Müzedeki sürpriz: Giulia & 4C Spider

Milano'da bulunan Alfa Romeo Müzesi'ni, otomotiv tarihine iz bırakan modelleri görmek için ziyaret ettik. Fakat kapıda bizi markanın yeni efsaneleri olmaya aday Giluia ve 4C modelleri bekliyordu.

Giriş Tarihi: 22.11.2016 14:41 Güncelleme Tarihi: 22.11.2016 14:59

Hazırlayan: Onur AKÇAY

Açıkçası otomobil müzesi ziyaretleri genellikle yorucu, ama zevkli geçen aktivitelerdir. Her adımınızda bazen tasarım bazen de teknoloji ve güç açısından dönemine damga vurmuş modellerle tanışırsınız. Bu nedenle İstanbul'dan hareket ederken kendimi buna göre hazırlamış, hava durumu yağmur göstermesine rağmen 'Nasıl olsa kapalı ortamda olacağız!' diye avunarak yola koyulmuştum. Fakat Alfa Romeo Müzesi'ni dolaşmaya başlamadan harika bir sürprizle karşılaştım. Bir anda karşımda markanın en yeni ürün gamını görünce; "Nasıl yani! Biz müze için gelmedik mi?" diye söylendiğimi hatırlıyorum. Benim için önemliydi, çünkü markanın merakla beklenen modeli Giulia'yı ilk defa yakında inceleyecek, 4C Spider'ı kullanacaktım. Hal böyle olunca ilk olarak kırmızı rengiyle aklımı çelen 4C Spider'ın koltuğuna kuruldum. Alfa Romeo'nun genlerine geri dönüşü olarak tanımlanan 4C Spider safkan bir spor otomobil. Neredeyse her şey manuel, spor süspansiyondan güç isteyen mekanik direksiyona kadar birçok detayda sürücüsünü şaşırtan bir model. İki koltuklu, arkadan itişli, ortadan motorlu 4C Spider'ın tavanını yağmur nedeniyle açamadım, kaygan zeminde belki istediğim kadar hızlı da kullanamadım, ama çok keyif aldığımı söylemeliyim. Turbo beslemeli 1.750cc'lik motoruyla 237hp güç ve 350Nm tork değerlerinin her zerresini sürücüsüne hissettiren araçtan çıkan motor ve egzoz sesini tarif edemiyorum. 4,5 saniyede 100 km/s ulaşan araç, yoldaki her detayı hissettirerek unutulması zor bir deneyim yaşatıyor.

Sahne Sırası Giulia'da!

Keyifli gezintinin ardından, istemeyerek de olsa 4C Spider'dan inip hakkında çok şey yazılıp çizilen, Alfa Romeo 156 ve 159 kullanıcıları başta olmak üzere birçok kişinin merakla beklediği Giulia modeline geçmeye karar verdim. Öncelikle şunu belirtmeliyim; otomobil, Şubat ayında ülkemizde satışa sunulacak. Benzinli olarak Veloce adı verilen 2.0 280hp'lik araç ve ailenin en sportif modeli olarak tanımlanan 510hp'lik Quadrifoglio Verde versiyonları ile yeni yılın başlarında tanışacağız. Dizel modelde ise ilk etapta tek seçenek mevcut; 2.2 litre 180hp. Araç, altı vitesli manuel veya yeni sekiz ileri otomatik şanzımanla kombine edilebilecek. 4C Spider'dan sonra Giulia'nın koltuğuna sırtımı yasladığımda bambaşka bir dünyaya adım attığımı anlamam çok kısa sürdü.

Tıpkı normal hayatta da olabildiği gibi kardeşlerin birbiriyle alakası yok, hatta tam zıt karakterdeler, hayat görüşleri çok farklı desem yeridir. Giulia çok konforlu bir sedan olmuş. Dizel versiyonda kokpitte motor gürültüsü yok denecek kadar az, süspansiyonlar harika çalışıyor. İç mekân şık, gözü rahatsız edici bir durum yok. Hatta "Kaliteden ödün vermeden mütevazı bir şıklık nasıl yakalanır?" sorusuna en doğru cevaplardan biri olarak bu araç işaret edilebilir. Ailenin en hızlı çocuğu Quadrifoglio Verde'yi ise çok kısa kullanma fırsatı buldum. 3,9 saniyede 100 km/s hıza ulaşan aracın dış görünümü de sürüş hissiyatı da çok farklı. 50/50 ağırlık dengesi ve arkadan itiş sistemi aslında Giulia QV'nin en kısa tanımlaması olabilir.

BİZE ULAŞIN