Robotlar dünyayı istila edecek mi?

Tabii ki edecek. Ancak şimdilik birbirlerini yemekle meşguller. ‘BattleBots’, ABD’de çok ilgi gören bir yarışma programı. Birbirinden farklı ve hırslı robotlar arenaya çıkıyor ve horozlar gibi dövüşmeye başlıyor. İşin güzel yanı ise canlı olmamaları. Çünkü acı çekmelerini görmek istemeyiz. Bu robotlara bakınca insanoğlunun aklıyla neler yapabildiğini de görüyoruz.

Giriş Tarihi: 21.06.2017 14:44

Yazı: Emrah SAKA

Her bölümde daha da akıllanan, hızlanan yeni nesil robotlar, izleyenlerin de bakışları altında taktiksel savaşlara giriyor. Program bir kanalda ilgi görünce izlendiği ülkelere de adapte edilmeye başladı. Ülkemizde pazar akşamları 22.50'de TLC'de yayımlanan 'Robot Savaşları' da bu adaptasyonlardan biri. Program, iki Türk spor spikeri ile Londra'da özel bir çalışma sonucu gerçekleştiriliyor. Bilgehan Demir ve Irmak Kazuk, robotları bize kendi dilimizde anlatmaya başladı.

Bilgehan Demir, programa nasıl başladığını şöyle anlatıyor: "Bana Facebook'tan Tuğberk Samur adlı bir takipçimiz bir sene önce 'Bak Bilgehan abi, muhteşem bir heyecan; boks gibi bunu da Türkiye'ye getirmelisin.' diye videolar ve bilgiler göndermişti. Aylar geçtikten sonra İngiltere'den Linkedln vasıtasıyla Tris Payne adında biri yazdı. 'Bir projemiz var, tüm yollar size çıkıyor; çalışmak ister misiniz?' diye… Ben de 'Ring sporları temalı olmadığı sürece herhangi bir projede yer almıyorum,' şeklinde yanıt verdim. O da bana 'İnan hemen kabul edeceksiniz, ama şu an bilgi veremiyoruz,' dedi. 15 gün sonra e-posta adresime uzun bir yazı gönderdiler. BattleBots'u duyunca ekip arkadaşlarımla toplandık ve 'İçinde olmalıyız' dedik."

Irmak Kazuk da projeye esrarengiz bir şekilde dahil olmuş: "Sürecin gelişimi de enteresan oldu. İlk olarak iş ağı sitesi Linkedln'den bir mesaj aldım. İngiliz bir prodüksiyon şirketinden gelen mesajda uluslararası bir projenin Türkiye versiyonu için çekimler yapılacağından, çekimlerin Dubai ya da Londra'da olacağından ve benim de düşünülen isimlerden biri olduğumdan bahsediliyordu. Daha önce internet üzerinden iş yapmışlığım olmadığı için başta çok önemsemedim. Ancak prodüksiyon şirketini biraz araştırınca projenin aslında benim daha önce bildiğim, hatta izlemekten de keyif aldığım bir iş olduğunu öğrendim ve durum değişti. Gerisi bayağı hızlı gelişti zaten."

İnsan robot savaşlarını izlerken ister istemez etkisine kapılıyor. Robotların birden arenadan çıkıp bize saldıracaklarını da düşünmeye başlıyor. Gerçekten böyle bir durumda kalsak ne yapardık, diye düşünmeden edemiyor. Peki ya onlar bizi savaştırsaydı ne olurdu? Irmak Kazuk biraz temkinli: "Bunu söylemek güç çünkü insanoğlunun bu gibi tansiyonu yüksek anlarda kontrol edemediği yegâne şey, duygularıdır. Yani birisi gelip milyonların önünde önce kafama çekiçle vursa, sonra da drone'u ile ateş püskürtse hiç hoş olmaz. Nasıl tepki veririm bilmiyorum ama eminim maçı anlatan robot 'Sahalarda görmek istemediğimiz hareketler bunlar.' klişe cümlesini kullanır." Bilgehan Demir ise daha rahat: "Gazozuna bile olsa ben her zaman kazanmak isterim. Centilmenlik dışı davranışlar hariç kazanmak için ne gerekiyorsa yapardım. Ama bende daha çok taktik ön planda olurdu."

İnsanoğlununu ise bu yarıştırma merakı robotlardan öncesine dayanıyor. Köpekleri, horozları kapıştıran adrenalin ilk kez bu kadar güvenli ve tehlikesiz. Aksine insanın bir robot yapası geliyor. Bilgehan Demir, "Robot savaşlarını izlemek strateji için son derece önemli. Hayatta stratejisi olmayan bir insan varsa onlar 'Robot Savaşları'nı izlemesin. Takım çalışmasının getirdiği muhteşem bir kurgu bu. Bir kişinin hatası takımı ne duruma düşürüyor, bunu görmek de önemli. Hız gerekiyor. Tekrarı yok. Bir strateji hazırlıyor ve 3 dakika içinde uygulamaya geçiyorsunuz. Herkes, bir makinenin çarkı gibi görevini eksiksiz yerine getirmek zorunda. Bence önem ifade ettiği olay bu ve bu konuda fi kir sahibi olmak isteyenler programı izlemeli. Adrenalin için zaten bir engel yok, hatta coşma garantili," diyor. Irmak Kazuk ise konuya başka bir açıdan yaklaşıyor: "'Robot Savaşları'nı izlerken insan hem heyecan duyuyor hem de ürküyor. Bir yandan bir tempo ve adrenalin hissedilirken bir yandan da 30-35 sene önce yapılan fi lmlerdeki robotların artık hayatımıza bir müsabakaya çıkacak kadar girdiği düşüncesi beliriyor. 'Acaba,' diyorsunuz, 'bu işin sonu nereye varacak?' İşte o taraf biraz düşündürücü. Kısaca karışık duygular için programımıza bekleriz."

BİZE ULAŞIN