, yok mu sende merhamet?" Yani şarkı Levent- Hacıosman metro hattında ortaya çıktı. Bir de Ahmet ismindeki 'ah' tınısını müzikal olarak vurgulamaya çalıştım.

ESQ: Yalnızca Türkçe şarkılar yazmıyorsunuz. İngilizcenin evrensel gücünden faydalanarak global bir sanatçı olma yolunda adımlar atacak mısınız?

Ş.T: Aslında ben İngilizce şarkılar yazarak başladım müziğe ve başta yapımcılar olmak üzere herkes "Neden İngilizce yapıyorsun, bu ülkede tutmaz!" dedi; bence bu çok yanlış, tam tersi bir gün çok kişi İngilizce şarkı yapacak bu ülkede, hatta gençler yapıyor zaten. Şu an İngilizce maxi single'ım 'Café Africa' da dijital platformlarda. Bir şarkım da kasım ayında Nashville'deki bir stüdyoda kaydedilecek.

ESQ: Hangi müzisyenlerden etkilendiniz?

Ş.T: Katie Melua, Hindi Zahra, Riff Cohen müzikte yapmak istediklerim için örnek aldığım müzisyenler. Bir de Avustralyalı arkadaşım Adam Dunning'in dinlendirici müziğini beğeniyorum. Onun 'Ordinary' şarkısında düet yaptık, yakında single olarak çıkacak, video klip çekmeyi bekliyoruz. Benim 'Gallipoli' şarkımda da birlikte çalışmıştık.

BİZE ULAŞIN